AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Halil Uluay, TV366 ekranlarında canlı yayında 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçim sürecine ilişkin konuştu.
TV366 ekranlarında yayınlanan "Seçim Özel" programına katılan AK Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Halil Uluay açıklamalarda bulundu. Nasıl bir milletvekili olacağını anlatan Halil Uluay, “Biz Kastamonu’nun hak ettiğinin tamamının alınması yolunda geçmiş tecrübelerimiz kullanacağız. Gerek İl Genel Meclisi tecrüemiz gerekse il başkanlığı tecrübemizi milletvekilliğinde kullanacağımızdan emin olsun Kastamonu halkı. Bu manada bugüne kadar üretilen hizmetlerin devamını sağlayıp daha fazla üzerine hizmetler koymamız gerekiyor. İl Başkanlığında da yapmıştık. İl Başkanlığı dönemimizde kendi aramızda bir çalışma ofisi düzenlemiştik. Çalışma ofisimiz Kastamonu’da yapılması gereken hizmetlerin neler olduğu, Bakanlar Kastamonu’yu ziyaret ettiğinde neler talep edeceğimize dair hizmet bankamız oluştu. Bu hizmet bankasında her bakandan taleplerimizi dile getirdik. Bunların birçoğu karşılık buldu. Çalışmanın yönteminin ne olduğu konusunda antrenmanlıyız.” dedi.
"Artan ödeneklerle birçok hizmeti başlattık"
Artan ödenekle ilgili konuşan Halil Uluay, “İlin belli talepleri bütçede değerlendirilir, karşılık bulur ve bütçede yatırıma girer. Bu birinci tercihtir. Çok fazla kimsenin bilmediği artan ödenek dediğimiz bir yöntem var. Bütçe döneminde bütçeye alınıp da artan ödeneklerle birçok hizmet başlatılır. Mesela 10 milyonluk bir bütçeyle bir yatırım yapılmıştır, o yatırım 8 milyona kapanmıştır. 2 milyonluk bir artan ödenek ortaya çıkmıştır. Bunlarla ilgili bizim il başkanlığı dönemimizde ciddi çalışmalarımız oldu. Biz bu artan ödeneklerle birçok hizmeti başlattık. Artan ödenek hizmetin tamamına yetmeyebilir ama hizmet başlarsa eğer daha sonra otomatik bütçeye de girer. Böyle birçok yöntem keşfetmiştik ve hepsinden de verim almıştık. İl başkanlığında bu aldığımız verim ve karşılıkları milletvekilliğinde de kullanacağız.” diye konuştu.
"Kastamonu’da sabah akşam uçak seferlerinin olmaması bir sorun"
Kastamonu’nun farklı kesimlere göre birçok sorunlarının olduğunu söyleyen Uluay, “İllerin ulaşımı düzgün olmalı. İlin gelişmişliğini de ulaşımıyla ölçülebiliyor. Kastamonu’da iş adamlarını ziyaret edip yatırım istediğimizde iş adamları ‘Aynı gün uçakla gelip gidebilmemiz lazım’ demişlerdi. Kastamonu’da sabah akşam uçak seferlerinin olmaması bir sorun. Kastamonu’da mesai başlamadan ve mesai bitiminde uçak seferi olması hep hayalimdi. Ben avukat olarak sabah uçağa binip, duruşmama girip, akşamki uçakla da dönmem lazım. İstanbul’daki iş adamının da aynı gün uçakla gelip akşam da İstanbul’a dönebilmesi lazım. Uçak seferlerinin sabah akşam olması ilin gelişmişlik düzeyini ciddi manada etkiliyor. Bu sağlanabilirse Kastamonu’da hayat standardı biraz daha yükselir diye düşünüyorum. Hız ve zaman günümüzde ihtiyaç duyulan en önemli şey oldu.” şeklinde konuştu.
