Rusya-Ukrayna savaşı ile aslında 3.Dünya Savaşı’nın başladığını daha önceki yazılarımızda yazmıştık. Geçen haftaki yazımızda ise birilerinin petrolün Ortadoğu’dan Avrupa’ya ulaşım rotasına ve Gazze açıklarında bulunan doğalgaz ve hidrokarbon yataklarına hakim olmak istediğini yazmıştık.
Şimdi diyeceksiniz kim bunlar? Bunlar aslında gizli örgütler. Varlıkları biliniyor ama faaliyetleri hakkında hemen hemen hiçbir şey bilinmiyor. Walter Ratheanu’nun “hepsi birbirini tanıyan 300 kadar adam Avrupa’nın ekonomik kaderine etki ediyor ve bu çok büyük bir rakam” biçimindeki ifadesi aslında çok şeyi bize anlatıyor. Bize çok şey anlatan bir başka istatistiği daha verelim. Dünyanın en zengin %1’lik kesimi toplam servetin yaklaşık yarısına sahiptir. Yani para dönüyor, dolaşıyor ve bir avuç kişinin cebine geri dönüyor.
Birinci Dünya Savaşı sonrası ABD başkanı Wilson’un istediği planlar gerçekleşmeyince bunu gerçekleştirmek için Uluslararası işler Enstitüsü kurulmasına karar verildi. Amaç Dünya halklarını tek bir merkezi hükümete, küreselleşmeye ikna etmekti. İngiltere ve ABD’de iki şube kuruldu. ABD’de kurulan şubenin adı “Yabancı Ülkelerle İlişkiler Konseyi” haline geldi. Kısa adı da CFR (Council on Foreign Relations) oldu. CFR toplantılarına katılanlar alınan kararları başkalarına açıklamaları durumunda üyelikten atılıyorlar. Bu da örgütün faaliyetlerinin gizli kalmasına neden oluyor. Üye olmak da öyle kolay değil. Bir üye önerecek, başka bir üye destekleyecek, üyelik komitesi tarafından onaylanacak, profesyonel biri tarafından gözlemlenecek ve en son olarak da yönetim kurulu tarafından onaylanacak. Üyelerin çoğunluğu beyaz ve yüksek sosyete mensubu kişiler… Finansmanı sağlayanlar arasında Rockefeller, Ford vakfı, General Motors gibi tanıdık kişiler ve vakıflar, finans kurumları yer alıyor. Bu konseyin aldığı kararlar ve ABD politikasındaki etkisi tam olarak bilinmiyor ama büyük etkisi olduğu düşünülüyor. Zaten üyeleri de ekonomi ve siyaset alanında oldukça etkin olan kişiler…
Bir başka gizli örgüt ise üçlü komisyon. İletişim teknolojilerinin gelişmesi ile beraber toplum CFR hakkında bilgi sahibi olmaya başladı. Zaten üye sayısı da başta bulunan birkaç kişinin istediğinden çok daha fazla olmuştur. Bunun üzerine CFR eski yönetim kurulu başkanlarından David Rockefeller tarafından üçlü komisyon kuruldu. Bu fikri Rockefeller’e veren kişi Colombia üniversitesinden Brzezinski idi (Türkiye’deki meslektaşlarım başörtüsü gibi meseleler ile ilgilenirken elin akademisyeni Dünyayı nasıl yönetebileceğini düşünüyor. Vizyon meselesi…). Brzezinski; Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’daki ülkeler arasındaki ilişkileri yakınlaştırmayı ve sıkı işbirliğini düşünüyordu ve planı ilk defa 1972 Bilderberg toplantısında açıklanıyor. 1973 yılında da Üçlü Komisyon kuruldu. Bu komisyonun ilk başkanı David Rockefeller iken üyeleri arasında Jimmy Carter, George Bush gibi sonradan ABD başkanı olan kişiler vardır. Toplantıları gizlidir ve sıradan vatandaşlar bu toplantılarda alınan kararlardan haberdar değildir.
