Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TOBB Genel Kurulu’nda konuştu, “Daha fazla üretim, daha fazla ihracat yapacağız” dedi, Kastamonu’nun tam da ekonomideki dertlerine derman…
“Üretim” ve “ihracat” gücümüz oranında kalkınabiliriz ve gelişebiliriz.
Ekseriyetle il içinde dönen ekonomi yapımızın şablonunu “dış” pazarlarla buluşturabildiğimizde…
Kastamonu “rüşt” ispat eden iller arasındaki yerini alabilir.
“Üretim” seferberliği…
Hem de “ihracat” odaklı “üretim”.
Kastamonu’nun bu yönde bir altyapısı var…
“Seferberlik” ruhu ile mevcut katlanabilir.
İhracat odaklı üretiminin yol haritası ve iddiası tek eksik olan…
Tüm mevcudiyetimizle yüklenmemiz gereken tema bu.
Küçük ve orta ölçekli firmalarının yolunu nasıl dış piyasalara düşürebiliriz?..
Cevap bulması gereken soru bu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında “5” ilke ortaya koydu…
“Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme”.
5 ilkenin 5’i de Kastamonu reçetesinin köşe taşları…
5 ilkeye sıkı sıkıya sarılalım.
Refah üretimde…
Sosyal gelişimin anahtarı.
İlimiz deprem kuşağında…
Aynı zamanda “sel” ve “heyelan” gibi tehditlerin de çemberinde.
Rutin yağmurlar bile…
Sıkıntı doğuruyor.
Doğa felaketlerinden yakayı sıyırmanın gereklerinden biri de “kentsel dönüşüm”…
Eski yapı stokunun hızla yeni yapılara yerini bırakması.
Kastamonu Belediyesi’nin “eski yapı stoku envanteri” üzerine bir çalışması olacağı kaydedilmişti asrın felaketinin hemen ardından…
Sayım sürüyor besbelli.
“Kentsel dönüşüm” alanında…
Az zamanda ne kadar yol gittik?
Resmi veriler üzerinden inceleyelim…
Karnenin pek parlak olmadığını söyleyebilirim.
2013 yılında…
“14” başvuru oldu.
2014’de “99”, 2015’te “123”, 2016’da “144”, 2017’de “116”, 2018’de “43”, 2019’da “4”, 2020’de “27”, 2021’de “112”.
2022’de…
“25”.
9 yılda…
“709”.
Koskoca Kastamonu’da…
“Kentsel dönüşüm” yekunu bu.
Dağ gibi eski yapı stokundan eksile eksile…
“709” yapı.
Gaza basmamız lazım…
Bu da halkı özendirmekten geçiyor.
Kastamonu’nun gündem maddelerinden biri olmalı “kentsel dönüşüm”…
Layığı ile illa ki.
Turizm toplantıları yapılıyor sürekli ilimizde…
Sağ olsun toplantılara katılan atanmış ve seçilmişler, turizm esnafını kurtarmak için ellerinden geleni yapıyorlar, emekleri baş tacı.
Bir de dilden düşmeyen “tanıtım” açığı kapatıldı mı tamam…
Esnafın yelkenleri rüzgarla dolacak demektir.
Gerçi “tanıtım” mevzusu az iş değil…
Çeyrek yüzyıldır işittiğimiz kelam.
Üst ve alt altyapı tamam da…
Bir eksiğimiz tanıtım(mış).