Kastamonuspor sezonun 3’üncü haftasında deplasmanda karşılaştığı ve 1-0 yenildiği 2 Ağustos 1967 tarihinde Bordo-Mavi renklerle kurulan 7 yıl 2. Lig’de mücadele ettikten sonra 1. Lig’e yükselen ve Türk futbolunda devrim yaparak İstanbul takımları dışında şampiyon olan ilk Anadolu takımı unvanının sahibi ve Kastamonu’nun futboldaki gururu İskender Gönen’in 11 yıl (1979-1990) formasını başarıyla giyip derin izler bıraktığı Trabzonspor’u 22. haftada konuk etti. Takımımız, bu maçta çok iyi bir mücadele örneği vererek futbolcularımızın olağanüstü gayretleri ve forvetlerimizin ele geçirdikleri fırsatlardan ikisini gole çevirebilme becerileri sonucunda net skorla 2-0 yenerek büyük takım zaferlerine bir yenisini daha ekleyip camiasını sevince boğmuştu.
Trabzonspor maçının hazırlıklarını sürdüren Kastamonuspor, Perşembe günü akşam Şeker Fabrikası’nda kampa girmişti. Kamp kadrosunda şu futbolcular bulunuyordu: Metin, Kazım, İsmail Dönmez, Oktay Keskinbıçak, Ali Köroğlu, Atilla, Remzi, Ömer, Raif, Muharrem, Önal, Suat, Mehmet Salih, Ahmet, Nurettin. Mustafa ve Oğuz’da cumartesi günü Ankara’dan gelip kampa katılmışlardı. Cuma günü akşam saat 17.3’da Trabzonspor kafilesi Rıfat Dedeoğlu başkanlığında şehrimize gelmişti. Rıfat Dedeoğlu, “Beyaz Grup liderliğinde Trabzonspor iddialıdır. Bu devre kaybettiğimiz puanları telafi edecek güçteyiz. Trabzonspor için Kastamonuspor maçı kader maçıdır. Liderlikteki iddiamızın devamı için maçı mutlaka kazanmaya azmettik, kazanacağız. Gayemiz Kastamonululara güzel bir oyun göstererek maçı almaktır” şeklinde konuşmuştu.
Takımını bu önemli maça hafta boyunca sıkı bir şekilde hazırlayan Kastamonuspor Antrenör Fuat Kızıltuğ ise, “Ben geldiğimden beri ilk defa kampa girmiş bulunuyoruz. Kamp çok iyi devam ediyor. Çocuklar arzulu ve istekli olduklarını müşahede ediyorum. Son Samsun maçının kötü intibalarını silmek istiyoruz. Trabzonspor’un son maçlarında aldığı neticelerden form durumunu görüyoruz. Saha ve seyirci avantajımızı kullanarak inşallah iyi netice alacağız” şeklinde takımından ümitli konuşmuştu.
Tarih: 12 Şubat 1968 Pazar
Maç: Kastamonuspor – Trabzonspor: 2-0
Stat: Gazi Stadyumu
Hakemler: Ertuğrul Aybay – Hsaip Dinçay – Cumhur Çandarlı
Kastamonuspor: Metin-Oğuz-Atilla-Ömer-Mehmet Salih-Remzi-Mazhar-Mustafa Arslan-Suat-Kamyon Muharrem-Raif
Trabzonspor: Fatih-Atan-Kenan-Haydar-Özkan Sümer-Şevki-Necmi Perekli-Osman-Coşkun Şahinkaya-Atay Aktuğ-Ahmet Ziya
Goller: Dk. 60 Muharrem, Dk. 66 Raif
Kastamonuspor’un futbol mabedi Gazi Stadyumu bu kez Kastamonuspor (Kırmızı Şimşekler) ile Trabzonspor (Karadeniz Fırtınası) arasındaki zorlu mücadeleye ev sahipliği yapmıştı. Hınca hınç dolu tribünlerdeki seyirciler heyecanla, merakla, galibiyet ümidiyle karşılaşmanın başlamasını bekliyorlardı. Kardan temizlenmiş ağır sahada oynanan maçta kadrosunda Trabzonspor’da futbolcu, teknik direktör ve başkanlık yapan Özkan Sümer, kaptanlık ve başkanlık yapan Atay Aktuğ, Trabzonspor’un çıkardığı ilk gol kralı Necmi Perekli’nin de bulunduğu Trabzonspor’a ‘çivi gibi takım’ denilmişti. O halde çiviyi çiviyle sökmeliydi Kastamonuspor. 