Son günlerde sosyal medyada en çok konuşulan konulardan birisi; Peygamber Efendimiz ile Hazreti Aişe Validemizin izdivaçları hususu…

Kıvılcımı ateşleyen ise adı Diamant olan kendisini Türk (!) olarak ifade eden bir şahıs.

Öncelikle şunu belirtelim; Peygamber Efendimiz ile evlendiğinde Hz. Aişe Validemizin 18 yaşında olduğu delilleriyle kesindir.

Adı İngilizce, doğum yeri Arnavutluk olan şahıs; yaş meselesinde, bir yerlerde bulduğu ve işin ilmi tarafını zerre kadar irdelemediği (ya da özellikle o tarafını kapattığı) 9 yaşında ifadesini cımbızla ve özene bezene öne çıkarıp İki Cihan Serveri Peygamber Efendimize çok iğrenç bir yakıştırmada bulunuyor. Bu durum sosyal medyaya yansıyınca hakkında soruşturma açılıyor.

Soruşturma ne aşamadadır, bu konuda bir malumatım yok.

Biz gelelim konumuza…

Yüzde 99’ u Müslüman olan Türkiye diye başlamayalım ama söze! Çünkü bu yüzde 99 rakamının kocaman bir asparagas olduğunun farkındayız!

Gerçekten Türkiye’ nin yüzde 99’ u Müslüman olsaydı, İslama ve Müslümanlara bu kadar çok saldırı, iftira, karalama ve aşağılama olabilir miydi?!

Çoğunluğu diyelim, gerçekçi olalım.

Aslında çoğunluğu ifadesi de biraz sakat!

Bir zamanların gençleri çılgına çeviren ünlü pop yıldızı şimdinin örnek İslam tebliğcisi Yusuf İslam, bir röportajında aynen şu ifadeyi kullanıyor: “Kur’ an’ dan önce Müslümanları tanısaydım asla Müslüman olmazdım.”

Yusuf İslam’ ın bu sözünün alası ise Mehmet Akif’ in Kastamonu vaazlarından birisinde anlattığı ve kendisinin bizzat yaşamış olduğu bir hadisede kendisini gösteriyor.

Dilimizde “Müslümanız Elhamdülillah!”

Peki yüreğimizde?

Peki fiillerimizde?

Peki beynimizde?

Peki aklımızda?

Peki bilgimizde?

Bilgi güçtür!

İslamın şartı, imanın şartı, 32 farz, 54 farz…

En temel dini bilgiler değil mi?

Peki toplumda kaç kişi 32 farzı sayabilir?

54 farza hiç girmiyorum!

Hala Peygamber Efendimiz ile nikahlandığında Hz. Aişe Validemizin kaç yaşında olduğunu bilmiyorsak, bu nikahlanmanın hem örfi hem dini yönünden bi-haber isek ve kim olduğu, ne olduğu, nerelerde yetiştiği ya da yetiştirildiği, ne iş yaptığı, geçimini nasıl sağladığı gibi basit bilgilerinden bile mahrum olduğumuz ve ne tarih ne de ilahiyat alanında hiçbir eğitimi olmayan bir meczubun iftiralarına karşı sıradan bir Müslüman cevap verebilecek bilgi düzeyine sahip değilse; elmas imitasyonu ürünü vitrine koyana niye kızıyoruz ki?!

En önemlisi de;

“Müslümanız Elhamdülillah” diyerek sağ elimizi sol göğsümüze vururken; İslam hakkında ne kadar bilgiye sahip olduğumuzu bireyler olarak hiç sorguluyor muyuz?

Ve yıllardır çözemediğim bir husus;

Ezanı, namazı, kurbanı, tesettürü, ahlakı niye bunlarla hiç alakası olmayanlar dert edinir?

Misal Diamond olayı! Dine, yaratıcıya, peygambere inanmadığını açık açık ifade eden birisini İslami değerler niye enterese eder?!

………………

İsrail Terör Örgütü, tüm uluslararası hukuku, anlaşmayı, değeri, teamülü hiçe saymaya ve Filistin topraklarında soykırım yapmaya devam ediyor.

Arz-ı Mev’ ud adını verdiği ve Tanrı’ nın kendilerine vaad ettiğine inandıkları coğrafyanın içinde Türkiye de var! Bugün Gazze’ de ve Batı Şeria’ da yaptıklarını Arz-ı Mev’ ud coğrafyasının tümünde yapma hayaliyle yaşıyorlar!

Biz hala İsrail ürünlerini alarak celladımızı beslemeye devam mı ediyoruz?!