Hippoterapi Türkiye Karadeniz Bölge Toplantısı, 29 Aralık'ta Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Toplantı Salonu'nda düzenlenecek.
Hippoterapi, özellikle tamamlayıcı tedaviye ihtiyaç duyan bireyleri ve engelli çocukların velilerini hedefleyen bir etkinlik olarak Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından destekleniyor. Kamu kurumları, spor kulüpleri, sivil toplum örgütleri, üniversiteler gibi çeşitli paydaşları bir araya getirerek iş birliği ortamı oluşturmayı amaçlayan hippoterapi, Türkiye'deki paydaşlarını bir araya getiriyor.
Hippoterapinin resmi tamamlayıcı tedaviler arasında kabul edilerek yaygınlaştırılması hedefleniyor. 'Support to Civil Society Networks in Turkey' çağrısı kapsamında hazırlanan ve kabul edilen projede, at antrenörleri, hekimler, terapistler, veteriner hekimler, rehabilitasyon merkezleri ve engelli organizasyonları gibi farklı disiplinlerden uzmanlar bir araya geliyor.
Toplantı, hippoterapinin Türkiye'deki güncel durumu ve geleceği hakkında fikir alışverişi ve iş birliği imkanı sunacak. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin katılımıyla, hippoterapinin tamamlayıcı tedaviler arasında yer alması için güç birliği sağlanması amaçlanıyor.
Projenin ağ kurma çalışmaları çerçevesinde, 7 farklı coğrafi bölgede toplantılar düzenlenecek. Bu toplantılarda, projenin tanıtılması, hippoterapi çalışmaları ve yasal mevzuat konularında paydaşlarla bilgi alışverişi yapılacak.
HİPPOTERAPİ NEDİR?
Hipoterapi, atın çok boyutlu hareketini kullanarak uygulanan tedavi yöntemine verilen isimdir. Eski Yunanca’da “ Hippos”, at anlamına gelmektedir. Tarihsel olarak, atın tedavideki yararları MÖ. 460 yıllarında fark edilmiştir. 1950'lerden itibaren yoğun olarak kullanılan, bugün yurtdışında da özel Hipoterapi merkezlerinde Fizyoterapistlerin kontrolünde uygulanan Hipoterapi ülkemizde de oldukça popüler bir tedavi yöntemidir.
Hipoterapi, fizik tedavi seansı alan hastalara destek amacının yanı sıra zihinsel ve bedensel engelli hastaların algı ve fiziksel fonksiyonlarının geliştirilmesine katkı sağladığı için ilaç tedavisi, cerrahi ve rehabilitasyon gibi asıl tedavi yöntemlerinin alternatifi olarak değil, destek bir uygulama olarak önerilir.
Böylece refleks düzeyde, binicinin hemen hemen tüm kas grupları çalıştırılmış; ince motor becerilerinin gelişimi uyarılmış; karmaşık, hassas ve net hareketlerin oluşumu sağlanmış olur.
Atın dinamik hareketi hastanın sinir sistemini organize ettiği için vücudun çevreye karşı nasıl uyum sağladığı konusunda bir algı ve farkındalık oluşur,
Atın yürüyüşünün çok boyutlu salınma ritmi; normal yürüme siklusunda oluşan pelvik hareketlere benzemekte ve hastanın pelvis kuşağına normal bir yürüyüşten iki kat daha etki etmektedir. Böylece hastadaki duyusal girdiyi artırmaktadır.