Tarımsal ve hayvansal üretimde ne durumdayız? Ata tohumu, organik tarım sağlığımız için neden hayati önemde? Ülkemizde gıda sektörü gerektiği gibi denetleniyor mu? Sağlıklı besleniyor muyuz?
Gelin birlikte bakalım.
Gıda perakendesinde 2022 yılsonu itibarıyla toplam market sayımız 48 bin 660 olmuş. Ufak tefek marketler ve bakkallar bu sayıya dahil değil.
Orta vadede (7 yıl içerisinde ) 20 bin market daha açılması bekleniyor.
Market rafları her türlü gıda ürünleriyle dolu.
Çeşit çeşit markalarda peynirler, ballar, reçeller, salam, sosis gibi işlenmiş ve paketlenmiş et ürünleri, paketlenmiş unlu mamüller....Ne ararsan var. Hiç düşündünüz mü? Nereden geliyor bu bolluk? Nasıl üretiliyor bunca gıda maddesi?
TÜİK verilerine göre Türkiye'nin 2022 bal üretim miktarı 118 bin 297 ton olarak gerçekleşmiş. (En az bu kadar da kayda girmeyen, merdiven altı üretim vardır.)
Yani, yaklaşık olarak, günlük 330 ton. Nerede bu arının bolluğu?
Yıllık peynir üretimimiz yaklaşık 800 bin ton. 180-200 çeşit peynir üretiliyor. Nerde bu ineğin bolluğu? 1kg peynir 7-10 kg sütten üretiliyor. Nerede bu sütün bolluğu?
Adamlar sütsüz peynir üretiyor! 20 ton margarinden 45 ton peynir imal ediliyor..
“Margarin, nişasta, kemik unu ve iade peynirlerden imal edilen peynir üretimi her geçen gün ülke geneline yayılıyor.
Süt yerine bu ürünler kullanılıyor. Konunun uzmanları; "Peynir imalatında süt kullanılsa, Türkiye’nin sütü yetmez." diyor.
Peki, hileli üretim nasıl yapılıyor?
Bu işi yapanlar çok uyanık. Nerenin peyniri meşhursa onu taklit ediyorlar. Kars kaşarı, Erzincan tulumu, Siverek peyniri, Bergama tulumu, İzmir Tulumu adıyla pazarlama yapıyorlar. Halbuki hepsi aynı peynir.
Bir gram süt kullanmıyorlar. Margarinin kuru madde oranı yüzde 90. Su katarak çoğaltıyorlar. İçine nişasta, iade peynir, kemik tozu koyarak hiç süt katmadan peyniri imal ederek satıyorlar. Ortalama 20 ton margarinden 45 ton peynir imal edildiğinde 500 ton süt kullanılmamış oluyor. Tasarrufa bakar mısınız?!
Oysa, 1 kilo tulum peyniri için 10 kilo süt gerekiyor. Bunun üzerine yüzde 27 işçilik, vergi, işletme maliyeti gibi giderler eklenince peynirin fiyatı ortaya çıkıyor.
Eğer fiyat bunun altında ise yediğiniz peynir hilelidir!
Natürel beyaz peynir için 7 kilo süt gerekiyor. Sütün fiyatı belli. Bu hesabı yaparak aldığınız peynirde süt olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
Daha önce lokal düzeyde olan hileli peynir üretiminin, Konya, Afyon, Kayseri, Sivas başta olmak üzere bir çok yerde yapılmaya başlandığını duyuyor, okuyoruz. Yeteri kadar önlem alınmadığı, hileli üretim engellenmediği için hızla ülke geneline yayılıyor...
Buna paralel olarak başta kanser olmak üzere hastalıklar da artıyor. İsrailden aldığımız GDO lu hibrit tohumlar da sağlığımızı hızla bozuyor.
Bir yerde okumuştum. Peynirinizin gerçek peynir olup olmadığını evde kendiniz de anlayabilirsiniz...
Bir cam kaseye küçük bir parça peynirinizi koyun ve üzerini geçecek şekilde sirke ilave edin. Biraz bekledikten sonra o su beyaz rengini almışsa peynir sahtedir.
Ne yazık ki, gerçek üretimin olmadığı yerde boşluğu sahtekarlar dolduruyor.
Peynir örneğinde olduğu gibi, ülkenin tüm ihtiyacını karşılayacak kadar süt üretimi olsa böyle mi olur?
Yakında laboratuarda yetiştirilen etleri de sofralarımızda göreceğiz. Bu konuda ciddi çalışmalar var. Kim uğraşacak hayvan yetiştirmekle, yemiydi, veterineriydi, bakımıydı...Ne gerek var değil mi?!
Tarımsal ve hayvansal üretim; özellikle ata tohumları ile organik tarım sağlığımız için neden hayati önemde? Umarım anlatabilmişimdir.
İLYAS ERBAY