CHP İstanbul Milletvekili ve eski Washington Büyükelçisi Namık Tan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, iktidarın dış politikasını eleştirirken bir skandala imza attı.

Tan, Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisini “denizaşırı macera”, “masal” ve “serüven” olarak niteledi. Irak ve Suriye’ye yönelik sınır ötesi terörle mücadele operasyonlarını da eleştiren Tan’ı kendi partisi ve DEM Parti sıraları birlikte alkışladı.

Tan'ın konuşması aynen şöyle;

“Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’ı işgali sırasında iktidara gelen AKP, yerini sağlamlaştırdıkça dış politikada etkinlik ile ‘işgüzarlık’ı karıştırmaya yöneldi. Ulusal çıkarların korunmasına odaklı dış politikayı özgüven eksikliği saydı. Âdeta ‘Lafla peynir gemisi yürümüyor’ deyişini yanlış çıkarmak için dış politikayı her koşulda bağırıp çağırarak yürütmeyi yeğledi. Orada da durmadı; yeri geldi, Osmanlı'yı ihya hayalleri kurdu; sınır ötesi harekâtlarla yetinmedi, denizaşırı maceralara yeltendi. Bir ara tutturduğu mavi vatan masalından o da koşulların zorlamasıyla yani ekonominin iflası kapıya dayanınca, neyse ki oldukça çabuk yüz geri etti.”

CHP de Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu gibi isimlerin varlığı çok kıymetli. Kemdisini tepkisinden ötürü kutluyorum.  Umarım Bağcıoğlu gibi isimlerin sayıları artar. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mavi Vatan kavramı; Türkiye Cumhuriyeti'nin denizlerdeki hak, alaka ve menfaatlerinin somutlaşmış bir ifadesidir. Bu kavramı ortaya koyan konseptin teorisi ile konseptin denizlerimizdeki fiili uygulamaları her türlü siyasi mülahazaların dışında olup uzun yılların emeğine dayanır" sözleriyle Tan'ı eleştirmişti.

CHP’nin dış politika sorumluluğunu yürüten Ünal Çeviköz de daha önce Mavi Vatan politikasını “yayılmacılık” olarak tanımlamıştı.

Bununla da yetinmeyip, Azerbaycan Ermenistan savaşı ile ilgili olarak; "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade edililiyor" şeklinde konuşmuştu. CHP iktidar olsaydı, bu zat, eski genel başkanın muhtemel Dış İşleri Bakanı adayı idi!

Daha önce, Atatürk'ün Partisinde Atatürk demekten imtina edenleri de görmüştük.

Onlara da hadlerini; meclis kürsüsünden, bir kuvay'i milliyeci torunu olan, istiklal madalyalı, Karabük Millet Vekili Dr. Hüseyin Avni Aksoy bildirmişti. "Mavi Vatan, Gök Vatan, Yavru Vatan ulusal güvenliğimizdir" söylemini de meclis kürsüsünde ilk kez Hüseyin Avni bey ifade etmişti. O tarihi konuşması DEM parti hariç tüm  partilerden büyük alkış almıştı.

2020 yılındaki o konuşmasını izlerken gözlerim dolmuş, tüylerim diken diken olmuştu. Merak edenler internetten bulup izleyebilir.

Hüseyin Avni bey daha sonra, partiyi yol geçen hanına çeviren, işte bu tipleri partiye dolduran eski genel başkanla anlaşamayıp istifa etmişti.

Kimse kusura bakmasın, CHP bu haliyle Atatürk'ün Partisi olamaz!

Dış politikada birlik mesajı veren Genel Başkan Sn.Özgür Özel'in bunlara sessiz kalması da kabul edilemez.

Hadi, disipline verin de görelim vatanseverliğinizi.!

* Mavi Vatan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de ilan ettiği deniz yetki alanlarını (karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge) kapsayan doktrinimizdir.

* Gök Vatan, Türkiye'nin hava sahası ve stratosfer üstü bölgelerdeki egemenlik haklarını ifade eder.

* Yavru vatan Kıbrıs ise, soydaşlarımızın yaşadığı vatan parçamız. Bedel ödeyerek, sınırlarını kanla çizdiğimiz, Akdenizin ortasındaki ileri karakolumuz, devasa uçak gemimizdir.

Ne yani vaz mı geçelim bunlardan? İnsan, kolundan, bacağından vaz geçebilir mi?

Anadolu toprakları; Yavru Vatanıyla, Mavi Vatanıyla, Gök Vatanıyla bir bütündür.

Bunu idrak edemeyenlerin ne CHP de, ne de mecliste yeri yoktur.