Kişilerarası iletişimde beden dilinin önemi elbette büyüktür. Çok zaman söylediğimizden çok karşımızdakinin ne anladığına bakarız ve çok zaman beklediğimizden farklı dönütler alırız. Çünkü dilimizden çıkan sözcükleri karşı tarafa aktarırken verdiğimiz mesaj söylediklerimizden çok farklı olabiliyor. Sözcükleri davranışlar desteklemiyorsa,jest ve mimiklerimiz söylediklerimizin tersine bir pozisyon almışsa mesaj yerine ulaşmaz veya yanlış mesaj ulaşır. Beden dili her canlının iletişimde doğal olarak kullandığı evrensel bir dildir. En çokta insanlar kullanır. Çünkü günümüzde tüm canlıların psikolojik yönü tanımlanabiliyor. Hatta ortak davranış biçimlerinden hareketle ortak tanımlamalar yapılabiliyor. Sözgelimi bir dudak bükme, kafa sallama ,dudak ısırma ve kaşlarını çatma en bilindik beden dili hareketleridir.Kişiler arası  ilişkilerin yolunda gitmesi için ilk önce doğru iletişim gerekli. Bir insanla özel yada sosyal bir ilişki kuracaksak önce iletişim kurarız. Sorular sorar istediğimiz cevapları almaya çalışırız. Yada doğru soruların sorulmasını isteriz ki istediğimiz özelliklerimizi karşı tarafa anlatabilelim. İkili ilişkilerde taraflardan biri önce davranıp karşı tarafın beklediği cevapları çözerse eğer beden dili hilesini çok kullanır. Olanı değil olması gerekeni aktarır karşı tarafa. Kendi istediğini karşı tarafın isteğiymiş durumuna sokmak için sayısız iletişim hilelerine başvurur. Bir dıyaloğun sonuna doğru önce karşı çıktığınız bir düşüncenin temsilcisi olarak görüverirsniz kendinizi. İkili üçlü diyaloglarda çoğunlukla bir kişinin bir kişiye diliyle verdiği meşajı diğer bir kişiye beden diliyle farklı düşündüğünü, asıl söylemek istediği şeyin olmadığını belirttiğini görebilirsiniz. Tabi bütün bunları tam olarak anlayabilmeniz için ya işin uzmanı olmalısınız ya da anlatıcıyı çok iyi tanımanız gerekiyor. Evet beden dilimiz aslında iletişimde bir zenginlik olmasına rağmen insanlar bunu farklı amaçlar için kullanabilmektedir.                                    

Bir otel yada ünlü bir restoran düşünün. Kapıda müşteriyi karşılayan bir çalışanla odasından pek dışarı çıkmayan bir işletme müdürünün yüzündeki jest ve mimikler aynı olabilir mi? Ya da bir Hakim -Savcı duruşuyla bir tiyatro sanatçısının sokaktaki duruşu aynı olabilir mi? Ya da bir pazarcı esnafının tavır ve davranışlarıyla bir kuyumcu esnafının davranışları? İnsanların yaptığı işle beden dili arasında doğrudan bir ilişki vardır. Devletin Ciddiyeti , otoriteyi temsil eden yanıyla gülen yüzünü temsil eden yanı aynı değildir. Her insan bir devlet gibidir. Gülen yüzü de vardır. Ciddiyeti ve otariteyi temsil eden yanlarıda vardır elbet. Sorun nedir? Sorun gülmeniz, tebessüm etmeniz gereken yerde asık suratlı olmanız,ciddi ve vakur bir duruş sergilemeniz gereken yerde laubalilik denilebilecek davranışlar sergilemenizde. "Özü sözü bir olmak" deyimine uygun bir şekilde içimizden geçenleri yüzümüzden yansıtamıyorsak bu bir kişilik sorunudur ve güvensizlik telkin eder. Güvensizliğin olduğu bir yerde hiçbir güzellik ortaya çıkmaz ve yaşamaz. Başarılı bir iletişim kurmanın en kestirme yolu dilimizden çıkan sözcüklere jest ve mimiklerimizin eşlik etmesidir. Kişi gözü bilgisayarda kulağı sizdeyse eğer o kişiyle muhatap olmayın. Mümkünse orayı terkedin. Beden dili hilelerini öğrenen insanlara sizi bir yere kadar kandırabilir. İş refleks tepkilere gelince mutlaka yalan söylediği ortaya çıkıyor. Çünkü düşünce gücü sahip olduğunuz kelimeler kadardır. Dil yalan söyleyebilir ancak beden asla yalan söylemez. Gökyüzü yalan söylemez. Denizler , dağlar ,ovalar ve hatta insan eli değmiş şehirler yalan söylemez. İnsan bedeni de bir doğa parçasıdır ve onun için kutsaldır kişinin bedeni. Düşünce,dil ve beden bütünlüğümüzün bozulmaması temennisiyle...