Seçimlerden sonra kabine açıklandı bakanlıklar dağıtıldı, seçimlerin yarı yarıya bittiğini kabul edersek ki arada 2,5 milyon civarı bir fark var bir kesim memnun bir kısım mutsuz, uzunca bir müddet bu seçim havasından kurtulamayacağız zira yakın bir zaman da Belediye ve muhtarlıklar seçimi yapılacak.

Muhtarlık seçimlerine ileri ki günlerde uzun uzun değineceğiz.

Herşeyden önce hayırlı olsun memleketimize huzur, refah ve bolluk getirsin.  

Sosyal medyada okudum hoşuma gitti,

“Yeri geldiğinde boş vermesini öğren, canının kıymetini bil, her lafa yetişemezsin,

Unutma ki; doyumsuzdur insanoğlu, kimseyi memnun edemezsin.”

Kimseyi memnun edemeyeceğimize göre biz yine Turizm konularını dile getirelim.

Turizm konusunda bir üst lige bir türlü çıkamıyor amatör ligde top döndürüp duruyoruz.

Araplar gelecek denildi, aman gelmesin denildi.

Turizm girdisi olacak denildi, şehrimiz Uzungöl gibi olur denildi.

Turizm gelirlerimiz artacak denildi, biz bu şekilde memnunuz denildi.

Yani halkımızın turizme bakış açısı bu.

Oysa ki, turist gelirse doğrudan veya dolaylı buradan gelir elde edecek işletmelerimizin iş yoğunluğu artacak,  ekonomik olarak bir nefes alınacak, istihdam artacak.

Enflasyon düşmediği takdirde asgari ücrete gelecek zamlar sonrası işverenlere gerekli destekler verilmezse çok iş daha az eleman ile yola devam edilecek başka çare kalmayacak.

Çok iş az eleman demek ise kaliteyi düşürür, çalışanların işletmeye verdiği zarar da artar.

Turizm gelirini artırmanın yolu turistleri yöreye çekmekten geçiyor.

Peki, neler yapılmalı? Yazılı ve özellikle görsel medyaya büyük görevler düşüyor ki bizim görsel medyada yer alan tanıtımlarımız yok denecek kadar az. Tanıtıcı ve kaliteli programlar yapılmalı, kitlelere ulaştırılması sağlanmalıdır.

Sosyal medyada daha etkin olabilmek, sinema ve dizi sektörünü doğru kullanabilmek gerekir ki buna sadece bir örnek, bir zamanlar Ürgüp’de Asmalı Konak dizisi çekilmiş bu dizi sayesinde ziyaretçilerin sayısı yüzde 50’ye yakın artmış aradan yıllar geçmesine karşın bu dizi sayesinde yöreye talepler hala devam etmektedir. 

Bu şekilde konaklarımız var mı? Hem de fazlası ile var ancak bu işe bir angarya olarak değil, yörenin turizm geleceği açısından bakıp vizyoner düşünceye sahip olmak, tuttuğunu koparmak ve yerel otoritelerin elini taşın altına koymaları gerekiyor.

Doğrudan veya dolaylı istihdamdan bahsetmiştik.

Konaklama, yeme-içme, ulaştırma, seyahat acenteleri ve tur operatörleri gibi turizm işletmeleri doğrudan istidamı;

Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünleri ve hizmetleri sağlayan sektörlerdeki ve turist harcamalarından yararlanan faaliyetlerdeki işler ise dolaylı istihdam kapsamındadır. 

Bakıldığında turizmden faydalanmayan hiçbir iş kolu, sektör yoktur.

Öncelikle etkili ve yetkili kişilerin halkın içinde olmaları insanlara turizmin faydalarını anlatabilmeleri ve yöre insanının turizme bakış açısını olumlu yönde değiştirilmesini sağlamaları gerekir.

Anlamadığım bir şey ise, turizm toplantılarında neden bu işte başarılarını kanıtlamış işletme sahiplerine (restoran ve konaklama tesisi gibi) yer verilmediği, çağırılmadığı, yetkililerce sık sık ziyaret edilip görüşlerinin alınmadığı.

Asıl turizm konusunda gelenler ile birebir ilişki kuran, konuşan olumlu-olumsuz dert dinleyen, görüş alan adeta turizm istatistiklerini ellerinde tutan belirli restoran ve konaklama tesisleri işletmecileri, bu insanlarla birebir ve devamlı neden irtibat halinde olunmadığıdır. 

Tabi ki yöre turizminin lokomotifi bu kişileri ziyaret etmeyi vakit kaybı olarak görebilirsiniz, o zaman aynen devam, kalkmayın koltuklarınız soğumasın.