Karadeniz Ereğli Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanık K.A. SEGBİS ile katılırken, tutuksuz sanık M.Ö. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Söz verilen sanık K.A, bilerek ve isteyerek olayı gerçekleştirmediğini, vicdan azabı çektiğini ve pişman olduğunu ileri sürdü.
Sanığın avukatı Baha Can Kaya, müvekkilinin, üzerine atılı "kasten öldürme" suçunu bilerek ve isteyerek işlemediğini, olayın gece saatinde uyuşturucu ve alkolün etkisiyle gerçekleştiği için nasıl yaşandığını tam olarak bilemediğini iddia etti.
Müvekkilinin maktulü önceden tanımadığı ve aracın kapısını kapatmaya çalışırken yanlışlıkla silahın ateş aldığını anlattığı göz önüne alındığında, "taksirle ölüme neden olma" maddesi gereğince yargılanmanın söz konusu olabileceğini belirten Kaya, mahkeme aksi kanaatte ise maktulün araca gece vakti binmesi, kafasında kapüşon olması ve olay yerini terk etmesi istenilmesine rağmen gitmemesi dikkate alınarak haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğini savundu.
Tutuksuz sanık M.Ö. olay anında çöpleri toplamaya çalıştığını, arka sol kapıdan araca binen ve yüzünü kapatacak şekilde oturan Bartu Can'a inmesi için uyarı yaptığını ancak müdahale etmediğini, anlık gelişen durum olduğu için nasıl gerçekleştiğini göremediğini öne sürdü.
Sanık M.Ö'nün avukatı Mehmet Ünal, K.A'nın suçu kendisinin işlediğini belirttiğine işaret ederek, müvekkilinin hangi gerekçelerle "yardım" suçundan cezalandırılmasının istenildiğini anlamadıklarını, M.Ö'nün hukuken değil belki ahlaken sorgulanabileceğini, suçun ortaya çıkmasının da müvekkili sayesinde olduğu savunmasında bulundu.
Müştekilerin avukatı Yılmaz Efe ise K.A'nin maktulü vurduğunu kabul ettiğini, tartışılması gerekenin sanık M.Ö'nün durumu olduğunu belirterek, "Acaba yardım eden midir, yoksa iştirak halinde birlikte mi olayı gerçekleştirmişlerdir? Maktulün vurulduktan sonra ölüme terk edilmesi, ertesi gün M.Ö'nün cenazeye katılması, birkaç ay sonra da 'Sizin olay ne oldu?' şeklinde maktulün babasına sorması gibi hususlar dikkate alındığında M.Ö'nün gayet soğukkanlı şekilde olayları gizleyip suça iştirak ettiği anlaşılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Bartu Can'ın annesi Filiz Can, sanıkların cezalandırılmasını istediğini ve adalete güvendiğini söyledi.
Baba Ahmet Turan Can da oğlunun ilçedeki sayılı iç mimarlardan biri olduğunu, kişiliği, giyimi ve karakteriyle görenin onu kolay kolay unutamayacağını vurgulayarak, sanıkların cezalandırılmalarını talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık K.A'yı "kasten öldürme" suçundan 25 yıl, tutuksuz sanık M.Ö'yü "yardım etme" suçundan 8 yıl 4 ay hapse mahkum etti.
- Olayın geçmişi
Zonguldak-Karadeniz Ereğli kara yolu Yumurta Kayalıkları mevkisinde kamp yapan iç mimar Bartu Can (32), 10 Eylül 2023'te çadırın yakınında ölü bulunmuş, olaya ilişkin 19 Eylül'de gözaltına alınan 3 zanlı, işlemlerinin ardından salıverilmişti.
Can'ın otopsisinde çene altından mermi girişi tespit edilmesi üzerine oluşturulan özel ekibin soruşturmasında, olay sabahı ilçeye giriş ve çıkış saatleri arasındaki zaman farkı tutmayan ikisi taksici 3 zanlı, 28 Eylül'de gözaltına alınmış, ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı.
İl Jandarma Komutanlığı tarafından oluşturulan özel ekibin derinleştirdiği soruşturma kapsamında söz konusu tarihte olay yerinde bulunduğu tespit edilen zanlılardan K.A. 6 Mart'ta tutuklanmış, M.Ö. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
