A Haber ekibi, denize bakan yeşil vadilerle çevrili bu tarihi evlerin ruhunu ve dokusunu görüntülemek için bölgeye konuk oldu. Evlerin geçmişteki yangınlar sonrası yeniden inşa edilme sürecine ve mimari detaylarına dikkat çekildi. Alt katları taş, üst katları ise ahşap olan bu evler, kendine özgü kırmızı rengiyle de dikkat çekiyor.

Denize bakan yeşil bir vadi ve bu vadinin yamaçlarını süsleyen ahşap evler, sivil mimarinin en güzel örneklerinden. Geçmişte yaşanan büyük yangının ardından, dönemin ustaları kendi mimari bilgilerini kullanarak bu evleri inşa etti. Alt kat ve zemin katları taş, diğer iki kat ise ahşap olarak tasarlanmış.

Bu evler, bölgede en çok bulunan malzeme olan keresteden inşa edilmiş. 1885’teki büyük yangından sonra Abdurrahman Paşa’nın emriyle tüm dükkanlar taş olarak yeniden yapılmış; evlerin alt katları da taş olmuştur. Üst katlar için ahşap yapma izni alınması ise zaman almış. Aşı boyası, yağmura, rutubete ve rüzgâra karşı dayanıklılığı artırmak için kullanılmış. Bu özel karışım, İnebolu evlerine özgü bir farklılık katıyor.

Evler genellikle iki pencereli, bir koridor ve evcil hayvanlar için alt katlarıyla geniş ailelere göre planlanmış. İç mekanlarda, yüklükler, duş alma noktaları ve kiler gibi yaşam alanları bulunuyor. 134 yıllık tarihi bir evin içindeki orijinal detaylar, mimari geçmişi günümüze taşıyor.

Ne yazık ki, 1980 sonrası beton yapılar burayı işgal etse de, 1994’te İnebolu evleri koruma altına alınmış.  İlçede, günümüzde 385 korunma altına alınmış ahşap ev bulunmakta olduğu ifade edildi.

Ekranlara yansıyan görüntüler, İnebolu evlerinin sivil mimarinin en güzel örnekleri olduğunu bir kez daha gözler önüne sererken, çalışmaların sürdüğü ifade edildi.