"AK Parti zamanında hayat standardımız ciddi manada yükseldi"
AK Parti’nin yatırımlarıyla ilgili konuşan Uluay, “AK Parti’nin yatırımlarını sayarken biz bir kısmını unutuyoruz. Yazmaya kalksak yazamıyoruz. Önemli yatırımları söyleyecek olursan mesela Kastamonu’ya doğalgaz geldi. Doğalgaz bir ilin hem ticari manada gelişmesi açısından hem de hayat standartlarının yükselmesi açısından önemli bir kazanım. Yine yollarımızın duble yollarla büyükşehirlere bağlanmış olması ve Ilgaz Tüneli gibi hizmetler. Şu anda devam eden Ankara’yı İnebolu’ya bağlayacak yatırım bunlar baştaki hizmetler. Bunları çok fazla saydığımızda ‘Başımıza kakıyorsunuz’ gibi bir serzenişle karşılaşıyoruz. Ama bunlar AK Parti zamanında Kastamonu’ya kazandırılmış yatırımlar. Kastamonu’da AK Parti zamanında hayat standardımız ciddi manada yükseldi. Kastamonu OSB’de birçok sorun vardı. Tıkanıp kalan sorunlar çözüldü.” ifadelerini kullandı.
"Aday olmak konusunda tereddütlüydüm"
Adaylığa en son başvuru yapmasıyla ilgili konuşan Halil Uluay, aday olmaya nasıl karar verdiğini şöyle açıkladı:
“Kastamonu’daki birçok kesim adaylığımızı sürpriz olarak karşıladı. Çünkü çok fazla şaşanın yapılmamış olması, kimsenin çok fazla duymamış ya da duyurulmamış olması acaba Halil Uluay yine aday adayı olarak kalacak mı sorularını gündeme getirmişti. Biz bu partinin kuruluşundan beri içerisindeyiz. Aktif ve pasif görevlerimiz oldu. Adaylık açıklandıktan sonra ilk başta beraber çalıştığımız arkadaşlarımız tamamı memnuniyetlerini dile getirdiler. Beni bu süreçte özel olarak tanıma fırsatı bulan herkes bu konudaki memnuniyetini dile getirdi. Ben bu seçim süreci başladığında aday olmak konusunda tereddütlüydüm açıkçası. Ama Kastamonu’da yakinen tanıdığımız insanlar benim aday olmam konusunda adete bir baskı unsuru haline getirdiler. ‘Biz seninle Kastamonu’da çalışmak istiyoruz, aday olacağını da düşünüyoruz’ dediler. Ciddi manada baskılar aldık çevremizden. Bu baskılar neticesinde, benim kendime kalsaydı bu dönem aday olmayacaktım. Ama çevremizden aldığımız bu “iyi niyetli” baskılardan dolayı aday adayı oldum. Bu süreçte teşvikin ötesine geçti, bizi teşvik ettiler karşılamıyor oradaki durumu arkadaşlarımız ciddi manada baskıladı. Hatta son başvuru tarihi açıklanmıştı. Ben beni teşvik eden arkadaşlarımıza ‘Son gün gidip başvuru yapacağım, son güne kadar bekleyeceğim’ dedim. Böylelikle acaba başvuru yapmaktan kurtulabilir miyim demiştim. Daha sonra başvuru süresi uzadı tekrar uzadığı günün sonuna kadar bekledim. Ama kurtaramadık kendimizi başvurmak zorunda kaldık. Daha sonra da partinin aday belirleme kriterleri var onları işlettiler. Nasibe inanan insanlarız biz ama nasip olması için de belirli şartların gelişmesi gerekiyor. Süreç bu noktaya getirdi bizi.”
