Memleket Partisi Kastamonu İl Başkanı Ayten Urganioğlu, “AK Parti iktidarı milletimize hiçbir zaman değer vermemiştir. Bu iktidarın tek değeri kendi varlığını sürdürmek için, kendi yandaş çevresini zengin etmek için cebini parayla doldurmaktır” dedi.

Urganioğlu yaptığı basın açıklamasında şu sözlere yer verdi: “AKP iktidarının beceriksizlikleri yüzünden birçok zorluklarla 2024 yılı da geride kalmış oldu. 2024 yılında bunların sayesinde hem ekonomik olarak hem de siyasi olarak milletçe birçok sıkıntıyla uğraşmak zorunda kaldık. Dünyanın en güzel coğrafyasına sahip ve en zengin yeraltı kaynakları bulunan ülkesinde maalesef en fakir hayat insanımıza layık görülüyor. İnsanların rahat bir nefes alması istenmiyor. 70’inde 80’inde insanlar hala çalışmak zorunda bırakılıyor. Bir ömür bir ev ve bir araba peşinde tüketiliyor. Geleceğini göremeyenler ise ülkeyi terk ediyor. Toplumda tam bir sosyal tufan yaşatılıyor.

Yılın son günlerinde yılın son golünü de AKP iktidarı asgari ücretliye atmış oldu. Haliyle 2024 yılı milletimizin AKP iktidarı tarafından demokraside, siyasette, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, adalette ezildiği bir yıl olarak geride kaldı. Bu yıl AKP’nin kara defterine milleti ezdiği yıl olarak silinmez şekilde yazılmıştır.

Geçmişi değerlendirdiğimizde aklı olan bir insan, şu yaşadıklarımızı tavuklara yaşatsalar kümesteki horozdan hesap sorarlardı diye düşünüyor. Tarihin en olgun milletlerinden olan aziz milletimiz AKP iktidarı tarafından onca kandırılmışlığına rağmen Eyüp sabrıyla sandığın gelmesini beklemektedir. Allah, peygamber diyerek yıllarca insanımızı kandıran bu iktidardan, asgari ücretliye, emekliye, düşünce suçlularına yapılan zulümlerin ve ihanetlerin hesabı sandıkta mutlaka sorulacaktır.

Sokakta insanlarımız şu gerçeği görmüştür: AKP iktidarı milletimize hiçbir zaman değer vermemiştir. Bu iktidarın tek değeri kendi varlığını sürdürmek için, kendi yandaş çevresini zengin etmek için cebini parayla doldurmaktır. Bunlar cepleri bir yana kasalarında, odalarında, bankalarda bile yer bırakmadılar. Amacı bu milleti ezmek olan AKP iktidarında utanma mefhumu kalmamıştır. Hatta utanmanın “u”sunun bile kalmadığı bu iktidar asgari ücretliye yaptığı zamla utanmazlığını yeniden göstermiştir. Kendi yandaşı TÜİK tarafından belirlenen ölçütlere göre bile ülkede açlık sınırı 23.256-TL olmuşken, yoksulluk sınırı 71.048-TL olmuşken toplumun ekseriyetini oluşturan asgari ücretliye yaptıkları %30 artışla reva gördükleri maaşı 22.104-TL yapmışlarıdır. Verdiğiniz bu artışı alın bizden size çay parası olsun. Yemediği haram kalmayan ve hala asgari ücretlinin emeğini çalmaktan utanmayan, haramzade iktidara ne söz söylesek az kalır.

Ülkenin hali öyle trajikomik bir durum ki Milyon TL’leri bulan ek gelirleri hariç olarak; her şeylerini devletin ve milletin karşıladığı 183.000₺ maaş alan Cumhurbaşkanı, 172 bin TL. maaş alan bakan, 170 bin TL maaş alan milletvekili, yatmamış, uyumamış, insanların 22.104-TL. ile geçinebileceklerini hesaplamışlar. Buyurun cesaretiniz varsa verin yetkiyi, asgari ücretli ve emeklide sizin maaşınızı belirlesin.

