Siyaset yazmanın tam zamanı.

Neticede dünya basınında ve siyasi çevrelerinde son zamanların en önemli seçiminin Türkiye’de olacağı konuşuluyor.

Bizim neyimiz eksik.

Ne yani, eloğlu bize konuşup yön vermeye çalışırken, Türk milletinin kaderini doğrudan ilgilendiren seçime kayıtsız mı kalalım?

Baştan söyleyeyim, ben siyasette tarafı olan biriyim.

Tarafımı belli etmeden yazarsam iki yüzlülük yapmış olurum.

Neticede Kastamonu İstiklal Gazetesi eli kalem tutan her fikre açık. En azından ben böyle biliyorum.

Bana rahatlıkla trol diyebilirsiniz.

Allah’ın emri ile Peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (sav) izinde, elinde Kuran, ülküsü Turan, kelimetullah dalında kızıl elmaya koşanların arasındayım. İster ülkücü deyin, ister alperen deyin, ister mücahit deyin ben bu tarifte bir adamım.

Mücadelem de hep bu yönde olmuştur…

Yani trolce sorularıma benim tarafımı bilerek cevap verin...

Kastamonu’da siyasi partilere 14 Mayıs’ta milletvekili olabilmek için epeyce aday adaylığı başvurusu yapılmış. Hayırlı olsun.

Gayeniz hizmet ve Allah rızasını gözetmek ise eyvallah. Yok koltuk ve bireysel kariyer ise hatırlatırım, bazen mekanlarda temizlik için koltukların masaların üzerine ters çevrildiği olmuştur. Üstünde vekil yokken mesele yok. Eğer varsa iki mesele var. Cevabı bende kalsın… İğneli bir misal oldu. Anladıysanız ona göre davranın, anlamadıysanız zaten vekillik zekasına sahip değilsiniz demektir. Yol yakınken çekilin…

CHP’den Kastamonu vekilliğine yeniden seçilebilmek için aday adayı olan Sayın Hasan Baltacı basın açıklamasında enteresan bir cümle kullanmış. Demiş ki, “yeni bir düzen, yeni bir iktidar” kuracağız.

Korkutmayın bizi Sayın Baltacı. Ne zaman yeni düzen lafı geçse Türkiye’de darbeler olmuş, muhtıralar birbirini kovalamış, başbakan ve bakanlar asılmış, ekonomik krizlerin en derinleri yaşanmış. Yazar kasalar yetmedi, Devlet’in en üst kademelerinde anayasa kitapçıkları havalarda uçuşmuş. Ve maalesef bütün bu olumsuzlukların içinde CHP bir şekilde hep var olmuş.

Soru şu, düzen derken rejimden mi bahsediyorsunuz? Ya da Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü üzerine son zamanlarda partinizin kurmayları tarafından da sık sık dile getirilen eyalet sistemi veya bölücü unsurlara özerklik kılıfı ile yeni fırsatlar sunmak mı istiyorsunuz?    

Düzen, felsefecilerin en çok kafa yordukları bir kelimedir.

Hatta felsefenin babası denilen Platon “Düzensizlik de bir düzendir” demiş.

Ben böyle bir cümle okumadım, ama demiştir.

Koskoca Platon basit bir kelimeden önemli manalar çıkaramayacak değil ya.

Aman Hasan ağabey, seçilirseniz düzenimizle falan uğraşmayın. Bunca ömrümde düzensizliklerin içinde düzgün ve düzenli yaşamak için büyük çaba sarf ettim. Yani yeni maceralara millet olarak takatimiz kalmadı.

Hele hapishanedeki bebek katilini, Saroscu İngiliz tipli kaos kurgulayıcıyı, kumpasçıları, FETÖ’cüleri ve bilumum katil ve çeteleri serbest bırakıp Türkiye’yi yeni bilinmeyenlere sürüklemeyin.

Şunu yapabilirsiniz, düzen içerisinde sistem değişiklikleri kimseyi rahatsız etmez.

“Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var” der geçeriz.

Daha sorum, serzenişim, dileğim çok. Çokta bundan fazlası herkesi yorar.

Resmi küçültüp bakarsak Kastamonu ölçeğinde ne yapacaksınız?

Mevcut vekilliğiniz sırasında meclis kürsüsünde Kastamonu’yu çok dillendirdiniz. Defalarca uyuşturucu ile yan yana Kastamonu’yu telaffuz edip siyaset yaptınız. Bildiğim kadarı ile çözüm önerileriniz ve yaptığınız elle tutulur, gözle görülür icraatınız olmadı.

Her halde seçileceğiniz yeni dönem için alt yapıyı kurdunuz, projeler geliştirdiniz.

Sayın vekil, bütün bunları seçim kampanyası sırasında lütfen bizimle de paylaşın.

Çok şanslısınız, Cafer yine ortalıkta gözükmüyor.

Onun soruları, eleştirileri adamı boğar.

Galiba kendisini İktidar partilerinin milletvekili adaylarına saklıyor.

Allah onlara kolaylık versin…