Bir yeri bir konuyu herhangi bir durumu eleştirirken, yazılan eleştiri yazıları okuyucular tarafından algılanır ve iyi ya da kötü yararlanma imkânı verir.

Şayet bu eleştirilerde hep bir kötüleme hep karamsarlık varsa ve hiçbir bir zaman iyiyi görme gibi bir durum yoksa işte o zaman eleştiri yapıcı olma yerine yıkıcı olmaya doğru gider ve hiç bir şey kazandırmaz.

Öncelikle eleştiride ön yargı olmaz yapılan değerlendirmeler mümkün olduğunca objektif yapılır.

Ama alışmışız bir kere her konuda ihtisaslaşmış olarak görüyoruz kendimizi ve her şeyi eleştirmeyi hak görüyoruz kendimizde, haklı da olsak haksız da eleştirmek içimize işlemiş iyi yapılan şeyleri görmemek gibi de bir tavukkarası inmiş sanki gözlerimize.

Hiç mi iyi şeyler yapılmıyor bu memlekette sosyal medyada olsun, diğer yerlerde olsun bu memlekette yapılan iyi şeyleri bu kadar görmemezlikten gelmek sadece yöremize zarar veriyor.

Eleştiriyoruz ancak eleştirdiğimiz olaylara karşılık olarak yapıcı dil, yazı, görüş olması gereken nedir genellikle bunları dile getiremiyoruz, getirmiyoruz ne yazık ki.

Eleştirelim ancak kendi içimizde yapalım eleştirilerimizi, sosyal medyadan değil. Bu ne kadar mümkün oluyor olabilir, gel buraya neyi eleştiriyorsun, derdin ne, karşılıklı hep beraber konuşalım diyen diyebilen birisi var mıdır? İşte orası meçhul, bunu bir başarabilsek herşey yoluna girecek.

Ama yok hep kendi görüşleri ve yaptıkları doğru başkasının fikirleri onlar için sadece vızıltı, dediğim dedik, çaldığım düdük misali.

Bir ürünü satabilmemiz devamlı eleştirmekten geçmiyor aksine allayıp pullayıp insanlara tanıtmamız gerekiyor. Hangi konudan mı bahsediyorum tabi ki Turizm.

Örnek mi, Alanya veya diğer turizmde öne çıkan yöreler hakkında sosyal medyada fazlası ile görüyor muyuz, asayiş yönünden, huzur yönünden, trafik yönünden iyi değil diye hep turisti çekecek yerlerden eğlencelerden bahsedip turistin buralara akmasını sağlıyorlar.

Kol kırılır yen içinde kalır misali.

Açılışlara, kendilerince yaptıkları icraatlara, hoşgeldinlere sıra geldimi, gelsin basın mensupları boy boy fotoğraf çeksinler tatlı ballı yazılar yazsınlar hayat böyle güzel onlara.

Genel veya yerel seçimler yaklaştıkça Pazar yerleri gezmeler, çocukları kucaklamalar, yaşlılarla kucaklaşmalar hepsi tekmili birden vizyona giriyor, bunları yapmak için geçmiş yıllarda neredeydiniz sayın büyüklerimiz.

Hep yazıyorum yine yazacağım Konaklama tesisi yöneticilerimizle, öne çıkan restoran işletmecilerimizle her ay bir istişare toplantısı yapılması çok mu zor geliyor sizlere bir angarya olarak mı görüyorsunuz.

Sizlere derken kimler bu işletmelerin muhatabı ise kendilerini bilirler.

Eleştirilerin asgari düzeye inmesi için karşılıklı görüşme konuşma bir noktada birleşebilme önemli değil mi sizler için.

İlk satırlarda yazdığım eleştiri kapsamına almayın son yazdıklarımı sadece bir öneri bunlar, zira konuşmadan bir araya gelmeden birlik olamadan Turizmde başarılı olamayız.

Herşey bu memleket için.

Başka Kastamonu yok bu böyle biline.