Ergenlik, “Ben” olma yolculuğudur. Arafta olmaktır. Ne çocuk ne yetişkin. Bir geçiş dönemidir ve her geçiş dönemi gibi sancılıdır. Sıkışmaktır, kararsızlıktır. Kendini bulma çabasıdır. Bağımsızlık arayışıdır.

Ergenlik dönemi bir durum hakkında doğru karar verme ve doğru tercih yapma becerisinin öğrenildiği bir dönemdir. Bu beceriler her ergende aynı anda gelişmeyebilir. Bu nedenle vücut gelişirken, zihinsel denetim mekanizması aynı hızda oluşmayabilir. Bu durumu tıpkı iyi model bir arabanın freninin çalışmamasına benzetebiliriz. Arabanın freni tam olarak çalışana kadar ebeveynlerin en çok zorlandığı dönem başlamaktadır.

Ebeveyn olarak sürekli gencin yaptığı hataları söyler duruma düşmek hiç arzu etmesek de can acıtıcı olabilir. Böyle bir durumda genç birey kendisini aşağılanmış hisseder ve egosunu korumak adına refleks olarak savunmaya geçer.

Genç bireyin kendini savunması ebeveynin yanlışlarını yakalama ve yüzleştirme çabası da olabilir. İlişkide doğabilecek negatif duygularda karşılıklı haklılık savaşlarına dönüşebilir.  Bu nedenle kendimize sormamız gereken ilk soru; sürekli genç bireyi eleştiri halinde miyiz? Eğer öyleysek sizce bu işe yarıyor mu? sorularını cevaplamamız gerekebilir.

Ergenlerle iletişim için iyi bir dinleyici olmak, o kendini ifade ederken küçümsememek, iyi yönlerini vurgulamak gençlerin kendilerine güven duyan bir yetişkin olarak hayata başlamalarını kolaylaştıracaktır. Kesinlikle iletişiminizde gerçekçi olun. Korkunuz varsa paylaşmaktan çekinmeyin. Bu süreçte kuracağınız etkili iletişim sinyali kuvvetlendirecek ve çocuğunuzla bağınızı sağlamlaştıracaktır. Ergenlik süreci ebeveynler açısından elle kuş tutmak gibidir. Çok sıkar, sınırları daraltırsanız kuş nefes alamaz; ama çok da serbest tutarsanız uçar gider, bağınız yok olabilir. Ebeveyne düşen her süreci gerçekçi, samimi, erişilebilir ve gerektiğinde müdahale edilebilir bir uzaklıktan gözlemlemek ve ergenin hareket alanında ona nefes almasını sağlayarak gelişeceği güvenli ortamı sunmaktır.

Eğer sürekli eleştiri halinde olduğunuzu fark etttiyseniz ilk yapacağınız sağlıklı iletişim kurma yönünde adım atmanızdır. Gençlerle iletişim kurarken “Sen Dili” kullandığınız zaman çocuğunuz savunmaya geçebilir ve sizinle iletişime kendisini kapatabilir. Bunun yerine “ben dili” kullanmalısınız. Örneğin “hiç ders çalışmıyorsun” demek yerine “ders çalışmadığın zaman geleceğini önemsemediğini düşünüp senin için endişeleniyorum” diyerek bu davranışının sizde oluşturduğu duygu ve düşünceyi onunla paylaşmanız iletişim kurmanızı kolaylaştıracaktır.

Bengü Samut Dravor

Uzman Klinik Psikolog

Mert Dravor Psikoloji Merkezi