Fobi bazı durumlar veya nesneler karşısında duyulan anlamsız, mantıksız aşırı korkudur. Bu durumun varlığı kadar, olabilme olasılığını beklemek de aşırı, anlamsız, belirgin ve sürekli bir korkuya dönebilir. Bu durumlarla karşılaşma ani başlayan bir kaygıya neden olur ki, bu durum bazen panik atağı şeklini alabilir. Erişkinler bu korkunun anlamsız olduğunu bilirken, çocuklar bu şekilde düşünmeyebilirler.

Bir çok nesne ve durumla ilişkili özgül fobiler çoğu kişide olmakla birlikte fobi için tedaviye giden kişi sayısı azdır. Genellikle fobileri olan durum veya nesnelerden uzak kalarak baş etmeye çalışırlar. Köpek fobisi olan kişiler köpeklerden uzak durarak ve köpeği olan arkadaşlarının evlerine gitmeyerek sorundan kaçar. Kaçınamadığı zamanlarda buna katlanmak zorunda kalır.

Fobiler küçük yaşlarda çocukluk ve ergenlik döneminde başlarlar. Çoğunlukla da bütün yaşam boyunca sürerler. Bazen çocuklara özgü fobiler olabilir. Bunlardan en sık rastlananlar yüksek seslerden ve özel giysili kahramanlardan korkmadır.

Fobilerin genellikle kötü deneyimlerden sonra oluştuğu inancı yaygındır. Ancak tam doğru değildir. Bazen fobi öğrenilmiş bir davranıştır. Fobi oluşan durum ya da nesneyle karşılaşmada olan acı, endişe verici bir olay fobinin kaynağını oluşturabilir. Küçükken bir hayvanla ilişkili yaşanmış bir olay, başka olay olmasa da fobiye dönebilir. Ancak her zaman neden deneyim değildir. İnsan hiç karşılaşmadığı ya da deneyimlemediği bir olaya karşı da fobi geliştirebilir. Fobilerin oluşumunda kalıtımın ve bazı biyokimyasal değişimlerin de etkili olduğu bilinmektedir. Ailelerdeki fobilerin çocuklarda görüldüğü bilinmektedir. Kısacası fobilerde doğarken getirilen özelliklerin, edinilen deneyimlerin ve çevrenin etkisi önemlidir.

Çok farklı fobi çeşitleri vardır. Yalnız kalma fobisi, yabancı fobisi, ateş fobisi, uzay fobisi, yüz kızarma fobisi gibi...En sık bilinen ve yaygın olan fobiler ise: Hayvan fobileri, uçak korkusu, kapalı yer korkusu, yükseklik korkusu, gök gürültüsü, fırtına korkusu, araba sürme, köprüden geçme, yutma ve kan fobileridir.

Özgül fobilerin tedavisi mümkündür ama yaşamı çok etkilemediği düşünüldüğü sürece bunun bir hastalık, sorun olduğu düşünülmediğinden çare aranmaz. Çoğunlukla huy, kişilik özelliği gibi kabul edilir. Tedavide ilaçtan ziyade davranışçı tedaviler uygulanır. İlaç beraber olan depresyon, anksiyete bozukluğu gibi durumlar için verilir.

Korkulan duruma alıştırma şeklinde tanımlanacak davranışçı terapiler etkilidir. Mümkün olduğunca gerçek ortam ve nesnelerle yapılır. Ama mümkün olmadığında canlandırma, hayal etme, günümüzde uygulanan sanal gerçeklik uygulamaları etkin olarak uygulanmaktadır.

Fobilerin çocukluk döneminde başladığı unutulmamalıdır. Bu nedenle ebeveynlerin fobi gelişmesini önlemek için hem örnek olmak hem de korkuların üstüne gitmeyi sağlayan, korkuları desteklemeyen erişkinler olması gerekmektedir.

Uzman Klinik Psikolog Bengü Dravor Mert Dravor Psikoloji Kliniği