Üç vakte lokanta kalmaz şehrimizde

Abone Ol

Kemer sıkma politikası esnafın damarda kalan son kanını da akıtmaya talip görünüyor, talep düştü, masraf arttı…

Esnaflar bir bir “düşme” kulvarına girdi.

Bu “kriz” öncekiler gibi değil…

Pandemiden zaten ağır hasarlı çıkan esnaf, ekonomik krizle çelimsiz hale düştü, “EYT” ve son ekonomik program ipini çekti çekecek gibi duruyor.

Atadan dededen tuzu kuru esnaflar değil söz konusu ettiğim…

Tekeri zor bela çevirenler mevzu.

Ki…

“Peşin satan” modeller bile “Yandım Allah”.

Taburenin üstüne ilk çıkan esnaf kesimi “lokantacılar”…

Yüksek yemek fiyatları nedeniyle zaten talep düşeceği kadar düştü; buna karşılık malzeme, işçilik, enerji, vergi, mekan gideri arttıkça arttı, üstüne koydukça koydu, hafriyat döktü işletmelerin üstüne.

Lokantacının cirosu…

Maliyeti karşılamaz hale geldi.

“Yüzde 1” vergi ile lokantaya giren hammadde “yüzde 10” ile çıkıyor müşteriye kesilen faturada, yüzde 20’ye çıkma olasılığını yazıyor gazeteler, lokantacının bu oran ile vergi ödemesi mümkün mü?..

Elli çeşit vergi üstüne üstlük.

Fiyata yüklenecek…

Talep yerle yeksan.

Kasaya “keş” para düşmüyor…

Kredi kartı komisyon oranları zirve.

Kredi kullanamıyor esnaf…

Faiz “Everest”.

Esnaf Kefalet kredileri güncellendi geçmişe dönük…

“Altın vuruş”.

Esnafın can çekişmesini ekonomi yönetimi elbette görüyordur…

“Kalan sağlar bizimdir” mi deniliyor?

Enflasyon düşerken…

Esnaf da düşüyor.

Vatandaş mönüdeki fiyatlardan şikayet ediyor ama…

Lokantacı da kazanamıyor.

İnce hesaba girse…

Mevcut fiyatlar “düşük”.

Gerçek fiyatında satsa müşteri kaçıyor…

Düşük fiyat kepenk indirtiyor.

Üç vakte kadar lokantacı kalmaz Kastamonu’da yazın bir kenara…

Bilanço okuyamayanlar hariç.

Lokantacının kapısı açık olmazsa…

Şehir söner.

Pandemide gördük…

Lokantasız şehir, şehir değil.

“Lokantacının biri gider biri gelir” derseniz…

O ayrı.

(“Türk Mutfağı Haftası” kutlanıyor…

“Lokantacı” göremedim kutlayanlar arasında.

İki sirke bir pasta…

Bu mu Kastamonu Mutfağı?

Kendimizi kandırıyoruz…

Göz boyuyoruz.)

Not: Kastamonu Lisesi’nin “yurt” problemi zuhur etti(rildi) malum…

Bir asırlık “erkek öğrenci yurdu”, günümüzün “tarih” okumayan maarifçilerinin elinde, “kız yurdu” olmaya evriliyor.

Kastamonu tarihini yerle bir etmektir bu…

Hançerlemektir.

Mekan yeterli…

Girişleri ve katları ayrı olmak kaydıyla “erkek-kız yurdu” olsun.

Olmaz!..

Erkeklere yol gösteriliyor.

Veliler başta olmak üzere…

Farklı kesimler itiraz etti maarifin bu uygulamasına.

Lise derneğinin sesi çıkmadı…

“Kuzu”.

Kastamonu Lisesi’nin “tarihi” kimliğinin koruyamayacaksa…

Ne gerek var derneğe?

Çelenk koy…

Tulumba ye.