Ülkemizde, maalesef; belediye hizmetleri ve uygulamalarında kamu ve toplum yararının değil, belli bir azınlığın yararının ön plana çıktığı görülüyor. Belediyeler bağlı oldukları siyasi partilerin rant kapısı olmuş durumda.
Bunun sonucunda, kaynaklar farklı alanlara akıtılmış, betonlaşma, çarpıklaşma, görsel kirlilik iyice artmış, görüntü alanları engellenmiş, kentler birer çirkinlik abidesi durumuna getirilmiştir. Belediyelerimizin tamamı bu şekilde yönetilmese de, bu kötü örnekleri zaman zaman basına yansıyan haberlerden de üzülerek takip ediyoruz.
Genel anlamda bakıldığında, kentlerdeki belediye uygulamalarına ve hizmetlerine tam anlamıyla rantçı anlayışın ve rantçı politikaların egemen olduğu, mevcut yasalarımızla bu durumun önüne geçilemediği ortada. Ülkemizde, birkaç belediye hariç, kentlerimizin çoğu halk için değil, rant için yönetilmektedir. Bunun örneklerinin en başında; rant uğruna göz yumulan çarpık yapılaşma geliyor.
Örnek belediye başkanlarımız, modern şehirlerimiz elbetteki var. Fakat hepsinin böyle olması gerekmiyor mu?
Mart ayı sonunda yerel seçimler var. Partiler Başkan adaylarını yavaş yavaş açıklamaya başladı. İşi sıkı tutan adaylar; ciddiyetle projelerini kamuoyu ile paylaşırken, partisinin oy oranına güvenenlerin proje üretmek gibi gibi bir dertleri yok! Bazıları, laf cambazlığı yapmayı yüksek perdeden konuşmayı, rakip olarak gördükleri isimlere çamur atmayı, kısır tartışmalara girmeyi tercih ediyor. Oysaki, halk başkan adaylarının projelerini görmek istiyor. Yaşadığımız kent için, doğru ismi hangi kriterlere göre belirleyeceğiz? Boyuna, posuna, külhanbeyliğine, mensubu olduğu partiye göre mi karar vereceğiz? Proje görmek istiyoruz.
Bugüne kadar, belediyeler marifetiyle, yoksulluğu ortadan kaldırmak yerine, yoksulluğu yöneten politikaların uygulandığına üzülerek şahit olduk. Gıda yardımı, yakacak yardımı gibi...
Belediye başkan ve yönetimleri kent halkına doğru, açık ve net bir şekilde yaptıkları uygulamalar ile belediyelerin gelir ve giderleri hakkında hesap vermemektedir. “Ben yaptım oldu” anlayışı ile davranmaktadırlar. Hesap veren az sayıdaki belediyeyi tenzih ediyorum. En azından bundan sonra, hesap veren, şeffaf belediyecilik anlayışının hakim olmasını istiyoruz.
Peki, nasıl Bir belediyecilik,
nasıl Bir Belediye Başkanı ve Yönetimi İstiyoruz?
* Girişimci belediyeciliği ön plana çıkaran, halkın yararını gözeten, belediye gelirlerini de artıracak projeler üreten ve bunları hayata geçirebilecek, ufku geniş, vizyon sahibi bir belediye başkanı istiyoruz.
* Yapılacak işler, hizmetler, yatırımlar ve projeler için toplum yararını, planlamayı ve halkın görüş ve düşüncelerini dikkate alacak bir yerel yönetim istiyoruz.
* Rant için değil, halk için çalışan bir belediye başkanı ve yönetim istiyoruz.
* Yoksulluğu yöneten değil, yoksulluğu ortadan kaldıracak, istihdam yaratacak projeleri üretip uygulayabilecek bir yönetim istiyoruz.
* Belediyeleri, halk için, kent halkıyla birlikte, demokratik bir şekilde yönetecek toplumcu bir yönetim istiyoruz.
* Halkın nabzını tutan, demokratik kitle örgütleriyle işbirliği yapacak ve demokratik kitle örgütlerinin projelerini destekleyecek başkan ve yönetim istiyoruz.
* Kentte yaşayan herkesin sağlıklı, ekolojik ve doğal ürünlere erişebilmesini ve tüketebilmesini sağlayacak bir yönetim istiyoruz.
• Temizlik, kentsel atık toplama ve değerlendirmeyi en sağlıklı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebilecek bir yönetim istiyoruz.
* Ulaşımı ucuz ve güvenli bir şekilde sağlayabilecek, toplu taşımacılığa ve bisiklet yollarına ağırlık veren, otopark sorunu olmayan, kenti rahatlatacak bir belediye yönetimi istiyoruz.
* Vatandaşın sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşayabilmesini sağlayacak bir yönetim istiyoruz.
• Halkın korku duymadan ve güven içerisinde yaşabileceği kent ortamını sağlayacak bir yönetim istiyoruz.
• Kenti, çevresini, doğasını, tarihini koruyacak; betonlaşmaya, çarpıklaşmaya, görsel kirliliğe ve çirkinliğe karşı olan, kenti insanca yaşanabilir bir duruma getirebilecek düşüncede bir yönetim istiyoruz.
• Vatandaşın kendine ve kentine yabancılaşmasını önleyecek bir yönetim istiyoruz.
• Kültüre, sanata, spora, sosyal yaşama önem veren ve bu konularda gerekli yatırımları ve düzenlemeleri hayata geçirecek başkan ve yönetim istiyoruz.
• Halkın dayanışmasını, örgütlenmesini ve üretkenliğini sağlayacak bir yönetim istiyoruz.
* Hayvan haklarına saygılı, hayvanların yaşam hakkını gözeten, onlar için sağlıklı barınaklar oluşturan bir yönetim istiyoruz.
Sözün özü; ruhu olan - şirin - estetik - sosyal yaşamı canlı - ulaşımı ucuz, kolay ve güvenli - yeşil alanı bol - musluklarından içilebilir suyu akan - sağlık hizmetleri yeterli - insanların mutlu ve huzurlu yaşadığı bir kent istiyoruz.
Umarım, siyasi partiler; tüm bunları gerçekleştirebilecek, eğitimli, donanımlı, ufku geniş, vizyon sahibi adaylarla ortaya çıkarlar.