Çok şefkatli pek merhametli Allah’ın adıyla başlıyorum.
Değerli okurlarım,
Geçen hafta sizlere ifade ettiğim üzere görüşmediğimiz günlerde millet olarak neler konuştuğumuzu yazacaktım. Ama Canım Türkiye’mde gündem o kadar hızlı değişiyor ki yeni yeni gündemler sizi meşgul edebiliyor.
Bu hafta çok ilginç bir şey oldu.
Bir grup gazeteci Arap Dünyasına Türkçe ve Arapça olarak "Biz bir milletiz" başlığıyla bir video yayınladı.
Sanırım Gerçek Hayat dergisi hesabından yayınlanan videoda "Bu çağrıya kulak verin" denilerek, Arap dünyasına seslenildi. Videoda Türkçe ve Arapça konuşan bazı gazeteciler, Türkiye'de bazı kişilerin nefret tohumları ektiğini söyledi.
Bu gazeteciler, "Türk olduğunu iddia ederek ırkçılık yapanların Türk milletinin değerleriyle alakası olmadığını" savundu.
Milliyetçilik mi? Irkçılık mı?
Değerli okurlarım,
Milliyetçilik farklı, ırkçılık farklıdır.
En basit haliyle Milliyetçilik, milletinin değerlerine sahip çıkıp onun yücelmesi için gayret göstermektir. Irkçılık ise kendi ırkını üstün görürken diğer ırkları aşağı görmek, onları aşağılamaktır.
Türk milleti ve devleti tarih boyunca hiçbir dönemde ırkçı olmamıştır. Mazlumun yanında, zalimin karşısında olmuştur.
Hatta –laf aramızda- Osmanlı zamanında Türkler çok da makbul sayılmamış, saray çevresine fazla yaklaştırılmamıştır. Anadolu’da Türk köylüsü sefalet içinde yaşarken sarayın safa sürdüğü uygulamalar fazladır. Vatan tehlikeye düştüğü zaman ya da savaşa asker lazım olduğunda Türklere başvurulmuştur.
Günümüzde terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerin ailelerini ve evlerini haberlerde görüyoruz. Görmeyenler bundan sonra dikkat etsinler.
Şehitliğin kutsallığını çok iyi biliyorum. Söylemek istediğim başka bir şey. Daha açık mı söyleyeyim. İstanbul burjuvazisinden, yüksek bürokrasiden vb. unsurlardan pek şehit haberi göremezsiniz.
Peygamber Efendimizin “Vatan sevgisi imandandır” buyurduğu rivayet malumdur. Yine Hz. Peygamber’in “Adam olan milletini sever” hadisi bilinmektedir. Bu hadisin “Adam olan milletini sever” şeklindeki çevirisi Hadis hocası Merhum Prof. Dr. Mücteba UĞUR’a aittir.
Değerli okurlarım,
Sözü fazla uzatmayalım. Yukarıda bahsi geçen videodaki kişilerin çoğunu tanımam. Bazılarının gazeteci olup olmadığını dahi bilmiyorum. Bazıları da geçmişte “Türk yoktur” diye açıkça açıklamalar yapan siyasi şahsiyetlerdir.
Türkiye’mizde yakın geçmişte bir açılım süreci yaşandı. O zamanlarda da, şimdiki gibi temelden karşı olduğum bu süreçte bu benzeri şahısların nasıl vaziyet aldıkları ehlinin malumudur. Bilmeyenler açıp internetten bakabilirler.
“Türk yoktur” diye açıklama yapandan tutun da “Bayrağımız değişebilir” diyenlere kadar bu millet neler gördü.
Türk Milletini Yok Saymak Irkçılıktır
Asıl ırkçılık Türk Milletini yok saymaktır. Bir milleti ve onun değerlerini yok saymak, Türk yoktur, diyerek koskoca bir milleti yok saymak ırkçılıktır.
Gündelik siyaset uğruna milleti istilaya kurban etmek ırkçılıktır.
Milyonları bulan yabancı göçmen istilasına karşılık yıllardır içinde bulunduğun bu milletin dilinde Türkçe olarak değil de Arapça video çekmek ırkçılıktır.
Tarih içinde batıdan ve doğudan milyonlara kucak açmış, bunu yaparken de mali durumu bozulmuş, ekonomisi harap olmuş, sosyal yapısında hastalıklar meydana gelmiş bir milleti ve bu milletin fertlerini dünyaya ırkçılık yapıyormuş gibi göstermek bu millete en büyük haksızlıktır, ırkçılıktır.
Türk ırkını aşağılamaktır.
Tarihe Geçtiler
Bu, kendilerini gazeteci olarak nitelendirenler, dünyaya şirin gözükeceğiz, hâkim iktidara yakın duracağız derken tarihe geçmişlerdir.
Açılım sürecinde il il dolaşarak açılımın ne kadar faziletli bir uygulama olduğunu anlatmaya çalışanlar nasıl milletin hafızasında unutulmamışsa, tarihe geçmişlerse bugün bu videoyu çekenler de, içinden çıktıkları milleti dünyaya kötüleyen bir güruh olarak, ırkçılık yapan bir topluluk olarak tarihe geçmişlerdir.
Kastamonulu Merhum Mehmet Feyzi Efendi’nin bir sözü var.
“Her günah affedilir, her suç bağışlanır. Fakat vatana ihanet affedilemez, bağışlanamaz. Vatana ihanet edenlere karşı husumet batından batına müteselsilen intikal ederek asla unutulmaz.”
Biz unutmayacağız.
Gelecek nesiller de bu hadiseleri unutmasınlar diye yazıyorum.
Tek Millet mi Türk Milleti mi?
Videoyu “Biz tek milletiz” diyerek bitirmişler. (Videoda “ümmet” diyerek ayrıca da mesaj veriyorlar.)
Evet, biz tek milletiz ama “Türk Milletiyiz.”
Evet, biz tek devletiz ama “Türk Devletiyiz.”
Evet, bizim vatanımız tek, ama “Türk Vatanı.”
Evet, bizim bayrağımız tek, ama “Türk Bayrağı.”
***
Bir Soru
Geçen haftadan cevabını alamadığım sorum şu:
Kastamonu’nun simgelerinden birisi olan saat kulesinin sesi neden kısıldı?
Bu Haftaki Soru
Riyad'da yapılan Dünya Mirası Komitesi oturumunda, Kastamonu Kasaba Köyü'nde bulunan Mahmut Bey Cami, benzer mimariye sahip dört cami ile birlikte Dünya Mirası Listesine girdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Dünya Miras Komitesi'nin kararını, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla duyurdu. Bizler de Kastamonu basınından öğrendik. Emeği geçenlere teşekkür ederiz.
Soru şu:
Neden, bir bütün olarak Kastamonu, (bazı kurumlar istisna edilirse) resmi ve sivil toplum kuruluşları ile Kasaba Köyü’ne gidip bir teşekkür toplantısı yapıp kutlayamadık?
***
Ne Zaman Düzelü?
Başkasının üzüntüsünü paylaşabildiğimiz gibi sevincini de aynı samimiyetle paylaşabildiğimiz zaman.
Sağlıcakla kalın.