Yılmaz, Kastamonu İstiklal Gazetesi ve TV366 idari binasını ziyaret ederek İrfan Salcı ile bir süre sohbet etti.
Yerel basının ve çalışanlarının her zaman önemli ve öncelikli konulardan olduğunun altını çizen Yılmaz: “Yerel basınımız bizim gözbebeğimizdir. Çünkü hem Kastamonu’nun hafızasıdır hem de toplumun ihtiyacı ve problemlerinin tespiti noktasında haberdar olmamızı sağlayan en temel vasıtadır. Yine insanımızla devlet arasında bir köprü vazifesi de yapmaktadır. Bu nedenle şayet Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafımıza nasip olursa yerel basınımızın desteklenmesi noktasında üzerimize düşen her ne varsa her şeyi yapacağız” dedi.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim sıra dışı bir yönetim anlayışımız vardır. Öncelikle tabiki AK Partimizin büyüklerinin onayı ve sonrasında Kastamonu insanımızın tercihi ile belediye başkanlığı tarafımıza tevdi edilirse inşallah bilinen profillerin dışında sıra dışı bir yönetim anlayışımızın olacağının garantisini veriyorum. İnsanımız daha ilk günden içlerinden bir kardeşlerini göreve getirdiklerini göreceklerdir. Belediye başkanlığının da her görev gibi veballi bir görev olduğunun farkındayız. Kastamonu’da yaşayan insanlarımızın, hemşehrilerimizin farklı düşüncelerden olmasını şehrimizin fikri bir zenginliği olarak kabul ediyoruz. Bu nedenle şehrimizi birlikte yöneteceğiz. Şuan net olarak AK Partimizin adayının kim olacağı belli olmadığı için tüm düşüncelerimizi dile getirmek muhakkak ki erkendir. Ancak en azından kendimizle ilgili tasarruflar olarak ifade etmek ve gerçekleştirmek istediğimiz birkaç husus şudur: Maaşımız en az maaş alan belediye personeli kadar olacaktır. Bizler hassasiyetleri olan insanlarız. Hiçbir zaman paraya tamah etmedik. Kendimizin dışındaki insanlarla ilgili bir durumu ancak empati yaparak ve o empatiyi yaşayarak anlayabiliriz. Bu sebeple de belediye başkanı olduğumuz takdirde şahsımızın alacağı maaş, belediyemizde çalışıp da en az maaş alan belediye personelinki kadar olacaktır. Bu maaşın üzerindeki kısım burs, yardım vs. gibi sosyal çalışmalarda değerlendirilecektir. Biz hayatın emanet olduğunu biliyoruz. Belediye başkanı olduğumuz takdirde makamında emanet olduğunun bilincinde olacağız. Sürekli makam koltuğunda oturan bir başkan olmayacağız. Hiçbir kardeşimiz bizi makamımızda otururken göremeyecektir. Ya bir hizmetin gerçekleşmesinin ve getirilmesinin peşinde koşacağız ya da insanımızın içinde bir problemin çözümü için koşturuyor olacağız. Makam arabasını kullanmayacağım. Makam aracına harcanacak her bir kuruş insanımızın hizmetinde değerlendirilecektir. Bu nedenle de hiçbir vatandaşımız bizi makam aracını kullanırken görmeyecektir. Yine belediye olarak Kastamonu esnafımıza sahip çıkacağız. Bu konuda değişik çalışmalarımız olacaktır. Bunlardan birini ifade edeyim. Belediyemizin de birçok ikram harcamaları olmaktadır. Mesela pirincimiz, sarımsağımız, pastırmamız, helvamız gibi Kastamonu’muzla özdeşleşen ürünlerimiz var. Başka harcamalarda var. Bu tür harcamalar birkaç esnafa kazandırılacak şekilde olmayacaktır. Bu tür harcamalardaki ürünler Kastamonu’daki bütün esnaflarımızdan eşit olarak alınarak tüm esnafımıza en azından böyle bir destek adımı atılacaktır. Adaylığımız kesinleştiği takdirde yine gerek sosyal, gerek imar ve ihya gibi konularda da diğer düşüncelerimizi tüm kamuoyuyla paylaşacağız. Fakat bir cümleyle ifade edersek hayalimiz; mutlu insanlar şehrinin üreten belediyesidir. İnşallah bunun için çalışacağız. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.”
(Kastamonu İstiklal Gazetesi)