Maçın henüz ilk dakikalarında galip belli oldu aslına bakarsanız, “beraberlik” bile değil, konuk ekibin üç puanı yüklenip gideceği bas bas bağırıyordu…
İstekli olan taraftı çünkü.
GMG Kastamonuspor hücuma çıkarken top kaybetti, gol oldu, İskenderunspor hücuma çıkarken top kaybetti, gol oldu, ilk 45 dakikanın özeti bu…
“Hücuma çıkarken top kaybetmenin zararları” dersini taraftara izlettirdi her iki takım da.
GMG Kastamonuspor “baş santrforu” Okan Eken’in yerini ikame edemediğinden olsa gerek tek forvet ile oynadı ilk yarı…
6 personeli orta sahada vazifelendirip de nasıl bu alanı hakimiyet altına alamadığı ise “teknik” bir sorun.
“İlk 45 dakikada hangi takım daha baskın ‘ev sahibi’ nosyonu ile oynadı?” sorusunun cevabı kesinlikle “İskenderunspor” olsa gerek…
Oyun mantığı anlaşılabilir, çok daha mücadeleci, katbekat istekliydi.
GMG Kastamonuspor ikinci 45 dakikaya iki oyuncu değişikliği ile saha dizilimini “4-3-3” olarak revize ederek başladı, ilk çeyrek dakika yelkenlere rüzgar doldu, 66’ncı dakikada gol geldi…
Kontrada Abdülaziz Solmaz müthiş topla deparı sonrasında kesti, Zahit Fındık altı pas içinde dokundu, Teknik Direktör Levent Eriş yaptığı iki oyuncu değişikliğinin mükafatını almış oldu.
68’de İskenderunspor’un golü geldi, 76’da İskenderunspor üçüncü golünü attı, her iki gol de “evlere şenlik”…
Takım savunması arızalı, üçüncü yediği golde GMG Kastamonuspor’un kaç oyuncusu rakip alandaydı henüz, dümdüz koridorda yürüye yürüye gol attı konuk ekip.
83’deki golü yazmaya gerek yok…
Bekleniyordu zaten.
GMG Kastamonuspor’un uzatmadaki golünü de yazmanın alemi yok…
Averaja fayda eder o kadar.
“Namağlup” unvanı elbet bir gün gidecekti…
Bu periyotta başa gelmesi çok fena oldu.