"AK Parti’nin 20 küsur yıldır iktidarda kalmasının ana sebebi bu"
AK Parti listelerindeki değişimle ilgili konuşan Uluay, “AK Parti kurallar partisi. Bu dönem üst düzey yöneticilerimiz kuralları deklare ettiler. Üç dönem kuralı vardı bizde daha önceden ama bu üst üste üç dönem olarak işliyordu. Bu dönem üst üste değil de herhangi üç dönem olarak belirlendi. Bu kuralı savunanların arasında kendileri de aday olmamayı göze alan genel başkan yardımcılarımız da var. Kendilerine bile ayrıcalık tanımadılar ve kuralı işlettiler. Bu kural işlediği için de değişim gerçekleşmiş oldu. Zaten AK Parti’nin de 20 küsur yıldır iktidarda kalmasının da ana sebebi bu olsa gerek.” dedi.
"Gençler AK Parti’ye sahip çıkıyorlar"
Genç seçmenlerle ilgili konuşan Uluay, “Gençlerin AK Parti’yle büyümeleri ve AK Parti öncesini bilmedikleri için hizmetlerin öteden beri AK Parti’yle geldiğine dair bir kanaatleri var. Biz gençlerimizin zekasına güveniyoruz. Gençler AK Parti’yi değerlendiriyorlar. AK Parti öncesini bilmiyorlar ama muhalefetin alternatif geliştiremediklerini görüyorlar. Sadece AK Parti’nin yapmış olduğu hizmetleri durduracaklarını, iptal edeceklerini hatta belli hizmetleri yaptıklarından dolayı hesap soracaklarını söyleyen bir muhalefet var. Gençler bunu görüyorlar ve AK Parti’ye sahip çıkıyorlar. AK Parti’ye sahip çıkmalarının sebepleri arasında AK Parti’nin rakiplerinin herhangi bir siyaset üretmemesi de var.” diye konuştu.
"Yüzde yüz 3 milletvekili de Cumhur İttifakı içinden olacak"
Kastamonu’da Cumhur İttifakı’nın 3 milletvekili çıkaracağına kesin gözüyle bakan Uluay, “3-0 olması çok kolay aslında. Hedefimiz şu; 3 milletvekilin Cumhur İttifakı’nda kalmasını hedefliyoruz. Ben siyasette gerçekçi olmuşumdur. 3 milletvekilinin 3’ü de Cumhur İttifakı içinden olacak. Bu bir kere yüzde yüz. Cumhur İttifakı’nın içinde her partinin adayları var. Sahayı izlediğimiz zaman insanlar Millet İttifakı’nın siyaset üretememesinden, şu anki terör uzantılı bağlantılarından kaynaklanan sebepler, herhangi bir hizmet üretmemiş olmaları ve çelişkiye düşmeleri gibi birçok sebepten dolayı öncelikle Cumhur İttifakı’na, ittifakın içinde de AK Parti’ye büyük bir teveccühleri var. AK Parti’nin bugüne kadar ürettiği hizmetler gerekse 3 milletvekilli süreçteki Kastamonu’ya gelen hizmetler göz önüne alındığı taktirde insanlar AK Parti’ye karşı teveccüh gösteriyorlar. Bunu biz görüyoruz. Ben 1 Kasım 2015 seçimlerinde de sahayı gözlemlediğimizde 3-0 olacağını anlamıştık. O zaman da hedefi koymuştuk. Adaylık süreci başladıktan sonra hemen 3-0’ı dillendirdik. Sonra sahaya indiğimizde yaptığımız tahlillerle de bu ihtimali çok yüksek görüyoruz. Şöyle söyleyeyim. Yüzde 100 Cumhur İttifakı’nın içerisindedir ondan şüphemiz yok ama yüzde 99 da 3 milletvekilin AK Parti’den çıkacağını tahmin ediyoruz. Saha bunu gösteriyor. Olmazsa da dünyanın sonu değil. Olmazsa da gidip çalışacağız. Bir vekil gitse de, iki vekil gitse de çalışacağız. Şöyle bir avantajımız var. Kastamonu’da büyük ihtimalle seçilecek bir kadın adayımız var. Ondan sonra bir iş adamımız var. Aynı zamanda MYK üyesi. Parti üst düzeyiyle ve Sayın Cumhurbaşkanımızla özel görüşmeleri olan sanayici, iş adamı bir adayımız var. Dolayısıyla Kastamonulu insanların AK Parti’ye oy vermemesi için hiçbir sebep yok. Biz 3 milletvekili koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Ayrılıyoruz. 3 vekil seçildiği takdirde de halkın sorunlarını dinlemek için de aynı koordinasyonu yapmamız gerekecek. Tek vekilin Kastamonu’nun tamamını gezip dinleyebilmesi yaklaşık 1 ayını alır. 3 vekil olduğunda 10 güne düşer. 3 vekil olmasının avantajı halka daha çabuk, yerinde ulaşılabilmesidir.” şeklinde konuştu.
