Teşhisi doğru koyamazsınız doğru reçete yazamazsınız!

Türkiye sağlık altyapısında hayli yol katetti. Modern ve donanımlı hastanelerimizle övünüyoruz. Fakat sistemin işleyişinde sorunlar yaşamaya  devam ediyoruz.

Özellikle, hekime ulaşmak yani randevu almak neredeyse imkansız.

Kamu hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle ‘Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ ve ‘Alo 182’ üzerinden randevu bulmak artık çok zor.

Birçok kişi;  Sağlık Bakanlığı’nın 2011 yılında faaliyete geçirdiği Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve Alo 182 üzerinden randevu alamamaktan şikayetçi. Bazı branşlarda aylar sonrasına randevu verilebiliyor, 

‘1 yıldır randevu alamıyorum’ diyenler var. 182 yi aradığımızda, "Tüm randevularımız doludur" uyarısını sık sık duyar olduk.!

MHRS üzerinden randevu almaya çalıştığımızda ise, "Aradığınız Kriterlere Uygun Randevu Bulunamıştır" uyarısı ile karşılaşıyoruz.

Tabii ki, bunun farklı nedenleri var.

Belli ki; mevcut sağlık sisteminde aşırı bir talep sözkonusu.

2022 Sağlık İstatistiği Yıllığı verilerine göre, Sağlık Bakanlığı hastanelerine başvuran hasta sayısı 2021'de 305 milyondan 375 milyona, üniversite hastanelerindeki hasta sayısı 40 milyondan 45 milyona çıkarken, özel hastanelere başvuran hasta sayısı da 69 milyondan 75 milyona çıkmış.

Kamuda bu sayıları karşılayacak sayıda hekim, sağlık çalışanı ve hastane olmadığı için beklentiler karşılanamaz duruma gelmiş. Bir devlet hastanesinde çalışan hekim günde 100-120 hasta bakmakta. Oysa bir hekim hastaya en az 15-20 dakika ayırarak günde ancak 20-30 hasta bakabilir. Mevcut randevu sistemi 10 dakikada bir aynı anda 3 hastaya birden randevu verir hale getirilmiş. Sağlık sistemi ve randevu sisteminin tıkandığının bir diğer göstergesi de; acile başvuran hasta sayıları. 85 milyonluk ülkemizde acile başvuru sayımız yıllık 130 milyondan fazla. Bunların büyük çoğunluğunun durumunun acil olmadığı söyleniyor.

Saç dökülmesinden tutun da ayakkabı vurması, bunun dışında iştahsızlık için ilaç yazılması talebi, hapşırma için acil servise başvurma talebi, iğne ya da serum olmadan iyileşemiyorum talebi gibi.. Çocuğum olmuyor diye bile acil servise başvuran insanlarımızın olduğunu hekimlerimizden öğreniyoruz.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamalara göre; sistem artık şöyle işleyecekmiş; ertesi gün randevusu olan her hasta akşam saat 8'de randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirecekmiş MHRS'de başlatılan bu yeni döneme de "Onaylı Randevu Dönemi" ismi verilmiş.

Ben sorunun sadece iptal edilmeyen randevulardan kaynaklandığını düşünmüyorum.

☆ Hekim sayımız yetersiz.

OECD'nin 2021 verilerine göre Türkiye'de bin kişiye 2,2 doktor düşüyor. OECD ortalaması ise 3,7 doktor. Kişi başına düşen doktor sayısında Türkiye OECD üyeleri arasında son sırada bulunuyor. Kişi başına düşen hemşire sayısında da Türkiye sondan ikinci durumda.

☆ Ayrıca, Hastaneye başvuru sayısında Türkiye, Avrupa ülkeleri ortalamasının üzerinde yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’nın Genel Sağlık İstatistikleri raporuna göre, sadece 2014 yılında ilk 9 ayında 290 milyon muayene kaydedilmiş. Aradan geçen 10 yılda hastanelere başvuran hasta sayımız bugün  400 milyonu bulmuş.

Buda gösteriyor ki, hastalık hastası bir milletiz.

Milleti bu Hipokondriyazis den nasıl kurtarırız? Buna kafa yormalıyız.

☆ Türk Tabipleri Birliği'nin rakamlarına göre son 2 yılda 8 bin doktor, 2021'de ise 1.405 doktor istifa etmiş. 2022 yılının ilk ayında 197 doktor Avrupa'ya gitmiş.

Ülkemizde  her yıl 15 bin kişi tıp fakültelerinden mezun oluyor. Sağlıkta şiddet, çalışma şartları, yetersiz bulunan ücretler hekimlerimizin ülkeyi terk etme nedenlerinin başında geliyor. Bir hekimin yetişme maliyeti devlete ne kadardır?  Bakayım dedim güncel rakamlara ulaşamadım. Sanırım sürekli artan enflasyon nedeniyle net rakam verilemiyor. 10 yıl önce 200 bin TL. imiş. Bu da günümüz rakamlarıyla 4-5 milyon TL ye tekabül ediyor.

Amaaan canım giderlerse gitsinler. Suriyeli, Iraklı doktordan bol ne var. Boşluğu onlarla doldururuz! Öyle mi?

☆ Aile hekimliği sistemini de  tam oturtamadık. Vatandaş;  aile hekimi ile çözülebilecek basit bir sağlık sorunu için bile kamu hastanelerini tercih ediyor. Ne yazık ki, Aile Hekimliği reçete yazma merkezi gibi çalışıyor.

Aile hekimliği sisteminde acil ve radikal düzenlemeler gerekiyor. Hastanelerin yükünü aile hekimliği merkezlerimizi daha işlevsel hale getirerek azaltmak mümkündür diye düşünüyorum.

Randevu sistemindeki tıkanıklık sorununu gidermek için tek çözüm mercii olan Sağlık Bakanlığının bulduğu yöntem "Onaylı Randevu Sistemi"  bir süre biraz rahatma yaratacaktır. Fakat bu sadece  pansuman bir çözüm!.

Yukarıda saydığım nedenlerle çok daha köklü, daha radikal ve uzun vadeli çözümler gerekiyor.

Yani, hekimlerimizin ifadesiyle; Doğru tedavi için doğru teşhis ve doğru reçete şart.

Hekim değilim, haddim olmayarak  teşhisin birini ben koydum. "Hipokondriyazis" işte bu hastalığı doğru  tedavi ederseniz, sorunu büyük ölçüde çözersiniz.