20 yıldır buralardayım beli kırılmış kelimelerimle, en çok yazıyı “eğitim” üzerine yazdım, üzerinden kamyon geçmişçesine yerle yeksan kelimelerimle…

Yetmiyor, katar katar kamyon filoları, kelimelerimin üzerinden inmiyor.

Fırtınaya tutulmuş papatyanın tek dal çiçeğinin kopmasına yürek dayanmazken…

Tek çocuğun dahi hak ettiği eğitimi layığı ile alamamasına nasıl can dayanır?

Geleceğimizin teminatı çocuklardan, istikbalin bekçisi gençlerden, emaneti gelecek kuşaklara teslim edecek yiğitlerden daha kıymetli nesi olabilir bir milletin…

Kederle dökecekleri bir damla gözyaşı ulusun vicdan vadilerini sel altında bırakmaz mı? 

İşte bu nedenle…

20 senedir usanmadan “eğitim, eğitim”, eğitim”.

Bu yüzden, ömür nasip olursa, 20 yıl daha…

“Eğitim, eğitim, eğitim”.

Şahıslarla zerre miskal derdimiz yok…

Muhatabımız “kurumsal kimlik”.

Not: “Kastamonu Spor Lisesi”…

Kuruluş hikayesini önceki yazıda uzun uzadıya yazdık.

Kuruluşu kamuoyundan sır gibi saklanan Kastamonu Spor Lisesi’nin binası için ihale bile yapılmış…

“Miş’li geçmiş zaman” eki kullandığım için kusura bakmayın, gazetecilik ile asla yan yana gelmemesi gereken bir imla bu, “masalcı” değiliz biz.

Ama…

Memleketin yıllardır dilinde olan bir yatırımın “kuruluşu” ve “bina ihalesi” neden kamuoyundan saklanır?

Sebebi ne ola?..

Niçin açıklamaktan imtina etti bürokratlar?

Bina ihalesi “4 Nisan 2023” tarihinde yapıldı…

16 derslikli bina için, 400 gün yapım süresi, “38 milyon 701 bin 89 TL” yaklaşık bedel öngörüldü, 8 tekliften 7’si uygun görüldü, 35 milyon 961 bin 661 TL’ye sonuçlandı ihale, 15 Mayıs 2023 “başlangıç”, 17 Haziran 2024 “bitiş” olarak sözleşme imzalandı.

Kuzeykent’te bir yer…

Temel atıldığını duydunuz mu?

Süre işliyor?..

Hayırdır?

(“Binicilik” ana dal olarak belirlenmişti, gerçi değiştiği iddia ediliyor, “hentbol” olduğu kulaktan kulağa yayılıyor…

Atları nereye bağlayacaklar merak ediyorum Kuzeykent’te?)

Not 2: Liselerde iki tür okul var…

“Akademik” ve “meslek” liseleri olarak.

İlla ki meslek liselerinin kapasiteleri çok olmalı, gençler meslek sahibi olmalı, “yüzde 70’e yüzde 30 oran” hedefleniyordu bir ara…

Makul bir dağılım.

Ancak…

Veliler ve öğrencilerin gözünde akademik liseler daha ağır basıyor, şehrimizdeki akademik liselerin, en azından “sınav” ile öğrenci alanların kapasitelerinin artırılması talep ediliyor.

Okulun biri “yerim dar” diyor, bina kapasitesi yeni bir sınıf açmaya yeterli değil, doğrudur…

İyi de, kapasite artışı için senelerdir talep varken, ek bir bina çözümü nasıl olur da cümle idarecilerin aklına gelmez?

Kimse ne diye kılını kıpırdatmaz?..

“Senelerdir gündemde” denilmesi ne acı.

Başka bir lise var…

Bina kapasitesi “ova”.

Belki, değil bir sınıf, iki sınıfa bile yer var…

Ne gereği var değil mi?

İdareciler görmüyor mu bu durumu?..

30 çocuk daha hayallerini süsleyen okula kaydolmasın mı?

Bir diğer lise öğrencilerinin “yurt” talebi var, sadece kendi okullarının barınacağı bir yurt, okulun “ödev” durumu bunu gerektiriyor çünkü…

İdareciler “konteynır yurt” önermiş iyi mi?

İlçelerde vesaire…

İhalesi yapılan, inşaat sürecine ilişkin süreçler tam olarak tamamlanamadığı için sahaya inilemeyen projeler olduğu ifade ediliyor, iddia sonuçta…

Ne diyeyim?..

Benden önce, en doğrusu, idareciler bir şey desin iyisi mi?