Ödül Töreni’nin sunuculuğunu Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli Mustafa Özkan ve İlim Yayma Cemiyeti Yurt Müdürü Selçuk Yazıcı’nın yaptığı programda Şeyh Şaban-ı Veli Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencisi Erdi Yasin Kanbolat tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Programda İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Mehmet Uyanık, AK Parti Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan tarafından konuşma yapıldı.
Düzenlenen programa Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, AK Parti Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, İl Genel Meclisi Başkanı Doğan Ünlü,Seydiler Belediye Başkanı Mehmet Erdoğan, AK parti Merkez İlçe Başkanı Şenol Kızılabdullah, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mehmet Ataş, önceki dönem Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Mehmet Uyanık başta olmak üzere bazı Kamu Kurum ve Kuruluş Müdürleri, STK Başkan ve Yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.
"TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR"
Düzenlenen programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Mehmet Uyanık; “Tarih tekerrürden ibarettir. Dün gece bölgelere bir mesaj ilettik. Yarışmaya katılan öğrencilerimizin yolda herhangi bir zarar görmemesi için sahil kesimlerinde bulunan Cide, Doğanyurt, İnebolu, Küre, Abana, Bozkurt, Çatalzeytin, Pınarbaşı, Şenpazar ve Azdavay ilçelerimizden öğrencilerimizin törene katılmamasını istedik. Onların ayağına biz gideceğiz, ödüllerini yerinde takdim edeceğiz. Çünkü bir öğrencimizin yolda geçireceği bir kazanın vebalini taşımamız mümkün değildir” ifadelerine yer verdi.
Kendisi ve Kastamonu için bir anekdot paylaşan İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Mehmet Uyanık; “Tarih tekerrürden ibarettir dedik. 21 Şubat 1921, yani tam 104 yıl önce, hava şartları yine bugünkü gibiydi. İnebolu'dan kağnısına cephanesini yükleyip Kastamonu Kışlası'na getiren Şerife Bacı'nın altında lüks arabalar yoktu. Yolları açacak greyderler, dozerler yoktu. Bir metre, bir buçuk metrelik kar yığınları ve şiddetli tipi içinde Şerife Bacılar, Halime Nineler, Hasibe Nineler, Hatice Nineler, vatan kurtulsun diye cephaneyi Kastamonu Kışlası'na teslim ettiler. Bu fedakâr Türk kadınlarının aziz hatıraları önünde hepinizin adına saygıyla eğiliyorum. Şerife Bacı'nın hikâyesini kısaca özetlemek gerekirse; İnebolu bir ilçe merkezidir. Küre, 1926 yılında ilçe olduğu için o tarihte nahiye merkezidir. Seydiler Köyü ise bir pazar yeridir ve İnebolu kazasına bağlı bir yerleşim yeridir. Küre Nahiyesi’ne bağlı Köstekçiler Köyü’nde Satı köy isimli bir köy bulunmaktadır. Seydiler’den bir delikanlıyı evlendirmek için Satı köy’e giderler ve Şerife adlı genç kızı gelin olarak getirirler. Milli Mücadele yıllarında, Sevr Antlaşması Osmanlı Devleti tarafından asla onaylanmamış, ancak Batılı devletler ülkemizi bölme planlarını uygulamaya koymuşlardır. Yunanlılar Ege'yi, İngilizler İstanbul'u, Fransızlar Güneydoğu'yu, İtalyanlar Akdeniz’i işgal etmişti. Doğuda ise Ermeni çeteleri büyük bir tehdit oluşturuyordu. Anadolu'ya açılan tek güvenli kapı, İnebolu'dan Kastamonu'ya uzanan İstiklal Yolu idi. Bu yolun önemine binaen, Kastamonu Kışlası'ndan Seydiler Karakolu’na telgraf gelir: ‘İnebolu'ya bir gemi yanaştı, cephane sahile çıkarılacak ve kağnılarla Kastamonu'ya taşınacaktır’. Gönüllülük esasına göre bu görev köylüler tarafından üstlenilir. Şerife Bacı da bu kafileye katılır.Zorlu yolculuk sonunda Kastamonu'ya ulaşan Şerife Bacı, çocuğunu emzirmek için kafileden geri kalmıştır. Kışla önüne vardığında askerleri rahatsız etmemek için sabaha kadar bekler. Ancak şiddetli soğuk nedeniyle orada donarak şehit olur. Sabah kışla önünde üzerine karlar yığılmış şekilde bulunur. Yorganının altından bir bebek sesi duyulur; şehit ananın kolları arasında, cephane sandıkları arasında, bebeği donmaktan kurtulmuştur. Bu kahraman Türk anasının hatırasını yaşatmak adına bugün burada bu şiir yarışmasını düzenledik. Çünkü tarihinden haberdar olmayan bir milletin geleceğinden emin olması mümkün değildir. Öğrencilerimizin bu tarihi ne kadar özümsediğini şiirlerinden anlayacağız. Hepinize saygılarımı sunuyorum. Allah’a emanet olun efendim” şeklinde konuştu.
"GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN, GELECEĞİNİ GÖREMEZ"
Bugünlere gelmenin kolay olmadığını ifade eden AK Parti Milletvekili Fatma Serap Ekmekci; “Bugünlere gerçekten çok zor gelindi. Kolay olmadı. Başkanımız az önce ifade etti; geçmişini bilmeyen, geleceğini göremez, emin olamaz ve emin adımlarla yürüyemez. Bu yüzden, geçmiş ile gelecek arasında köprü vazifesi görmek çok önemli. Bu yarışma artık gelenekselleşti. 4’üncüsünü düzenliyoruz, inşallah daha nicelerini düzenlemek nasip olur. Gerçekten de İlim Yayma Cemiyeti, ülkemizin en köklü sivil toplum kuruluşlarından biridir. 1951 yılından bu yana eğitim ve kültür hayatına yaptığı katkılar tartışılmaz. Milletimizle adeta bağdaş kurmuş, onun değerlerini yaşatan bir yapı hâline gelmiştir. Bu yarışma da bu önemli çalışmaların bir parçasıdır. Bizler de her zaman bu programlara destek vermeyi ve daha da geliştirmeyi en büyük görevlerimizden biri olarak görüyoruz. İlim Yayma Cemiyeti, toplumun millî ve manevi değerlerini geliştirerek, milletin içinden çıkan güçlü bireyler yetiştirmektedir. Bu yüzden milletimiz de her zaman bu oluşumun yanında olmuştur. Biz de temsilcileri olarak bu yolda yürümekten gurur duyuyoruz. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Türkiye Vizyonu, özellikle eğitim ve kültür alanında çok kıymetli hedefler içermektedir. Bu süreçte en büyük destekçilerimiz ve güvencemiz sizlersiniz. Bu noktada sizlere teşekkür ediyor, çalışmalarınızın artarak devam etmesini diliyorum” dedi.
Kastamonu'nun elde ettiği başarıların kendilerini çok mutlu ettiğini söyleyen AK Parti Milletvekili Fatma Serap Ekmekci; “Özellikle Kastamonu Şubesi’nin elde ettiği başarılar bizleri çok mutlu ediyor. İnşallah bu başarıyı daha da ileri taşıyacağız. Ben tüm yarışmacıları birinci olarak görüyorum çünkü her biri çok kıymetli emek harcadı. Katılımın her geçen yıl artması, ilginin büyümesi, ne kadar doğru bir iş yaptığımızın en büyük göstergesidir. Bu güzel çalışmaya katkı sağlayan herkese tekrar teşekkür ediyorum. Sizleri saygı ve hürmetle selamlıyor, tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan; “Değerli arkadaşlarım, bizler, mazisi şan, şeref ve başarılarla dolu bir milletin evlatlarıyız. Milletimiz, tarihin her döneminde dünya siyasetine yön veren büyük devletler kurmuştur. Bunların en önemlilerinden 3’ü; Hun İmparatorluğu, Selçuklu İmparatorluğu ve son büyük devletimiz, Türkiye Cumhuriyetinden önceki, Osmanlı Devleti’dir. Osmanlı Devleti, 1300 yılında Bilecik’in Söğüt ilçesinde küçük bir beylik olarak kurulmuş ve 200 yıl içinde büyük bir imparatorluğa dönüşmüştür. İmparatorluğun sınırları doğuda Hazar Denizi’nden, batıda Atlantik Okyanusu’na; güneyde Hint Okyanusu’ndan, kuzeyde Moskova’ya kadar uzanan muazzam bir yapıya ulaşmıştır. Ancak devletler de tıpkı canlılar gibi doğar, büyür ve zamanla ömürlerini tamamlar. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundaki dinamizmini zaman içinde kaybetmesi, çöküş sürecini hızlandırmıştır” şeklinde konuştu.