5. dakikadan sonra durulan Trabzonspor fırtınası oyunun orta sahaya aktarılmasına ve ilk yarının sonuna kadar işin idare edilmesine yol açmıştı. Karşılaşmanın 2. dakikasında lehimize verilen faul atışında Atilla’nın kafa vuruşunda top rakip kaptan Coşkun’a gelmiş, Coşkun Ömer’i geçerek boşta olan Atay’a uzatmış, o anda boş olan kalemize Atay’ın vurduğu topa yetişen Ömer kafa ile çelerek Remzi’ye vermiş, Remzi’de topu yarı sahamızdan uzaklaştırmıştı. Böylelikle yüzde yüz gol ile neticelenebilecek tehlikeyi takımımız atlatmış oluyordu. İlk yarı Trabzonspor’un üstünlüğü ile geçmiş, rakibimiz ellerine geçirdiği birkaç fırsatı değerlendirememiş, ilk devre 0-0 beraberlikle tamamlanmıştı. İkinci yarıda fırtınalaşan Kastamonuspor oldu. Mehmet Salih’in yerine Önal’ı alıp, Mustafa’yı geriye çekerek oyuna başlayan Kırmızı-Siyahlılar iyi bir taktik düşünceyle kontratakla neticeye gitmişlerdi. Üstün oynayan temsilcimiz 60. dakikada rakip yarı sahası içinde topu kapan Önal’a Haydar ile Şevki’nin faul yapması üzerine verilen ceza atışını kullanan Önal, on sekiz içinde bulunan Suat’ı görmüş, aynı oyuncu hemen penaltı noktasına hareketlenen Muharrem’e bir ara pası vermiş, şahane göğüs stopu yapan Muharrem kalesinden çıkan Fatih’in müdahalesine fırsat vermeden nefis bir şutla yerden sağ köşeden topu Trabzonspor filelerine göndermişti. Rakip kaleci için yapacak bir şey kalmamıştı. Sadece filelerden topu çıkartarak hakemin gösterdiği santraya atmak kalmıştı. Bir anda futbolcular sarmaş dolaş bir birlerini kutluyor, tribünlerdeki binlerce seyirci ‘kaf kaf kaf, sin sin sin, kafsin kafsin kaf’ nidalarıyla stadı inletiyorlardı. Gol sonrası Trabzonspor ise büyük takım kimliğini koruyor ve hemen cevap vermek istiyordu. Golden hemen sonra Necmi’nin şutu direkte patlamış, 64. dakikada Trabzonspor’un sağdan geliştirdiği akında Necmi’nin ortasında Atay’ın şutunda top üst direği yalayarak auta çıkmıştı. Kastamonuspor’da, Efegoların (Taraftar grubu) yoğun tezahüratı altında ikinci gol peşinde koşuyor, galibiyeti perçinlemek istiyordu. 66. dakikada defanstan gelen topu kapan Mazhar, Önal’a, Önal’da akını geliştirerek topu solaçık Raif’e uzatmış, Raif karşısındaki rakibi Atan’ı güzel çalımla geçerek yerden Trabzonspor kalesinin sol köşesinden filelere giden nefis bir vuruşla skoru 2-0 yaparak golü atmıştı. Efegolar coşmuştu. Stadyum tezahürattan yıkılıyordu. ‘Kaf kaf kaf sin sin sin, kaf sin kaf sin kaf’ nidaları Olukbaşı’nı inletiyordu. Evet bu bir gerçekti. İkinci golden sonra hırslanan Trabzonspor ama tüm gücüyle tehlikeler yaratan akınlar tazeliyordu. Artık atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Başarılı defansımız gole fırsat vermiyor, akınları rahatlıkla önlüyordu. Şüphesiz bunda Ömer ve kaleci Metin’in rolü büyüktü. Rakibimizin tüm çabalarına rağmen sonuç değişmemiş ve hakem triosunun çok başarılı yönettiği bu zorlu mücadele kırmızı siyahlı temsilcimiz Kastamonuspor’un yeni bir zaferiyle sonuçlanmıştı. Karadeniz fırtınası, Gazi Stadı’nda denmiş, mağlup edilen büyük takımları listesine Trabzonspor’u da eklenmişti. Kastamonusporlu futbolcular maç sonu bir büyük takımı daha yenmenin haklı sevinç ve gururu ile binlerce taraftarın yoğun tezahüratları ve sevgi gösterileri arasında sahayı terk ediyorlardı. Fotospor dergisinde Muharrem haftanın karmasına girmiş, futbolculara 150’şer bin lira tazminat verilmişti.