Kullanıcıların internette aradığı, kullandığı ve içerik ürettiği interaktif iletişim platformlarına Sosyal Medya deniliyor.

İster yazılı, ister sesli, ister görüntülü veya bunların hepsini içeren insanların büyük bir çoğunluğunun yeni iletişim aracı olarak görülen platformlar artık günümüzün haber alma araçlarından oldu.

Olayları sosyal medya sayesinde duyabiliyor, görebiliyor ve öğrenebiliyoruz öylesine güçlü bir duruma geldi ki sosyal medya paylaşımları ile birçok ortaya çıkan olumlu olumsuz kararlar değişebiliyor değiştirilebiliyor.

Belki geri kafalı diyenler olacaktır, sana ne diyenler olacaktır ancak bu sosyal medya platformlarında paylaşılan birçok içerik mantığıma yatmadığı gibi çoğu paylaşımları etik olarak da değerlendiremiyorum.

Örneğin;

Doğum günü olan kişilerin yanlarında olmayan arkadaşları, dostları, akrabaları bu özel günü bir mesajla kutlayabilirler ancak elini uzattığında dokunabilecek kadar yakın olanların “iyi ki doğdun sevgilim” “iyi ki varsın canım” gibi cümleleri ve fotoğrafları herkesle paylaşmasının beğenilmekten başka ne anlama gelebileceğini anlayamıyorum.

Evlilik gününü veya özel günlerinde paylaşımların yapılmasını anlayabiliyorum ancak yemek çeşitleri ile dolmuş bir masanın etrafında toplanan kişilerin fotoğraflarının paylaşılmasını anlayamıyorum.

Bir kişinin ölümünün sosyal medyada paylaşılması ve duyurulmasını anlayabiliyorum ancak defin esnasında mezarlık başında sırıtarak çekilen bir fotoğrafın paylaşılmasını anlayamıyorum.

Vefat etmiş yakınlarının mezarlıklarına gidip bir Fatiha okumalarına kimse karışamaz bunu anlayabiliyorum, ancak “bugünde filan yakınımızın mezarını ziyaret ettik” diye ağızlar kulaklarda iken fotoğraf paylaşmalarını anlayamıyorum, duanı et ve sükûnet içinde dön kardeşim.

Eskiden ibadet de, kabahat de gizli yapılırdı. Kılınan namazları anlayabiliyorum, ancak bu esnada çekilen ve ben şu camideyim bu camideyim bugün ki namazımızı da eda ettik, farzımızı yerine getirdik paylaşımlarını anlayamıyorum, senin kıldığın namazın sevabı o fotoğrafları görüp beğeni yapana mı yazılacak neden böyle bir paylaşıma gerek duyuyorsun.

Kendi siyasi görüşü ile ilgili paylaşımların yapılmasını anlayabiliyorum, ancak karşı görüşte olanların yorumlarının hakarete varan düzeylere geldiğini görüyor ve anlayamıyorum.

Tüm siyasi görüşlerin paylaşılabileceği bir yer olduğunu anlayabiliyorum, ancak bu paylaşımlardan dolayı hatta küfür ve hakaret yokken bile insanların karakola, savcılığa veya tutuklanma talebi ile adliyeye gönderilmelerini anlayamıyorum.

Sosyal medya bir nevi işyerleri için bedava reklam ve ilham verme kanalları, işinizle işyerinizle ilgili paylaşımları anlayabiliyorum ancak abartılı görsellerle desteklenen ve alakası bile olmadığı halde tüketiciyi tuzağa düşürme uğruna yapılan paylaşımları anlayamıyorum.

Bu platformlardan yapılan ürün satışlarını anlayabiliyorum, ancak sahte hesaplarla insanları tuzağa düşüren ve yüzlerce uyarı olduğu halde hala bu tuzaklara düşen insanların olduğunu anlayamıyorum.

Muhtaç ailelere yapılan yardımları çok doğru buluyor ve anlayabiliyorum ancak bu yardımlar sırasında hatta tam yardımı verirken çekilen ve paylaşılan fotoğrafları anlayamıyorum.

Çağımızda sosyal medyanın hayatımıza çok hızlı bir biçimde girmesini ve kullanılmasını anlayabiliyorum ancak internet bağlantısı olmadığında sosyal medyadan uzak kalınca kendini huzursuz hisseden ve yoksunluk yaşadığını paylaşan insanların duygularını anlayamıyorum.

Demek ki bende biraz anlama kıtlığı var.