TÜRK-İŞ, 2024 Nisan ayı açlık sınırını 17.725 TL ve yoksulluk sınırı 57.736 TL olduğunu açıkladı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BETAM) ise Nisan ayında dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırını 61 bin 418 lira olarak hesaplamış. Hesaplar görüldüğü gibi birbirine yakın. Rakamlar her geçen gün hızla yükseliyor. Endişeye neden olanda bu!
Ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle, açlık ve yoksulluk potasına girenlerin sayısı hızla artıyor. Asgari ücret açıklandığında açlık sınırının üzerinde idi. Şimdi 723 ₺ altında. Birkaç ay sonra yarısı...Bugün için potada değilim diye sevinmeyin. Sizinde potaya girmeniz yakındır. Enflasyon bu şekilde devam ederse, önümüzdeki ay, olmazsa sonraki aylarda potadasınız.
“Açlık Sınırı” dört kişilik bir ailenin, sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için bir ayda gıda için yapması gereken asgari harcama tutarını tanımlıyor. “Yoksulluk sınırı” ise zorunlu ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama tutarını ifade ediyor.
TÜİK ve BETAM bu hesapları kafasına göre yapmıyor. İnsanca yaşamak; doğru düzgün beslenmek, sosyal ihtiyaçların azamide karşılanması gibi kriterleri dikkate alıyor.
Beslenme vücudun büyümesi, gelişmesi, bakımı, onarımı ve gerekli enerjinin sağlanması için dışarıdan gıdaların alınması olarak tanımlanıyor.
Beslenme sadece karın doyurmak anlamına gelmez. Dengeli beslenmek çok önemli. Bu da 6 temel gıda grubundaki besinlerin alınması yoluyla oluyor. Bunlar karbonhidratlar, proteinler, yağlar, su, mineraller ve vitaminlerdir.
Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarına açlık sınırı deniyor. Açlık sınırı hesaplamasında minimum kalori ve minimum maliyet dikkate alınır. Yoksulluk ve açlık sınırı belirlenirken ortalama 4 kişilik ailenin standart bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli olan ihtiyaçlar belirlenir ve ardından hesaplama yapılır.
Beslenmek ile doymak arasındaki farkı bilmeyen insanlara zordur bunları anlatmak. "Benim karnım doyuyor aç değil açıkta değilim" "Ülkede ekonomik kriz var diyorlar. O zaman bu marketlerdeki cafelerdeki kalabalıklar neyin nesi?" diyen kafaya hiç bir şey anlatamazsınız.
* "Karnın kuru ekmekle makarna ile de doyar ama et, süt, peynir, yumurta gibi gıdalar almazsan beynin, vücudun, iskelet yapın gelişmez deseniz ne olacak!
* "Senin o kafelerde, marketlerde gördüğün kalabalık 85 milyonluk ülkedeki 20-25 milyonluk zengin ve mutlu azınlık. İşte bunlar o kafeleri ve marketleri doldurmaya yetiyor
Sen ve senin gibiler ucuz ekmek kuyruklarındasınız" desen ne anlayacak!
Yeteri kadar et, süt, peynir, yumurta, meyve yiyemeyen milyonlarca çocuk var bu ülkede. Tehlike çok büyük! Dengeli ve yeterli beslenemedikleri için iskelet ve beyin yapıları gelişmemiş bir nesil gümbür gümbür geliyor.
Benden uyarması!
TÜİK'i göreve davet ediyorum. Açlık ve yoksulluk rakamlarını da Tüik açıklasın! TÜRK-İŞ'e kalırsa millet açlıktan ölecek!