70 yıldır üzerimizde ne oyunlar oynandı. Tarımımızı, sanayimizi, eğitim sistemimizi kısacası gelişmemizi engellemek için, içimizdeki işbirlikçi hainlerini de kullandılar. Terörü 40 yıldır başımıza bela ettiler. Kim yaptı bunları? Sahte müttefikimiz ABD.

Tüm kirli oyunlarına rağmen  yıkılmadık, dimdik ayaktayız. Üstelik eskisinden çok daha güçlüyüz. Bunu, Türkiye Cumhuriyetinin  güçlü temeller üzerine inşa edilmiş bir ulus devlet olmasına borçluyuz.

Sahte müttefikimizin, bugüne kadar yaptıkları bundan sonra da yapacaklarının teminatıdır.  ABD nin başına kim gelirse gelsin bizim için farketmez. Önce kendilerinin ve İsrailin çıkarları için çalışacaklardır.

Trump'ın ilk açıklamaları bunun ip uçlarını veriyor. "Vergiyi kendi vatandaşımızdan değil, diğer ülkelerden alacağız" diyor. Buradan, süper güç olmanın avantajlarını sömürü politikası ile kullanacağı anlaşılıyor.

Biz, müttefik olmanın gereğini, her koşulda, büyük bedeller ödemek pahasına ( mesela Kore'de ) yerine getirirken, o ne yaptı? Yüzümüze güldü, hep sırtımızdan vurdu. ABD nin ne kadar değerli(!) bir dost (!) olduğunu biz çocukluğumuzdan biliriz.. Marshall yardımı diye; gönderdiği o berbat süt tozlarını unutmadık. Silah yardımı diye kakaladıkları hurdaları da unutmadık. Onları neden gönderdiklerini de çok iyi biliyoruz. Tarımımızı, sanayimizi bitirmek için; gerçek müttefiki olan İsrail ile oynadıkları bütün oyunların farkındayız. Bir şekilde satın aldıkları içimizdeki vatan hainleri ile işbirliği yaparak bu ülkenin hep önünü kesti. Uçak üretmeye başlamıştık, ''Biz size çok daha ucuza veririz, kapatın fabrikalarınızı dediler. İçimizdeki o vatan hainlerini de kullanarak kapattırdılar. Köy Enstitülerini hayata geçirmiştik, onu'da kapattırdılar. GAP da oynadıkları oyunları da biliyoruz. Ülkemizin düşmanlarıyla iş birliğini kararlılıkla sürdürüyor. Hiç şüphe yok ki sürdürmeye devam edecek. Trump'ı birinci başkanlık döneminden tanıdığımız halde bir takım beklentilere girmeyi yanlış buluyorum.

70 yıldır bizimle uğraşıyor. 70 yıldır başaramadı. Bundan sonra hiç başaramaz. Sadece baş ağrıtır.

Sahte müttefikimiz sürekli sırtımızdan hançerlerken, Avrupa ondan farklı mı? Törere verdikleri desteği bilmemize rağmen 60 yıldan fazladır Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmak için çaba gösteriyoruz. Bizi hangi gözle gördükleri ortada. 

Gözümüz açıldı artık.

İsmet İnönü 1964 yılında kendisine küstah ifadelerle dolu bir mektup yollayan Başkan Johnson'a cevabında;

"Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur" demişti.

Evet, yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve Türkiye o düzende yerini alıyor.

Ne sahte müttefikimiz ABD ye nede ikiyüzlü Avrupaya güvenilmeyeceğini yaşayarak, en acı biçimde tecrübe etmiş bir ülkeyiz.

Tarihten de ders almak zorundayız. Geçmişte büyük hatalar yaptık.

Hegel’in tarih felsefesinin bize öğrettiği bir düstur var. Der ki Hegel: “Tecrübe ve tarih öğretir ki, insanlar ve devletler asla tarihten ders almazlar ya da ondan çıkan ilkelere göre hareket etmezler.”

Bunca yaşanmışlıklardan ve tecrübelerden sonra aynı hataların tekrarlanacağını zannetmiyorum. Tarihten mutlaka ders alınmıştır diye umut ediyorum.