“Mehmet Şerif Bey”, soyadı kanundan sonra ailesinin aldığı soyadıyla “Mehmet Şerif Avcıoğlu”, 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi’nin (BMM) en yaşlı üyesi olarak başkanlığını ve ilk konuşmasını yaptı…

Emekli Kastamonu Maarif Müdürü’dür Mehmet Şerif Bey.

Kastamonu şakaya gelmez…

Şanlı tarihin her surunda dalgalanan bayraktır.

Yere düşmez…

Elden ele emanettir.

Can verilir…

Emanete halel getirilmez.

Mesele “yurt” sevgisidir…

Vatanperverliktir.

Ki…

Her “ırk” saplantısının ve ideolojinin üzerindedir.

Toprak ve üzerinde hakça paylaşılan nimettir aslolan…

Daim düsturdur.

(“İlk Meclis kürsüsünde Kastamonu izi”…

Mehmet Şerif Bey, Kastamonu’da milli mücadele safına katıldı, Sinop Milletvekili olarak ilk Meclis’e girdi.

Aslen Trakyalı, Galatasaray Lisesi’nin ilk mezunlarından, 39 yılını eğitime adadı, “Priştine, Sakız, Ankara, Kastamonu” maarif müdürlüğü görevlerinde bulundu…

1929 yılında vefat etti.

Emeği baki…

Anısı daim.

23 Nisan 1920…

“Büyük Millet Meclisi” (BMM).

Henüz “Türkiye” yoktu…

Cumhuriyet ilan olmamıştı.

O nedenle…

“BMM”.

En yaşlı üyeydi Mehmet Şerif Bey…

Açılış gününde başkan sandalyesine oturdu.

Açılış konuşmasını yaptı…

Vatanın dört bir tarafından gelen vekillere seslendi.

“Huzzarı kiram!..

İstanbul’un geçici olarak yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğunu ve bütün temel kurumlarıyla Hilafet makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının iptal edildiğini biliyorsunuz. Bu duruma baş eğmek, milletimizin zorlanan yabancı köleliğini kabul etmesi demekti. Ancak tam bir bağımsızlık içinde yaşamak azmine sahip, ezelden beri hür ve serbest olan milletimiz bu köleliği kesinlikle ret etmiş ve derhal vekillerini toplamaya başlayarak Yüce Meclisinizi oluşturmuştur. Bu Yüce meclisin en yaşlı üyesi/geçici başkanı sıfatıyla ve ilahi başarı ile, milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dahilinde mukadderatını bizzat ele aldığını ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan ederek Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum. Kendisine bağlı olduğumuz en kutsal (başkanımız olan) bütün Müslümanların Halifesi ve Osmanlıların Padişahı Sultan 6. Mehmet Han Hazretlerinin yabancıların kayıtlarından kurtarılması ve onun ebedi saltanat ve taht merkezi olan İstanbul’umuz ile işgal altında ve türlü zulüm ve facialar içinde maddi ve manevi insafsızca imha edilmekte bulunan bütün mazlum vilayetlerimizin kurtarılması için başarı ihsan buyurmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.”

Ardından…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk konuştu.

(Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclis’teki ilk konuşmalarını önümüzdeki günlerde peyderpey paylaşacağım…

Hafıza tazelemekte fayda var.

Hatta…

Hafıza yaratmakta.)

Anadolu Ajansı tüm dünyaya 24 Nisan 1920’de duyurdu…

“Büyük Millet Meclisi bu sabah öğleden önce saat onda Sinop Milletvekili Mehmed Şerif Bey’in başkanlığında toplanarak evvela milletvekillerinin encümenlerden gelen seçim mazbatalarını incelemiştir. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa, geçmişten bu yana gelişen hadiseler hakkında izahat vermiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın bu münasebetle yaptığı konuşma beş dakikalık bir aradan sonra saat bire kadar iki buçuk saat devam etmiştir. Konuşma henüz bitmemiş olduğundan yemekten sonra saat ikide devam etmek üzere oturuma ara verilmiştir. Saat üçte Meclisin toplanmasını müteakip Mustafa Kemal Paşa sözüne devam ile Damad Mehmed Ferid Paşa hükümetinin son sükutuna rastlayan zamanlardan bu günlere kadar cereyan etmiş bütün olayları izah etmiştir. Muhtelif yerlerden uzun alkışlarla karşılanan bu pek ayrıntılı ve tarihi nutuk sonunda Mustafa Kemal Paşa bugün esaret altında bulunan hilafet ve saltanat ile tehdit altında bulunan kendi mukadderatını kurtarmak üzere elbette fiilen ve bizzat milletin el koymasına sıra gelmiş olduğunu beyan etmiş ve bu esası açıklayan bir öneri okumuştur. Bu öneri kabul edilerek Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini üzerine almış ve bu dakikadan itibaren milletin tüm meselelerine el koymuştur.”)

Not: Gazi Meclis’imizin açılışının, ulusal egemenliğimizin tesisinin ve çocuklara armağan edilen bayramımızın 104’üncü yılını kutluyoruz bugün…

İlelebet payidar olsun.

Meclisimiz daim…

Cumhuriyetimiz baki olsun.