Geçtiğimiz yıl ilimizdeki kamu hastanelerinin kapısını "2 milyon 614 bin 478" kez çaldık, üzerine ilaveten "2 milyon 135 bin 15" kez de aile hekimlerinin kapısını aşındırmamızı ekleyin, oldu mu toplam "4 milyon 749 bin 493" muayene sayısı...
Maşallah ayağımız eksik olmamış hekim kapısından.
Nüfusumuz taş çatlasa "380 bin" desek...
Kişi başına yılda 12 küsur kez kamu sağlık kurumlarının kapısını çalmışız.
İlimizdeki özel hastaneleri ekle...
İl dışına sağlık seferlerini kat.
Karşımıza çıkan ne?...
"Sağlıksız Kastamonu toplumu".
7 milyon başvurudan az değildir Kastamonu toplumunun yıllık toplan başvuru sayısı...
Nükleer santral mi patladı dibimizde?
Bu hal sürdürülebilir değil...
Halat çoktan kopmuş.
Ne yapmak lazım?...
Her kesimin söyleyeceği söz olmalı bu konuda.
Not: TÜİK’in aylık yayımladığı “Türkiye Sunumu” dosyasına evvel zaman ilgi gösterirdim, gerçi her ay hemen hemen aynı veriler paylaşılırdı ama olsun, hatalar bile tamir edilmeden aynı tablolar sunuldu durdu...
Misal, ölüm sebebi grafiklerinde bir hastalık çeşidi hep atlandı, kontrol bile edilmiyordu demek.
Fotoğrafta renklerle ifade edilen grafikte “7” hastalık var…
Altta ise “6” hastalık ismi.
Her neyse…
Bu kadarına şükür.
Kastamonu’da “Ölüm nedenleri, 2019”…
İlk sırada “dolaşım sistemi hastalıkları”, ardından sırasıyla “solunum sistemi hastalıkları”, “tümör”, “diğer hastalıklar toplamı”, “sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları”, “dışsal yaralanma ve zehirlenmeler” geliyor.
Dolaşım sistemi hastalıklarından ölümlerde Türkiye ortalamasının üzerinde Kastamonu…
Solunum sistemi hastalıklarından ölümlerde de ülke ortalamasının üstündeyiz.
Dolaşım sistemi hastalıkları nedir?...
“Kalp, kan basıncı, atar, toplar ve kılcal damarlar gibi dolaşım sistemi ile alakalı yapılarda görülen hastalıklardır. Dolaşım, tüm vücuttaki hücrelerin oksijenini ve beslenmesini etkilediğinden bu sistemde görülen hastalıklar tüm vücudu etkileyen hayati hastalıklardır”.
Misal…
“Ateroskleroz, inme, hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kardiyomiyopati, kardiyak ritim bozukluğu, kalp kapağı hastalıkları, damar iltihabı”.
“Solunum sistemi hastalıkları” nedir?...
“Solunum sistemi ve buna bağlı organlarda gelişen hastalıkları ifade eder. Fizyolojik bir süreci içeren solunumla yaşam için gerekli olan oksijen sağlanır. Bunda görevli olan solunum sistemi, solunum yolları ve akciğerler olmak üzere iki bölüme ayrılır”.
Misal…
“Rinit, farenjit, larenjit, anjin, tonsillit, bronşit, bronşiolit, astım bronşit, bronşektazi”.
Kastamonu bu iki hastalık çeşidinde Türkiye ortalamasının üstünde?...
Yerel ve öznel etkenler nasıl yok edilir?
Not 2: Kıymetli ağabeyim Ömer Kesercioğlu 1963 yılında yayımlanmış bir broşür getirdi…
“Tam senlik” dedi.
Hakikaten benlikmiş…
“Hıfzıssıha Okulu” tarafından “Dünya Açlıktan Kurtulma Haftası” için hazırlanan broşür.
“Büyüme, Gelişme ve Beslenme” başlıklı broşür…
“En büyük servet sağlıktır” sloganı ile süslenmiş.
Geçtiğimiz günlerde Eczacı Edip Nazlı ile iddialaşmıştık, “boy, ayakkabı ile ölçülür mü ölçülmez mi” bahsi üzerine, cevabı broşürde verilmiş…
“Ağırlık iç donu ile, boy yalın ayak ölçülecektir”.
Ayakkabından 1 santimetre kesik yemenin hiddetiyle…
“Boy, ayakkabı ile ölçülür” demiştim.
Yine de sözümün arkasındayım…
İnsanların boylarını sosyal yaşamda gözümüzle gördüğümüz şekilde yani ayakkabılı halleri ile zihnimizde oluşturur ve “uzun boylu” yahut “kısa boylu” gibi yargılarda bulunuruz, kimse iddia etmesin insanların yalın ayak imgesini zihnine taşıdığını, topuklu veya topuksuz ayakkabı fark etmez.
Broşüre göre kız bebek 3 aylıkken asgari 4.7 kilogram ve 59 santimetre uzunluğunda olmalı…
6 yaşındaki erkek asgari 19 kilogram olmalı ve 103 santimetre uzunluğunda.
Acı bir bilgi var broşürde…
“Yurdumuzda her yıl doğan bin bebekten 165 tanesi bir yaşına girmeden evvel ölmekte; 10 yaşına gelinceye kadar doğanlardan ancak yarısı hayatta kalmaktadır”.
Broşürün sahibi “Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı”…
Veriler doğru.
Niye kaybediyorduk bebekleri?...
“Pnömoni, ishaller, raşitizm, görme bozukluğu, sinir hastalıkları, deri hastalıkları beslenmesi yetersiz ve düzensiz olan çocuklar arasında çoklukla görülmekte ve ölümlere sebep olmaktadır”.
Ne günlerden geçti memleket?...
Bebekler gün yüzü görmeden.