Dünya küresel hisssizliğin pençesinde!
Yüreklerdeki mevsimler birbirine karıştı!
Baharlar kışa teslim etti bütün duygularını. Merhamet, şefkat, vicdan ve başkasının acısıyla dertlenmek gibi hasletleri kaybetti yürekler!
Bize dokunmayan yılanların tüm melanetlerine kör, sağır ve dilsiz oluverdik; kalbin ozon tabakasını delip geçen hissizlik tabakasıyla.
O hale geldi ki vicdansız vahşete duyarsızlığımız; henüz hayatının baharındaki, günahsız bir çocuğun “ölüm bu hayattan daha merhametli” sözünü tarihe kazıdık!
Daha bir yaşına bile girememiş binlerce masum bebeğin paramparça edilen vücutlarını,
1, 2, 3, 4, 5 yaşlarındaki melek kadar tertemiz çocukların üzerine bombalar, füzeler yağdırılarak şehit edilişlerini,
Binlerce anneyi, kız kardeşi, eşi keskin nişancıların, savaş uçaklarının, tankların hedef aldığı kirli ve ahlaksız bir savaşı,
Sokak hayvanlarının yediği ölüleri,
Yerle bir edilen camileri, kiliseleri, hastaneleri, fırınları, çocuk parklarını ve yuvaları görmemek, duymamak, bilmemek için haber kanallarını bile izlemiyoruz artık!
Küresel hissizlik felaketiyle karşı karşıyayız!
Bu gidişle dünyanın sonu gelmeyecek ama insanlığın sonu gelecek!
İnsanlık tarihinin en iğrenç, en ahlaksız, en vahşi, en kuralsız, en fütursuz soykırımına şahitlik ediyoruz!
Ve ne yazık ki bu korkunç soykırımı sadece seyrediyoruz!
Kan bizim de elimizde dostlar!
İsrail terör devletinin vahşet ve soykırım değirmenine silah, mühimmat ve lojistik taşıyan her ticari ürüne verdiğimiz para ile kanı kendi ellerimize bulaştırıyoruz.
Daha da korkunç olanı, İsrail’ in vahşetine açıkça destek veren firmaların ürünlerini alırken yüzümüzün kızarmaması, vicdanımızın sızlamaması, yüreğimizin burkulmaması ve utanç duygusunun bizi teğet geçmesi.
Asıl kan elimize değil vicdanımıza, yüreğimize, kalbimize, ruhumuza bulaştı!
Filistinliler 77 yıldır sergiledikleri onurlu duruş ve şanlı mücadele ile İNSANLIK imtihanını alınlarının akıyla verdi, veriyor!
Filistin’ deki dram sadece Filistinliler için değil başta İslam dünyası olmak üzere tüm insanlık alemi için bir imtihan kağıdı!
Onlar bu imtihanı kazandı!
Peki biz?!
Bu yazıyı kaç kişi okur, bilmiyorum!
Elimden gelen yazmak ve kendi çapımda İsrail vahşetine su taşıyan firmalara para kazandırmamak!
BirLEŞmiş Milletler tarafından 1947 yılında toprakları resmen gasp edilen Filistinliler, 77 yıldır vatanları için mücadeleden hiç vazgeçmediler.
Ama artık mesele bir milletin toprak parçasını koruma davasını çoktan geçti; mesele insanlık değerlerinin tükeniş meselesi haline geldi!
Unutmayın!
Bugün hissiz, tepkisiz kaldığınız İsrail terörünün nihai hedefi Arz-ı Mev’ ud hayalidir. Ve bu hayalin final noktası Türkiye topraklarıdır!
Ölüm bu hayattan daha merhametli olmasın!
