Milattan önce,  2259 yılında, Çin kaynaklarında; Türk adını görüyoruz. Yani günümüzden 4287 yıl öncesi.

Bir üniversitemizin Ötüken'de yaptığı yeni bir araştırmaya göre; Türk Dili MÖ 2259 yılından çok daha öncesine,  MÖ 18 bin yılına kadar gidiyor. Kaya resimlerinde Türk Runik alfabesine rastlıyoruz.

Ötügen (Ötüken); Türklerin yeryüzünde ilk var olduğu ve oradan Dünya'ya dağıldığı yerin adı olarak da kabul ediliyor. Orhun Nehri kaynaklarını bu bölgeden alır ve Göktürk Devleti'nin de başkenti yine bu yörede kurulmuştur.

Runik alfabesinde bulunan harf sayısı 24 takım yıldıza eş olarak, 24 tanedir. Runik alfabesi içerisinde yer alan her harfin ise, bir tanımı ve ilgi çekici anlamları bulunmaktadır.

Runik alfabesi; yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, sağdan sola, soldan sağa dünyanın en kolay okunan alfabesidir.

Köklerimiz MÖ. 18.000 yıl öncesine gidiyor. Dünya tarihi Türklerle başlıyor diyebiliriz.

Avrupa'da hiç bir millet kendi tarihini bırakın milattan öncesini, milattan sonra 800 yılına bile indirgeyemiyor. Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar... Bunların ulus olmaları 16. 17. yüzyılın sonlarıdır. Alman birliği, İtalyan birliği bu tarihlerde sonra kurulmuştur.

Çin tarihi Türk tarihi ile paralel gider. Türk akınlarına nasıl karşı koydukları, Türkleri durdurmak için Çin seddini nasıl yaptıklarını anlatırlar.

Tarihe baktığımızda, Türk kökenli halkların zaman zaman birleşip büyük bir güç haline geldiğini göruyoruz.Türk Birliği ilk kez; MÖ 209 - 174 yılları arasında, Büyük Hun İmparatorluğunu yöneten Mete Han zamanında gerçekleşmişti.

1. Göktürk döneminde, Mukan Kaan zamanında 553 - 571 yılları arasında, 2. Göktürk döneminde, Kapgan Kaan zamanında Türk birliği gerçekleşmişti.

Avrupa tarafına baktığımızda ise,  Atilla zamanında, bozkırdaki Türk kökenli halkların birleştiğini görüyoruz.

Kazakistanın batısından Avrupaya kadar tüm Türk kökenli halklar bir araya gelmişti.

İnanıyorum ve arzu ediyorum ki,

tarih tekerrür edecek, Türk Birliği tekrar gerçekleşecektir.

Türklük, milliyetçilik kimsenin tekelinde değildir! Sadece belli bir görüşe yada siyasi bir harekete maledilez. Yurdunu, milletini seven, kendisini Türk hisseden her vatan evladının; tarihine, aslına, soyuna sahip çıkması gerekir. Milliyetçiliğin sağcısı solcusu olmaz.

Aşık Sefai ne güzel dile getirmiş.

Bastığın toprağı tanı, tozun bile hakkı var,

Dağın, taşın, kurdun, kuşun, yozun bile hakkı var,

Bu vatanda yaşayandan tuzun bile hakkı var,

Özü namert olanlara bu yeryüzü dar olsun,

Çalkalansın Karadeniz, Tanrı Türk’e yar olsun…

Kafkaslardan esip gelen yeller bizim yelimiz,

Kırgız, Kazak, Türkmen, Azer, diller bizim dilimiz,

Musul, Kerkük, can Karabağ, eller bizim elimiz,

Haykır Sefai‘yem haykır, Turan eller var olsun,

Çalkalansın Karadeniz, Tanrı Türk’e yar olsun…

TÜRK DÜNYAYA TEKRAR HÜKÜMDAR OLSUN.