Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre; yılın ilk 7 ayında kapanan şirket sayısı 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 28.3 artışla 14.828'e ulaşmış. Bu rakam Temmuz 2023 te 11 bin 559'du. Sadece geçtiğimiz Temmuz ayında 2889 şirket kapanmış. 2023 yılının aynı ayına göre kapanan şirket sayısında yüzde 39.8 artış var. Temmuz ayında kapanan Kooperatif sayısı da yüzde 35.1 artmış.89 Kooperatif kapanmış. Kurulan şirket sayısı ise düşüyor.

Bu tablo ile tünelin ucunda  ışık hayal!

Karabük Zonguldak demiryolu üzerinde, birbirine çok yakın onlarca tünel vardır. Birinden çıkar diğerine girersiniz. O geçişler esnasında bir an ışığı görür, tünelden çıktığınızı zannedersiniz anında sıradaki tünele girersiniz. Bu böyle devam eder. Bizim ekonominin durumu işte böyle.

7 ayda 1554 firma konkordato istemiş. Bir şirket konkordato istediğinde mal ve hizmet alımı yaptığı yaklaşık 600 şirketi de iflasa sürüklüyor.

Böyle bir durumda işsizlik ve enflasyonun düşmesi mümkün mü?

Bu büyük bir zincir. Özel sektörde çalıştığım dönemden biliyorum. Firmama mal ve hizmet tedariği sağlayan 600 ün üzerinde şirket vardı. Ofis araç ve gereçlerini tedarik ettiğimiz şirketlerden tutun, firma araçlarının akülerini, lastiklerini, binanın klima bakımlarını, temizlik işlerini yapan firmalara kadar. Bu firmalarında mal ve hizmet aldığı yüzlerce farklı firma olduğunu düşündüğümüzde zincirin halkaları ardışık olarak binlerce...

Konkordatoyu bilmeyenler için kısaca tanımlayalım.

Dilimize İtalyanca'dan geçen konkordato, iflas durumunda olan şirketlerin, borçlarını belli bir oranda ve vadede ödemesine ilişkin alacaklıları ile yaptığı ve mahkeme tarafından onaylanan bir anlaşmadır. Başka bir ifadeyle şirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılması için başvurdukları hukuki bir yöntem olarak tanımlanıyor.

Konkordatonun bir adı da iflas anlaşmasıdır.

Ülkede 1 trilyon 100 milyar TL toplanamayan vergi var.

Şirketlerin yüksek kar hırsından doğan bir enflasyon var. Ahlaksızlık had safhada olduğu için yüksek ciro yapan şirketlerin çoğu vergi kaçırma derdinde.

Piyasaları kontrol altına almaz, gerektiği gibi denetlemezseniz

sonuç bu olur.

Her ekonomik krizde çözüm olarak vergileri artıracaksın, vergi toplama konusunda zafiyet göstereceksin. Bu da yetmez gibi büyük şirketlerin vergi borçlarını affedeceksin.

Radikal, uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmek yerine pansuman yöntemiyle günü kurtarma derdine düşeceksin..

Sonrada, milletin karşısına çıkıp, "Ekonomi toparlanmaya başladı, düzeliyor" diyeceksin.

Üretim ekonomisine dönmek gibi kalıcı çözümler üretmediğin sürece Tünelin birinden çıkar diğerine girersin.

Bak, rakamlar ortada. Rakamlar yalan söylemez. Tablo hiç iç açıcı değil. Çiftçiler isyanda, gençler başka ülkelere göç ediyor. Emekliler ve asgari ücretliler aç...

Dünkü yazımda Finlandiya örneğini vermiştim. Onlarda olduğu gibi uzun vadeli kalıcı, radikal çözümler üretmek zorundayız

Olmuyorsa, bari örnek alalım.