Dile kolay 100 yıl yani bir asırdır devam eden bir Cumhuriyet, devam eden bir devlet, devam eden bir millet.

Kutlamalarında bu yüzyılın karakterine uygun olarak kutlanması lazımdı.

Çeşitli spekülasyonlar oldu, önce kutlamalar için program verildi, sonra iptal edildiği duyuruldu, en son kutlanacağı açıklandı.

İyi de oldu şimdiye kadar bu kadar coşkulu kutlandığını hatırlamıyorum.

Çatılar, pencereler, apartman araları, sokaklar her yer Türk bayrakları ve Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün posterleri ile donatıldı.

Bu kadar coşkulu bu kadar katılımın çok olması 100. Yıl olmasından kaynaklanıyordur mutlaka ancak bu coşkunun altında yapılan iptallerin de bir karşıt olarak payı bulunmakta.

Belediyenin güzel bir hizmeti Türk Bayrakları dağıtıldı büyük küçük herkesin elinde bayraklar dalgalandı.

Genel olarak stadyumda yapılan bu tür kutlamalar ne hikmetse artık ya Cumhuriyet Meydanı'nda ya da Belediye Binası'nın önünde yapılıyor.

Egemenlik kaynağının millete ait olduğunu kabul eden devlet şekli olarak Cumhuriyet'e tüm şehir sahip çıktı, marşlar eşliğinde yürüyüşe katılan genç, yaşlı, çocuk yoğun kalabalık, yürüyenleri alkışlayan sokaklardaki ve balkonlardaki insanlar gururlu, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladılar ellerinde al bayraklarla.

Evet, her şey çok güzeldi hadi bizde solistler veya şarkıcılar demeyelim öyle duyuruldu sanatçılar diyelim sahne aldılar ve seyircilere güzel bir müzik ziyafeti sundular.

Sadece alanda müzik ziyafeti mi vardı? Hayır, yöresel ürünlerin yer aldığı birçok stant kurulmuştu kutlamaların yapılacağı alana.

Yöresel ürün yanlış anlaşılmasın hazır gıda satılmadı, cağ kebabından, mumbarına, içli köfteden, kâğıt kebabına kadar her şey yapılıyor.

Neden bu iki etkinlik aynı tarihe denk getirildi veya neden bu alanda kutlamalar olacaksa yöresel ürün stantları buraya kuruldu aklıma gelen tek şey kutlamalar esnasında bir sis yaratalım ama masraflı olmaması için bu yöresel ürünlerin dumanları ile idare edelim denildi sanırım.

Sis konusunda gayet başarılı olunduğu belli zira bir ara dumandan göz gözü görmüyordu, kokular ise işin promosyonu yiyemeyenler dumana ekmek basabilirler.

Kutlamaların lezzetine birde yemeklerin lezzeti eklendi oldu lezzetli kutlamalar.

Her güzelliğin bir kusuru olabiliyor bazen, biraz ince düşünmek, ortak akıl ortaya konulup, çok seslilik ile olayları sentezleyip iyi ile kötü ayrıştırılarak güzelin daha şahanesi ortaya konulabilir. 

Bir mani var; Fındık dalda tekleme, ortak akıl bekleme diye aynen bunu yaşıyor ve yaşatıyoruz.

Büyük işleri, önemli atılımları ancak birlikte çalışma ile elde edebiliriz.

(Mustafa Kemal Atatürk)