Osmanlı Devleti’nin çöküşü üzerine konuşan Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan; “Bana göre imparatorluğun gerilemesinin en önemli sebebi, nitelikli insan yetiştirme konusundaki eksikliktir. Özellikle 19’uncu yüzyılda savaşlar artık sadece kılıçla değil, bilgiyle, teknolojiyle kazanılıyordu. Ancak Osmanlı Devleti bu dönüşümü yeterince yakalayamadı. Bu döneme dair önemli eserlerden biri de İlber Ortaylı’nın İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı adlı kitabıdır. Bu kitabı tüm gençlerin okuması gerektiğini düşünüyorum.19’uncu yüzyıl Osmanlı için sürekli gerilemenin yaşandığı bir dönemdir. En büyük kırılma noktalarından biri 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’dır. Bu savaş sonucunda Osmanlı, Yeşilköy’e (bugünkü eski Atatürk Havalimanı’nın bulunduğu bölge) kadar çekilmek zorunda kalmış ve Erzincan’a kadar olan topraklarını kaybetmiştir. Ancak o dönemin dünya koşulları ve yapılan antlaşmalar sayesinde imparatorluk bir süre daha ayakta kalabilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
İlim Yayma Cemiyeti’nin düzenlediği yarışmaya değinen Vali Yardımcısı Atılkan; “Ardından yaşanan Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’ni tamamen çöküşe sürüklemiştir. Maalesef bu savaşlardan yenik çıktık. Ancak bu millet, büyük bir iman ve ruhla yeniden ayağa kalkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. Özellikle Kastamonu, bu savaşın lojistiğinde büyük rol oynayan şehirlerden biri olmuştur. İstiklal Yolu’nu besleyen önemli merkezlerden biri olarak büyük fedakârlıklar göstermiştir. Bizler, yeniden bir iman ve ruhla kurulan bu ülkenin mirasçılarıyız. Bağımsızlık şuurunu gençlerimize aşılamak hepimizin sorumluluğudur. Bu anlamda, Mehmet Bey’in de içinde bulunduğu İlim Yayma Cemiyeti’nin düzenlediği bu etkinliği çok anlamlı buluyorum. 4 yıldır bu tür organizasyonlarla gençlerimize bağımsızlık ve onurlu yaşama bilincini kazandırmaya çalışıyorlar. Kendilerini tebrik ediyorum. Bu yarışmaya katılan tüm gençleri, onları hazırlayan öğretmenleri ve ailelerini kutluyorum. Hepinize saygılar sunuyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Ortaokul ve Lise öğrencilerinden dereceye girenlere ödülleri ve katılım belgeleri katılımcı protokol tarafından verildi.
İstiklal Yolunda Şehit Şerife Bacı Şiir Yazma Yarışması'nda Ortaokullarda ilk ona giren öğrencilerden, 1. Doğanyurt İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Oğuzhan Vurkan’a tam altın, 2. Seydiler Seyid Zülfikar Vakfı Mahmut Naim Karaman İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Mustafa Cihat Kösen’e yarım altın, 3. Ağlı Nedime Kaya Ortaokul öğrencisi Berat Eymen Etişgen’e çeyrek altın, 4. Küre Mehmet Akif Ersoy Ortaokul öğrencisi Mehmet Poyraz Demirkan’a gram altın, 5. Darende Ortaokulu öğrencisi Belinay Köse’ye gram altın, 6. Seydiler Seyid Zülfikar Vakfı Mahmut Naim Karaman İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Zeynep Baltacı’ya tablet, 7. Akkaya Karadere Ortaokul öğrencisi Murat Uzunoğlu’na 2 bin TL burs, 8. Azdavay İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Hüseyin Turan Çakır’a 2 bin TL burs, 9. Seydiler Şehit Şehit Şerife Bacı Ortaokulu öğrencisi Beyza Nur Türkoğlu’na akıllı saat ve 10. Araç İğdir İmam Hatip Ortaokul öğrencisi Selvare Elif Kaval’a da akıllı saat ödülü verildi.
İstiklal Yolunda Şehit Şerife Bacı Şiir Yazma Yarışması'nda Liselerde ilk ona giren öğrencilerden, 1. Pervaneoğlu Ali Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Nur Banu Teberoğlu’na Umre ziyareti, 2. Bozkurt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Melike Yalçın’a tam altın, 3. Devrekani Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Kevser Karabaş’a yarım altın, 4. Araç İğdir Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencisi Demet Nur Büyükkütük’e çeyrek altın, 5. Taşköprü Fen Lisesi öğrencisi Furkan Yılmaz’a gram altın, 6. Fen Lisesi öğrencisi Berra Şahin’e tablet, 7. Aytaç Eruz Anadolu Lisesi öğrencisi Ceylin Bahar Mutafoğlu’na 2 bin TL burs, 8. Göl Anadolu Lisesi öğrencisi Sinem Mert’e 2 bin TL burs, 9. Hüma Hatun Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Tuğba Çakır’a akıllı saat, 10. Göl Anadolu Lisesi öğrencisi Melisa Köleoğlu’na akıllı saat ödülü verildi.
Program sonunda İl Müftüsü Bekir Derin tarafından dua yapıldı.