Bir başka gizli örgüt ise Bilderberg olarak bilinmektedir. Bilderberg üyeleri çoğunlukla Avrupalı soylulardan oluşurlar ve aralarında çeşitli Türk vatandaşları da bulunmaktadır. 1954 yılında Hollanda Oosterbeck’te bulunan Bilderberg otelinde toplantı yapıyorlar ve adlarını bu otelden alıyorlar. Birleşik Krallık başbakanlığı yapan Harold Wilson, ABD başkanlığı yapan Bill Clinton gibi isimler bu toplantılara katılmışlardır. Kuruluşunda Rothschild ailesinin büyük katkısı bulunmaktadır. CFR ve üçlü komisyon ile de oldukça yakın ilişkileri vardır, hatta üyeleri arasında CFR ve Üçlü Komisyon üyeleri de bulunmaktadır. Yılda bir kez Dünyanın en lüks otellerinde Bilderberg toplantıları yapılıyor ve bu toplantılara dünyaca ünlü gazeteciler katılmalarına rağmen toplantılarda alınan kararlar ne hikmetse hiç basına yansımıyor. 2023 yılında toplantıları Lizbon’da yapıldı ve toplantının gündeminin yapay zeka olduğu iddia edildi (Ne kadar doğruysa). Toplantıya sadece 130 seçkin katılımcının katıldığı ifade edildi. Türkiye’den de bu toplantılara katılanlar oluyor, hatta üç defa toplantılar Türkiye’de (1959, 1975 ve 2007 yılları) yapıldı. Bu toplantılara katılanların isimlerini İnternet’te bulabilirsiniz (Kuşkusuz bir kısmının ismini bulabilirsiniz, toplantılar gizli olduğu için katılımcıların önemli kısmının adı da gizlidir). Bu isimler ilginç biçimde ya yükseldiler, bazı kurumların başına geçtiler veya yükselmeleri için büyük destek almalarına rağmen başaramadılar.
Masonlar ve İlluminati gibi oldukça eski örgütler de halen varlıklarını sürdürmektedir. Bu örgütlerin çoğunun Rockefeller, Rothschild, Morgan gibi aileler ile yakın ilişkileri oldukları ve üyelerinin çoğunun da Yahudi oldukları görülmektedir. İlginç olan ABD ve Avrupa’da önemli mevkilerin çoğunun Yahudi asıllılar tarafından doldurulduğu görülmektedir. Diğerleri de Yahudilerin bir dediğini iki etmeyen Hıristiyanlardan oluşuyor. Bu durumda sanki Yahudi olmayan veya bu tür gizli örgütlerle bağlantısı olmayanların önemli mevkilere gelmesinin oldukça zor olduğu düşüncesi karşımıza çıkmaktadır. Bu örgütlerin ne gibi planları olduğu ve bu planlarını gerçekleştirmek için neler yaptıkları, başarılı olup olmadıkları bilinmiyor. Son 100-150 yıllık süreçte çok sayıda savaşlar, önemli buluşlar, gelişmeler ortaya çıktı. Ama bu gelişmelerin tamamı belli bir zengin kısmı daha da zengin etti. Küreselleşme diye bir şey ortaya çıktı ve bu bahsettiğimiz örgütlerin kuruluşunda önemli rol oynayan ünlü zenginler servetlerine servet kattılar. Dünyadaki para döndü dolaştı ve bunların cebine geri döndü. Bu gizli örgütlerin üyelerinin çoğunluğunun da evlilik yoluyla birbirine akraba oldukları biliniyor.
Geçen haftaki yazımda anlattığım gibi adamların hedefi petrolün Avrupa’ya aktarımı üzerindeki rotaya hakim olmak, Gazze açıklarındaki doğalgaz kuyularına çökmek ve savaş çıkarmak. Savaşlar ilginç biçimde bu gizli örgüt üyelerinin (CFR, Üçlü Komisyon ve Bilderberg) servetlerini artırıyor. Akıllı liderler (Putin, Xi ve Erdoğan), bunların planlarının farkındalar. Akdeniz’e donanmasını gönderen ABD’ye hitaben Putin “Akdeniz’de konuşlu Amerikan uçak gemileri Rusya’nın Karadeniz’deki Kinjal hipersonik füzelerinin menzilinin içinde. Bunu tehdit olarak değil, bilgi olarak söylüyorum. Sadece bir hatırlatma” demecini verdi. Çin, Akdeniz’e altı savaş gemisi yollama kararı verdi. Türkiye Navtex ilan ederek Akdeniz’de tatbikat yaptı. Yani bu gizli örgütlerin planlarını gerçekleştirmesi imkansız değil ama biraz zor gibi görünüyor. Bir sene içinde neler olacağını bu gizli örgütlerin (CFR, Üçlü Komisyon ve Bilderberg) başarılı olup olmadıklarını hep beraber izleyecek ve göreceğiz.