Kastamonu'da gerçekleşecek olan 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde Memleket Partisi Kastamonu İl Başkanı Ayten Urganioğlu, seçim süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Memleket Partisi Kastamonu İl Başkanı Ayten Urganioğlu, açıklamasında; “Memleket Partisi olarak memleketimiz için çalışmaya devam ediyoruz. Kastamonu’da olan her olayı da Kastamonu için yakından takip ediyoruz. Şimdi önümüzde 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimler var. Haliyle de temel konularımızdan biri olarak seçim çalışmaları partimiz içinde başlamış bulunmaktadır. Yerel seçimler olması münasebetiyle Kastamonu özelindeki herşey gibi bu seçimlerde bizim için önem arz etmektedir. Kastamonu’yu yönetmek isteyen değişik isimler farklı partilerden aday adayları olarak müracaatlarını yapmışlardır. Yine devam eden müracaatlar vardır. Demokrasinin içerisinde güzel bir süreçtir. Hele de iyiniyetli olarak memleketin menfaati öncelenerek yapılırsa daha da anlamlı olur. Bu bakımdan bütün aday adalarını cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Lakin bu süreci gazeteci kimliğine bürünüp köşesinde “Bizim Hasan mı? Bizim Tahsin mi” diye milleti manipüle ederek bu iki isme ve iki partiye hapsetmeye çalışanları da görüyoruz. Sadece bu iki isim için anket yapanları da görüyoruz, Kastamonu’da görüyor. Bu iki isim üzerinden Kastamonu’nun geleceğini çalmaya çalışanları da görüyoruz. Ama Kastamonu’nun zoraki iki tercih arasında bırakılmasına ve geleceğinin çalınmasına Bizim Kastamonu insanımızla birlikte biz müsaade etmeyeceğiz.
Urganioğlu, söyle devam etti; “Şahıs köşe yazısında sadece bu iki isme “bizim” hitabını uygun görünce burada hemen aklıma geliyor. Diğer adaylar bizim değil mi? Bizim insanımız olan diğer adaylar bizim hitabını hak etmiyor mu? Bize göre Kastamonu’da yaşayan her kim olursa olsun, düşüncesi, hayat anlayışı, medeni durumu, cinsiyeti, çocuğu genci, engellisi yani kısaca bütün bireyler bizimdir. Kastamonu bizimdir, Kastamonu’da yaşayan herkes de bizimdir. Birilerinin bizim demesiyle olmuyor bu işler. Çünkü bizim hitabına siyasette bulunan bulunmayan herkes yakışıyor. Biz Kastamonu’nun tamamına bizim unvanını veriyoruz. Bunu buradan ilan ediyoruz ve bizim tartışmasını bir daha açılmamak üzere kapatıyoruz. Kapatmayanlarda bütün Kastamonu’ya bizce hakaret ettiklerini kabul etmiş olurlar. Çünkü “bizim” hitabını kullananlar kasıtlı olarak bunu sulandırıyorlar. Kastamonu insanı için kimse böyle faşist bir ayrım yapamaz. Kastamonu insanını yok sayamaz. Diğer aday adaylarını yok sayamaz. Kastamonu insanı özel ve değerlidir. Bilmeyenlerde bilmek istemeyenlerde bunu yaşayarak öğrenecektir. Dolayısıyla bu tip yazılar demokrasi için ve memleket menfaati için çok tehlikelidir. Çünkü sen seçmene henüz aday adayı dahi olmamış birilerini dayatamazsın. Yani atalarımızın dediği gibi doğmamış çocuğa don biçemezsin. Kastamonu’da bu iki isimden başka insan kalmadı mı ki iki tercih arasında bırakıyorsun. Bu insanların belki aday olmaya dahi niyeti yokken bunların niyetini mi okuyup ta bunları kendinin adayı yapmaya çalışıyorsun. Bu yaptığın o kişilere de hakarettir. Onların iradesi yok mu da senin sözüne göre aday olacaklar veya olmayacaklar”.
Urganioğlu, son olarak;” Yazında parti ismi zikrederek partileri de töhmet altında bırakıp aklınca manipüle ediyorsun. Zikrettiğin iki partinin il, ilçe, mahalle, kadın ve gençlik kolları gibi tüm teşkilatın hepsini yok sayıyorsun, hatta genel merkezlerini ve genel başkanlarını yok sayıyorsun, kendince aday çıkarmaya çalışıyorsun. Üstüne üstlük iradesini ortaya koyup medeni cesaret gösterip partilerden aday adayı olmuş insanları yok sayıp saygısızlık yapıyorsun. Ama o insanlar aday adayı olarak sana danışmadan “ben varım” demişler. Sen bu iki parti haricindekileri söylemeyerek “ben” varım diyen insanları yok saydığın gibi “ben varım” diyen partileri de yok sayıyorsun. Böyle mi gazetecilik yapıyorsun? Kastamonu iki partiden ve iki kişiden ibaret değil. Kaldı ki Kastamonu’da dönen dolapları millet biliyor, muhtemelen sende bilirsin. Ancak işine geldiği gibi yazarsın. Ama sen ne yaparsan yap, ne yazarsan yaz şaibeli insanlar değil, Kastamonu’yu üreten insanlar yönetecektir. Sen her ne kadar yazını toplum mühendisliğine soyunup siyonistlerin kullandığı temel argümanlardan olan siyasette hiçbir şey tesadüf değildir sözüyle bitirsen de milleti manipüle etmene Kastamonu halkı izin vermeyecektir. Çünkü Nabi’nin ifadesiyle tahsil-i kemalât kem âlât ile olmaz. Bizler örgütümüzle birlikte Kastamonu’da önümüzdeki yerel seçimlerde inşallah en güzel çalışmaları ortaya koyarak en güzel sonuçlara ulaşmanın gayretinde olacağız” dedi.