"Turist kafilesi geldiği zaman sıkılmadan 1 hafta geçirebilmesi lazım"
Kastamonu için hayallerini anlatan Uluay, “Benim il başkanlığında 3 projeyi öne çıkardık. 1 tanesi Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi. Bir tanesi Kadı Dağı MİEM Projesiydi. Bu projeler bizden sonra devam etti. Bu projelerin daha vasıflı şekilde, özellikle MİEM’in biraz daha hızlandırılması gerekiyor. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi açıldı ama biraz daha vasıflı hale getirilmesi gerekiyor. Bu konuda uçak seferleriyle günü birlik gelip gidiliyor olması burasının standardını yükseltecektir. İl Başkanlığı dönemimizde Yurduntepe Kayak Tesisi faaliyete geçti. Küre Eti Bakır İşletmelerini teleferik hattıyla İnebolu Limana taşınan bir teleferik vardı. Eskidiği için söküldü. Ona benzer bir teleferik hattı kurulabilir. Kastamonu’ya turizm için gelen insan kayağını yapacak, denizine girecek, o teleferikle Küre’den İnebolu’ya kadar gidebilecek. Turist kafilesi geldiği zaman sıkılmadan 1 hafta geçirebilmesi lazım. En büyük sıkıntımız turizm de Kastamonu geçiş noktası. Karadeniz turu dendiği zaman Bolu’dan başlatıyorlarsa Kastamonu’dan transit geçiyorlar. Bizim Karadeniz turunda Kastamonu’nun bir durak olmasını sağlamamız gerekiyor. OSB bölgeleri Kastamonu için bizim hayalimizdi. Kastamonu’da Sanayi ve icaret Odasıyla yapmış olduğumuz projeler var. Araç ve İhsangazi arasına kurulacak OSB ile ilgili. O çalışmalar hızlandırılacaktır. Şu anki Kastamonu OSB’nin Gelin Dağı bölgesindeki 2’nci etabının hızlandırılması ve Seydiler tarafında yeni OSB’lerin kurulması gibi projeler bizim hayalimiz. Kastamonu sadece tarım ve turizmle değil, sanayiyle de gelişmesi lazım. Ahşabın başkenti olarak bunun da iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Ahşabın buradan hammadde olarak değil, mamul ya da en kötü yarı mamul olarak gitmesini sağlayacak projeler geliştirmemiz lazım. Madenler konusunda da önemli bir iliz. Küre’den çıkan maden Mardin’de işleniyor. Oradan çıkan madenin verimlilik ölçüleri var. Alt yapıyı sağlarsak Kastamonu’da işlenir. Mermer çıkarılıyor taş olarak gidiyor. Eğer Kastamonu ulaşım ve diğer alt yapı imkanlarıyla yatırımcıya teşvik sağlarsa burada işler. Yatırımcıya bu imkanın sağlanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
"Yetkililerin önüne somut proje konulması lazım"
İnebolu Limanı ve demiryolu konusuyla ilgili de konuşan Uluay, “İnebolu Limanı ve demiryolu konusunda da iş ulaşıma geliyor. Ben her zaman realist olmuşumdur. Ortak aklın faaliyete geçirilmesi gerekiyor. İnsanlar ne istiyor, ne yaparsak faydalı olur kapsamında Kastamonuluların ortak aklı devreye girmesi gerekiyor. İnebolu Limanı’nın dezavantajı depolarının olmaması. Demiryolu yapılırsa o alan iç bölgelere çekilebilir. İç bölgelerde depolandıktan sonra İnebolu’ya yaklaşan gemiye demiryoluyla hızlı bir şekilde yüklenmiş olabilir. Hızlı tren noktasında Doğu Karadeniz’e bağlayacak trenin geçiş güzergahında olması gerekiyor. Bunlar olursa Kastamonu’ya level atlatacaktır. Bunların çalışmasının yapılması lazım. Siyaseten bu projelerin ortak akılla projelendirilip, yetkililerin önüne somut proje konulması lazım. Her gelen bakana ‘Biz Kastamonu’ya demiryolu istiyoruz’ diye pankart açmakla olmaz. Bunun teknik çalışmaların yapılması lazım. Teknik çalışmalar doğrultusunda proje bazında sunulması lazım hizmetin alınabilmesi için.” dedi.
