Kaygı bozukluğu olan kişilerdeki temel sorun, tehlike ve tehditlerin olabilirliğini ve yoğunluğunu gözlerinde büyütmeye meyilli olmalarıdır.
Kaygı bozukluğunda olan kişiler bir tehdit veya tehlikenin kendisinin veya sevdiklerinin başına gelmesinin çok muhtemel olduğunu, sıklıkla en kötünün olacağını; asla terfi edemeyeceğini, herkesin kendisinin aptal olacağını düşüneceğini, nefes almayı başaramayacağını, boğularak öleceğinizi vs. düşünür.
Bu tür tehlikeli düşünce şekline, felaket senaryoları kurmak veya olayları abartmak diyoruz. Endişeli iken hayatın sıradan, günlük deneyimleri hakkında felaket senaryoları kurmaya eğilimli oluruz; en kötü durum senaryosunun gerçekte olduğundan çok daha mümkün olduğunu düşünürüz. Tehdidin olabilirliğini ve şiddetini gözünüzde büyütmek, kaygının altında yatan temel korkunun ana bir özelliğidir.
Her kaygının altında bir korku yatar. Mesela güzel görünüyor muyum şeklinde düşünerek kendisini ayna karşısından alamayan, sürekli kendine işlem yaptıran, sürekli kendisinde kusur arayan kişinin kaygısının altında romantik ilişkisini kaybetme korkusu yatar, kapalı ortamdan kaçınan, kapalı ortama girince yardım bulamayacağını, kendini kaybedeceğini düşünen kişinin kaygısının altında rezil olma korkusu yatar, veda toplantıya katılması gerektiği zaman; “biri bana bir soru sorarda cevaplayamazsam?, herkes yetersiz olduğumu düşünecek ve ben de katlanılmaz şekilde mahçup olacağım” şeklinde düşünen bir kişinin sosyal kaygısının altında yatan korku mahcubiyettir, süpermarkete gitmesi gerektiği zaman; “tüm insanların önünde rezalet çıkartırsam, ne yaparım?” şeklinde düşünen kişinin agorafobisinin altında yatan korku panik atak geçirmektir.
Kendinizi endişeli hissettiğinizde ortaya çıkan temel korkunuzu tanımlamakta zorluklar yaşayabilirsiniz, çünkü çoğunuzun bizi endişeli yapan bilişlere değil, kaygı duygularımızı odaklanırız. Kendinize sorun “Bu durumda bu kadar üzücü veya tehditkar olan nedir?” Ve “Bu durumda bu kadar kötü olan nedir?” Bu soruların cevaplarını keşfetmek, duygularda boğulmak yerine temelde yatan bilişi bularak buraya müdahale etmek tedavi sürecinin ilk ve en önemli parçasıdır.
Uzman Klinik Psikolog Bengü Samut Dravor
Mert Dravor Psikoloji Merkezi