Bir ülkenin; yetişmiş , nitelikli insan kaynaklarını yitirmesinden daha acı ne olabilir? Hep beka, beka diyoruz ya gerçek beka budur işte. Ailelerinin binbir güçlükle okuttuğu, meslek sahibi yaptığı gençlerimiz ülkede gelecek görmedikleri için yurt dışına göç ediyor.

İhracattan söz ederken; artış varsa, kalem kalem listeyi ve rakamları sıralıyoruz, ihracatta büyük patlama diye böbürleniyoruz ya. Asıl patlamayı beyin göçünde yaşamışız.

Türkiye'nin beyin göçü rakamlarını

Alman Konrad Adenauer Stiftung açıkladı.

Konrad Adenauer Vakfı'nın araştırmasına göre; geçtiğimiz yıl 126 bin diplomalı gencimiz Almanya'ya yerleşmiş. Almanya'da çalışma izni alan gençlerimizin çoğunluğunu yazılımcı, mühendis, doktor ve hemşireler oluşturuyor. Hepsi de iyi yetişmiş ve donanımlı. 2024 yılı sonuna kadar 30 bin gencimiz daha gidecekmiş.

Yaş ortalamaları 22-27

2023 yılında 250 bin Türk Almanya'ya gitmiş. Yıl sonuna kadar 300 bini aşması bekleniyor.

Gençlerin en çok tercih ettiği ilk 3 ülke;

% 14.5 ile Almanya

% 13.8 ile ABD

% 9.8 ile İngiltere

Gelin, birlikte biraz geriye,  91 yıl öncesine gidelim. Kurtuluş savaşından, zaferlerle çıkmış bir ulus, yokluklar içerisinde, küllerinden yeniden doğuyordu;

Alfred Kantorowicz , Philipp Schwartz, Hans Reichenbach,

Walther Kranz, Von Aster, Albert Eckstein, Zuckmayer, Holzmeister, Carl Ebert, Paul Hindemith, Dessauer, Rudolf Nissen, Erich Frank, Von Hippel,

Von Mises, Fritz Arndt, Finlay Freundlich, Freundlich, Dessaur,

Kessler, Kantorowicz, Igersheimer, Ernst Hirsch, Bruno Taut, Curt Kosswig, Fritz Baade, Clemens Bosch

Kim mi bu insanlar ?

Bunlar; Hitler'in Almanya'da iktidara gelmesinden sonra,

toplama kampına gönderilen

yüzlerce bilim insanlarından bazıları…

Kampta ölüme terk edilmişlerdi.

Sonra bir gün.

Serbestsiniz dediler,

Ülkeyi terk ediyorsunuz.

Şaşırdılar, anlamadılar,

Ne olmuştu? Bu bir mucizeydi.

Aslında mucize değildi.

İşin arkasında bir isim vardı.

Mustafa Kemal ATATÜRK.

Çünkü, bu isimlerin hepsi

Kendi alanlarında çok büyük isimlerdi.

O sırada, Türkiye’de sadece bir üniversite vardı.

Milli Eğitim Bakanı, Reşit Galip,

Atatürkün talimatıyla Almanya ile anlaşma imzaladı.

Tarih 6 Temmuz 1933

Hans Reichenbach, Matematiksel mantığı,

Walther Kranz, Filoloji, latince ve Yunancayı

Von Aster, Felsefe Tarihini

Albert Eckstein, Çocuk Sağlığını

Zuckmayer, Müziği

Holzmeister, Mimariyi, Carl Ebert ve Paul Hindemith, Klasik Müzik, Opera ve Baleyi

Dessauer ve Erich Frank, Doktorluğu ve fizik tedaviyi

Fritz Arndt, Kimyayı

Von Mises, İstatistiği

Freundlic, Astronomiyi

Kantorowicz, Diş hekimliğini

Igersheimer, Göz hastalıklarını,

Ernst Hirsch, Hukuk ve kütüphaneciliği

Bruno Taut, Modern mimariyi,

Zoolog Curt Kosswig, Manyas Kuş Cennetini,

Fritz Baade, Kırşehir'deki şifalı suları ve akik taşını

Bu insanlar Türkiye’de yaşadılar ve eğitimler verdiler,

Yüzlerce, binlerce genci eğittiler.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Hitler’in zulmünden 150 ye yakın bilim adamını kurtarmıştı.

O insanlar da her şeylerini bu ülkeye verdiler.

Nerden nereye değil mi? Beyin göçü alan bir ülkeden, beyin göçü veren bir ülkeye!

Tarihimizi, geçmişimizi unutmamalı, çocuklarımızı vatan ve millet bilinci ile yetiştirmeliyiz. Bu yeni dünya düzeninde en çok ihtiyacımız olan birliktelik ve kenetlenme.

Bu güzel vatan yokluklar içerisinde ne zorluklarla inşa edildi. Atalarımızın, aziz şehitlerimizin hatıralarına, vatanımıza sahip çıkalım. Çok zorlu bir coğrafyadayız. Emperyal güçler ülkemiz üzerinde türlü türlü oyunlar oynamakta. Güçlü olmak, uyanık olmak zorundayız.  Bizim gidecek bir yerimiz yok!