"Yılda 1000 kilometre buradan İstanbul’a kadar yol demek"
Köy yollarıyla ilgili konuşan Halil Uluay, “11 bin kilometre köy yolu var. Yılda 1000 kilometre yapılmış olsa 10 yılda tamamlanıyor. 10’uncu yılda ilk yapılan yol yıpranmış olacak. Yılda 1000 kilometre demek buradan İstanbul’a kadar yol yapmak demek. O manada yüksek standartta köy yolları olmamasında biraz anlayış gösterilmesi gerekir. Buna rağmen şehirlerarası yollarda bile yeni yeni başlanan sıcak asfalt bizim Kastamonu’da birçok yere yapıldı. Sıcak asfalt maliyetli ama yapıldığı zaman o yolu unutuyorsun. Köy yol ağlarında bozulmayacak sıcak asfalt yapılırsa daha iyi olur. Bunlar da maliyetli projeler. Bozkurt sel felaketinde harcanan paraları biz köy yollarına harcayabilseydik böyle bir sorunumuz kalmazdı. Ama sel felaketi oldu onları harcamamız gerekiyor. Sadece bütçeyi bir yere harcayamıyorsun. Devletin tek derdi o değil. Öngörülemeyen sorunlar çıkabiliyor” diye konuştu.
"Türkiye ortalaması yüzde 60 aşağısına düşmez"
AK Parti’nin verdiği sözlerle bağlı kalmadığını, verdiği sözler yerine getirilirken birçok hizmetin de söz verilmeden yapıldığını ifade eden Halil Uluay, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kastamonu tahminimiz yüzde 70 civarında olur. Türkiye ortalaması da yüzde 60 aşağısına düşmez. İnsanımız ülkeyi getirdiği noktayı görüyor. Karşı taraftan da herhangi bir hizmet vaadi yok. Yıkacağız, bozacağız gibi serzenişler var. Bunlarla birlikte insanlar karşı tarafa neden oy versin. Bunlara bakarak yüzde 60’dan fazla olacağını düşünüyorum. AK Parti de yüzde 55 bandında oy alır Türkiye genelinde. Sahadayız ve Kastamonu’nun bize olan güvenini hissediyoruz artık. Bir beklenti var ve bu beklenti de bizlere sorumluluk yüklüyor. İnşallah bu beklentiyi karşılayabiliriz. Bizim bir sloganımız vardı il başkanıyken. ‘Seçime kadar biz uyumayacağız, sizi Ankara’ya göndereceğiz. Ondan sonra da sizleri uyutmayacağız’ demiştik. Bugün aday olarak da bu sözü tersten söylüyoruz. Teşkilatlarımız uyumayacak bizi Ankara’ya gönderene kadar. Sonra da bizi uyutmayacaklar. Çok büyük bir sorumluluk, bu sorumluluğun altından kalkacağımızı da düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
(Serdar ÜNAL)





