Bu gün dünyanın en zengin, en güçlü ülkelerinden biri biz olabilirdik! Yeryüzünde; bizden başka hangi millet bunca haine, sinsi saldırılara rağmen ayakta kalabilirdi.

Senaryosunu emperyalistlerin yazdığı ve içimizdeki hainleri kullanarak sahneye koyduğu onca oyuna rağmen, bugün albayrağımızın altında dimdik ayakta isek; bunu tarihi zaferlerle dolu şanlı ordumuza, güvenlik güçlerimize ve milletimizin sağduyusuna borçluyuz.

Tarihi boyunca; hep var olma mücadelesi veren, bizim kadar bedel ödeyen kaç ülke var?

Emperyalizmin uşakları dün olduğu gibi bugün de iş başında! Etnik kimlik üzerinden kargaşa yaratma çabaları hiç bitmiyor. Artık daha cesaretliler, niyetlerini de gizlemiyorlar. İşin tuhafı; milliyetçilik sözkonusu olduğunda, mangalda kül bırakmayanlardan en ufak bir tepki yok!

“Ne zırvalıyorsun sen!” diye ayağa kalkarak haykıramayan tatlı su milliyetçilerine yazıklar olsun!

Anayasa’da Türk’lüğün tanımı açık ve net!  66. maddeye göre, “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.”

Atatürk ne güzel tanımlamış;

“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir”.

"Türklük bir üst kimliktir."

Fransız vatandaşı olmuş, Afrika kökenli birisine “What’s your nationality?” Hangi millettensin? diye sorduğunuzda size; Senegal, Kongo yada  Nijeryalıyım demiyecek, gururla Fransızım diyecektir.

Üst kimlik budur işte!

Zordur Türk kimliği  taşımak! Bazılarına ağır gelmesi de normaldir!

Son günlerde "Eşit yurttaşlık" zırvalamaları ile sesini yükseltenler var.

Türkiye Cumhuriyetinde; TC. kimliği taşıyan herkes eşit haklara sahiptir.

Konuyu sürekli kaşımanın, gündeme getirmeye çalışmanın amacı bellidir.

Bir siyasi partinin, etkili isimlerinden biri çıkacak, toplumun sinir uçlarıyla oynayan bir cümle edecek! Halk tepki gösterince; iki gün sonra aynı partinin genel başkanı yada etkin isimlerinden biri çıkacak, “Partimizi bağlamaz kendi kişisel görüşüdür” diyecek!

Hadi oradan! Madem partini bağlamıyor, o halde, bu görüşte bir ismi neden partinde barındırıyorsun?

Maalesef, böyle aykırı isimler; siyaset kurumunda, siyasi partilerimizin bir çoğunda var. Bir yerlerden güç alarak zaman zaman seslerini yükseltebiliyorlar.

Emperyalistlere uşaklık edeceksin, teröre destek vereceksin! Türk kimliğiyle sorunun olacak, Türkiye’yi yönetmeye talip olacaksın! Ülkede kaos yaratmak için elinden geleni yapacaksın!

Bunun bir karşılığı olmayacak ve bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaşacaksın!

Nedir, bu aziz milletin kendi içindeki hainlerden çektiği?!

Ülke güvenliğini sağlamanın korkunç bedeline, terörün ülkemize maliyetine bakınız!

40 yılda, PKK ya karşı verilen silahlı mücadeleye harcanan para; 3 trilyon doların üzerinde! Bu rakam her yıl için 75 milyar dolar demek! 2022 yılı bütçesinin 93 milyar dolar olduğunu düşündüğümüzde, rakamın büyüklüğü ortada!

3 trilyon doların, ülke kalkınmasında; tarımda, sanayide, eğitimde kullanıldığını düşünün. Birde; zaten sınırlı olan ülke kaynaklarının sorumsuz yönetimler tarafından israf edilip heba edilmediğini,  doğru ve verimli kullanıldığını düşünün!

Güvenliğimizi sağlamak adına; sürekli sınır ötesi operasyonlar yapmak zorunda kalıyoruz. Herbir operasyon ülke bütçesine çok büyük maliyetler getiriyor.

Bir F 16 nın 1 saatlik uçuş maliyeti 25 bin USD Onlarca savaş uçağını, helikopterleri, tankları, topları, bunlarda kullanılan mühimmatları düşünün!

Güçlü olmanın ayakta kalmanın asıl büyük bedeli ise; yitirdiğimiz canlar. Sivil, asker, güvenlik görevlisi…

Onbinlerce şehit verdik. Yine on binlerce gazimiz var.

Hızla değişen dünya düzeninde; bundan sonra işimiz daha da zor!

İşte bu yüzden; doğru isimleri iş başına getirmek, kılı kırk yarmak, iyi araştırmak, okumak, sorgulamak ve analitik düşünmek zorundayız.

İçimizdeki işbirlikçi hainleri iyi tanımalı, pirincin içindeki siyah taşları ayıklarken, beyaz taşları da gözden kaçırmamalıyız.

“BAŞKA TÜRKİYE YOK!”

İlyas Erbay