2022’nin 11 Şubat’ındaki yazım “DSİ olmasa Kastamonu’yu taşkın götürürmüş” idi, ilimizde 11 Ağustos 2021’de yaşanan sel afetinin ardından yürüyen soruşturmaları yazmıştım, “trajikomik” mevzuydu…

72 vatandaşımız hayatını kaybetti hatırlarsanız.

Hayatını kaybedenlerin yakınları dava açtılar…

Ateş düştüğü yeri yakıyor haliyle.

Basına düşen habere göre, açılan bir dava süreci sonunda kamu görevlileri hakkında savcılık valilikten soruşturma izni istiyor, valilik “Herhangi bir kusur ve suçları bulunmamaktadır” diyor…

Soruşturma izni vermiyor.

Hangi kamu kurumu yetkilileri için soruşturma izni istedi savcılık?..

“DSİ 23. Bölge Müdürlüğü”.

“Soruşturma izni” ne ki?..

DSİ 23. Bölge Müdürlüğü 2021 yılının “taşkın koruma” alanındaki en başarılı bölge müdürlüğü seçildi birader.

DSİ 23. Bölge Müdürlüğü ödül haberini sosyal medya hesabından paylaşmıştı…

“Bölge Müdürlüğümüz 2021 Yılına İlişkin Birim ve Yönetici bazlı performans değerlendirme sonuçlarına göre ‘Taşkın Koruma’ alanında en başarılı Bölge Müdürlüğü seçilmiş olup ayrıca 2021 yılı performans değerlendirme dalında Bölge Müdürlükleri arasında en başarılı 2. Bölge seçilmiştir. Başarı Belgelerini, Bölge Müdürümüz Sayın İbrahim Yaroğlu Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ve Tarım Orman Bakan Yardımcısı Sayın Akif Özkaldı'nın elinden almıştır.”

Adamlar ödül aldı…

Ne soruşturması!

Adı üstünde…

“Soruştur-ma”.

(Valiliğin karar metninde ilginç bir ifade var…

“Taşkın öncesinde ve taşkın sırasında diğer kurumların yapması gereken görevleri yerine getirmemesinin can kayıplarına sebep olduğu…”.

Hadi DSİ’nin zerre kabahati yok, o halde, kabahatli olan “diğer kurumlar” hangileri?..

O “diğer kurumlar” hakkında bir işlem yapıldı mı?

“Afet” olmasına afetti de…

İnsan kusuru yok muydu?

Daha etraflıca soralım…

Bozkurt merkezli afet sonrası kime ne ceza verildi?)

Not: Milli Eğitim Bakanlığı “LGS” yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından istatistiki veri yayımladı…

Okul türlerine göre doluluk oranları üzerinde fikir yürütecek epey konu başlığı çıkar.

“Anadolu liselerinin doluluk oranı yüzde 99.66”… 

“Anadolu liselerinde bulunan 67 bin 390 kontenjana 67 bin 167 öğrenci yerleşti ve Anadolu liselerinin kontenjan doluluk oranı yüzde 99,66 oldu.”

“İHL'lerin doluluk oranı yüzde 95”…

“Anadolu imam hatip liselerinde bulunan 43 bin 268 kontenjana 41 bin 135 öğrenci yerleşti ve bu okul türünün kontenjanlarındaki doluluk oranı yüzde 95,07 oldu.”

“Meslek liselerinin doluluk oranı yüzde 93.26”…

“Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde bulunan 42 bin 490 kontenjana 39 bin 627 öğrencinin yerleşmesiyle doluluk oranı yüzde 93,26 olarak gerçekleşti.”

Ne kadar sınırlandırılmak istenilse de…

Anadolu liseleri dolulukta önde.

“Meslek liseleri”…

Neden en geride?

(Kastamonu’daki doluluk oranları ne?..

İlk sırada Anadolu liseleri mi var?

Meslek okullarına tercih ne noktada?..

İHL’ler?

Açıklanır mı yerel rakamlar?..

Açıklanmaz.)

Not 2: Bölgeden bir vatandaş ağlanacak hali gülerek anlattı…

Tahmini 5-6 sene önce Cide’nin Loç bölgesine Orman Müdürlüğü keklik ve sülün salıyor.

Hatırlayın…

Nerdeyse her sene törenle doğaya bırakılır keklik ve sülünler.

Bir yılın sonunda…

Bölge halkı ve dışarıdan gelen avcılar tarafından keklik ve sülünler avlanıyor.

Fıkra gibi…

Niye vurursunuz be kardeşim?

Not 3: Her belediye yönetimi gibi…

“Sosyal belediyecilik” yaptığını iddia eden mevcut yönetim de arazi satışına çıktı.

Arazi satışına dair muhalefetteyken ettikleri lafları hatırlarlar mı?..

Ne farkları kaldı?