Durgut, yıllardır Halk Eğitim camiasında el sanatları kursları düzenlediğini ve kadın istihdamının artırılması konusunda çalışmalar yaptıklarını belirtti. Kooperatiflerinin sadece ihtiyaç sahibi kadına değil, üreten her kadına destek olmayı hedeflediğini vurgulayan Durgut, bu doğrultuda projeler geliştirdiklerini ve başarıyla uyguladıklarını ifade etti.

“KADIN KADININ KURDU DEĞİL, YURDUDUR”

Durgut, kadınların el emeğinin daha çok değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini ve bu amaçla yeni projeler üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Durgut; “Kurulduğumuzda yıllarda diğer kadın kooperatifleri gibi; makarna yapabiliriz, kurabiye yapabiliriz diyerek yola çıktık. İlk olarak kadınlarımızın el sanatlarıyla ilgili Japonya'ya el işlemeli mendiller gönderdik vesaire. Ama baktık ki bu iş makarna ve erişteyle de bir kadın kooperatifinin ilerleyemeyeceği görmüş olduk. Bunun üzerine dedik ki biz projelerle ilerleyelim derken biz 6 tane İçişleri Bakanlığı’na hem kendimiz yapıp hem ortak olduk. Bir tane de ulusal ajansa Dışişleri Bakanlığı’na proje teslim ettik. Türkiye'de geçen kadın kooperatifi olarak tek proje oldu. Yetişkin eğitiminde Portekiz ve Polonya'da Kastamonu’yu temsil etme fırsatını yakaladık. Yine tekrar Kıbrıs'ta birçok ülkede yerelde Kastamonu’yu temsil ettik, istihdamını sağladık. Bir nevi turizm elçiliği de yapıyoruz. Kurduğundan bu yana 5 yıl geçti, her yıl katlanarak başarımız yükseliyor. Ekibimizin özverisi var, kendi fedakarlıklarım var. Ailemden, eşimden, çocuklarımdan aynı şekilde ekibimizin de öyle. En son fuar için gittiğimizde ben babamı kaybettiğim. Üçüncü günde gitmek zorunda kalmıştım. Bilhassa, burada gönüllülükle şahsım adına devam ediyorum. Yeni hedeflerimiz var, yeni projelerimiz var. Kastamonu’nun çok güzel geleneksel sanatları var, coğrafi işaretli biz bunlara yeni inovasyonlar eklemek istiyoruz. Şu an tamamen farklı bir oluşum ve konsept hazırlığı içerisindeyiz. Bunun hazırlıklarını yaptık. Kadınlarımızın el emeğini daha çok değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yolda da onlara kapılar açmaya devam edeceğiz. Dediğim gibi hedefimiz kadın, kadın kadının kurdu değil, klasik bir laftır ama yurda olabilmesi için burada çaba göstermekteyiz. Onlara hem aile hayatlarında hem de iş hayatlarında örnek teşkil etmeye çalışıyoruz”

“BURASI BİR KADIN KONAĞI”

Atabeygazi Konağı'nın bir kadın konağı olduğunu vurgulayan Durgut, kadınların mutluluğunun aile hayatına ve çocukların yetişme sürecine olumlu etki sağladığını ifade etti. Bu anlamda destek verdikleri kadınları sadece maddi olarak değil, aynı zamanda ruhsal olarak da güçlendirmeyi amaçladıklarını belirtti. Son olarak, eğitim aldıkları konumun büyüklüğünün ve başarılarının farkında olduklarını ancak asıl değerlerini, memleketlerini ve geleneklerini unutmamaları gerektiğini vurgulayan Durgut, her nerede olurlarsa olsunlar, bu değerleri taşımayı sürdürmeleri gerektiğini dile getirdi.