Hizbullahın başına gelen teknolojide dışa bağımlı olmanın ölümcül sonucudur.
Geçen hafta, Lübnan'da Hizbullahçıların kullandığı binlerce çağrı cihazı aynı anda patlatıldı. 12 ölü 3 bin yaralı var.
Hizbullah Tayvanlı bir şirketten 5 binin üzerinde çağrı cihazı satın almış. El bombası satın almış desek daha doğru olur.
İsrail'in Hizbullahın elindeki binlerce çağrı cihazını aynı anda patlatması; teknolojik üstünlüğün önemini bir kez daha gösterdi. Buna dijital kıyametin küçük bir provası da diyebiliriz.
Bu işin şakası yok. Emperyal güçlerin hedefinde olan bir ülkeyiz.
Savunma sanayii'nde yerli ve milli oranını çok daha yukarılara taşımalıyız. Bu yolda iyi gidiyoruz. Bunun yanı sıra Teknoloji Liselerinin, Fen Liselerinin sayısını arttırarak bütün gücümüzle bilime yönelmemiz gerekiyor. Yerli ve milli yazılımlar üretmeliyiz. Bunları kullanmak güvenliğimizi büyük oranda garanti altına alacaktır.
Devlet aklı tabiiki boş durmuyor. Siber Güvenlik Daire Başkanlığımız var. Bu birim çok başarılı bir mücadele veriyor.
Kamu kurumlarımız siber korsanların hedefinde. Sürekli bir saldırı var. Çok şükür bu saldırıları bertaraf edecek güçteyiz.
Çağrı cihazlarının her birinin içine 56 gram patlayıcı ve uzaktan kumandayla patlatılabilmeleri için alıcılar yerleştirilmiş. Cihazlar Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi tarafından üretilmiş. Hizbullah AR924 modeli bu cihazlardan 5 binden fazla sipariş etmiş. Plastik patlayıcı bataryaya yerleştirilmiş. Mossad tedarik zincirine sızarak işlemi gerçekleştirmiş.
Hasan Nasrallah, üyelerinin telefon kullanımını güvenli bulamadığı için yasaklamış. Çağrı cihazı sipariş edip üyelerine dağıtmış.
Mossad'ın bu şeytanı planını hesaba katamamış.
Muhtemelen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de helikopterde bu cihazı kullanıyordu.
Peki Türkiye için böyle bir risk var mı?
49 yıl önce 1975 yılında attığımız bir adım buğün ülkemizin elini rahatlatıyor. Kıbrıs Barış Harekatından hemen sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, Askeri Elektronik Sanayii (ASELSAN) kuruldu. Askeri haberleşmenin önemini o savaşta acı bir tecrübe ile yaşayarak ögrenmiştik. TCG Kocatepe haberleşme zaafiyeti nedeniyle kendi uçaklarımız tarafından batırılmıştı. Dersler çıkarttığımız için Aselsanı kurduk. Artık çağın gerekliliklerine göre geliştirdiğimiz haberleşme cihazları ve sistemlerimiz yerli ve milli.
ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme ihtiyaçlarının milli ve özgün olarak karşılanması amacıyla 1975 yılında başladığı faaliyetlerini günden güne geliştirerek, bugün ülke sınırlarını aşan, uluslararası ölçekte bir firma haline geldi.
Yeterli mi? Tabii ki değil. Çok daha iyilerini yapmak, Teknolojide çağın gerisine düşmemek için daha çok çalışmak zorundayız.