Ülkede emeklinin durumu ise tümden içler acısı. AKP’nin uyguladığı taban maaş saçmalığıyla şeytanın aklına gelmeyecek düzenlemeler bunların aklına geliyor. Sözde artış yapıyorlar ama kaşıkla verdiklerini kazanla alıyorlar. İktidar sözde emekli yılı ilan ettiği 2024’te emekliyi tümden açlığa, sefalete mahkum etti. Emekli akşam pazarlarında bile alamadığı için pazarın kalan artığını toplayarak yaşamaya çalışıyor. Görünen o ki 2025’te de emekliyi mezara gömecek. Virüsle öldüremedikleri emeklileri açlıkla öldürecekler. Emeklileri gözden çıkardığınızı görüyoruz. Emekliye yaptığınız zulmü herkes görüyor. Ama insanda birazda olsa utanma olması lazım. Haysiyet olması lazım. Bu ülke için ömrünü tüketen emeklileri yok saydığınız gibi sandık geldiğinde millette sizi yok sayacaktır.

İktidarın işverenlerinin değil ama milletin gerçek işverenlerinin durumu da asgari ücretliden ve emekliden farksızdır. Zira AKP’nin işvereniyseniz bal tuttuğunuz zaman arıları da götürüyorsunuz. İktidar vergi ve tasarruf adı altında çıkardığı haraçlarla, maliye ile baskı oluşturarak insanlara, işverenlere, esnafa zulüm ediyor. Küçük esnafı artık bitirdiler. İnsanlar aldıkları bir ürünün yerine yenisini koyamıyorlar. Kastamonu’da bile onlarca işyeri kapandı. Bir işçinin maliyeti en az %50 artmışken, hükümet kendi gelirlerine % 50’ye yakın artış yapmışken ve insanlar tabiri caizse ülkede attıkları adım için dahi vergi ödüyorken, işyeri olan insanların bu masrafı çıkarmak için yaptıkları artışları ise suç işliyorlarmış gibi gösteriyorlar. İnsanlar dükkanlarının kirasını bile çıkaramaz hale geldi. Kaldı ki siz yeniden değerleme saçmalığıyla her yıl trafik cezasından kurumlardaki harçlara, beyannamelere kadar anormal zamlar yapmasanız bu işveren, bu esnaf bir şeye zam yapmaz. İktidar kendi soygunlarının vebalini işverene atmaya çalışıyor. Maalesef AKP iktidarında her geçen günümüz bir önceki günü aratmaktadır. Bu iktidar yaptıklarıyla milletimizi Firavun’a rahmet okutur hale getirmiştir. 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Kastamonulu meclis üyeleriyle bir araya geldi MHP Genel Başkan Yardımcısı Kastamonulu meclis üyeleriyle bir araya geldi

Ülkece yaşadığımız problemleri AKP iktidarının çözmesi mümkün değildir. İktidar sorunları sadece baskı ve haraçla çözeceğini sanıyor. Ama hiçbir şeye çare ve çözüm olamıyor. Çünkü oluşan problemlerin müsebbibi zaten kendisidir. Çünkü bu iktidar sayesinde kardeşim Esed’den zalim Esad’a, zalim Sisi’den aziz dostum Sisi’ye dönemlerini gördük. Bakanlık sayfasında terör örgütü diye geçen, binlerce Müslümanın kanına girmiş HTŞ’nin elebaşı ile kucaklaşmayı gördük. En basit örnek Gazze’de bile bu iktidarın siyoniste gönderdiği demir-çelik, yakıt, içecek, yiyecek olmasa Gazze’de bugüne kadar soykırım yapılamazdı. Bu sebpele her yaptığı riyakarlık kokan iktidar bu millete çare olamaz.

 Asgari ücretlinin de emeklinin de ülkenin de durumunun düzelmesinin ilk şartı alınacak bir erken seçim kararıyla gelecek ilk sandıkta ülkenin AKP’den kurtulmasıdır. Sonrasında ise üretim ekonomisiyle, güven ortamında katma değeri yüksek yatırımlarla alım gücünü artırmaktır. İlkokul çocuğuna verseniz bunlardan daha iyi yöneteceğinin aşikar olduğu ülkemizde 2025 yılının bu iktidardan kurtuluşa vesile olmasını diliyorum.”

Editör: Mehmet Salman