Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Kastamonu Şubesi’nin ev sahipliğinde merhum şair Orhan Şaik Gökyay ölüm yıldönümünde anıldı.
Programda emekli öğretim üyesi Dr. Mustafa Eski’nin konuşmacı olarak yer aldığı programa İl Özel İdaresi Sekreteri Nida Sinci, Sağlık-Sen Kastamonu Şube Başkanı Mehmet Öz, Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda açılış konuşmasını Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu gerçekleştirdi. Sancaktaroğlu, Orhan Şaik Gökyay’ın muhteşem bir şair olduğunu söyledi.
Sohbet Programında Dr. Mustafa Eski de yaptığı konuşmasında, “Orhan Şaik aslen İnebolulu. Babası öğretmen Cevdet bey ailesi ile birlikte o dönem Osmanlı toprağı Manyas’tan İnebolu’ya geliyor. Orhan Şaik Gökyay, İnebolu’da doğuyor. İnebolu’dayken de annesi vefat ediyor. Hocanın annesi orada yatıyor” dedi.
Orhan Şaik Gökyay’ın 94 civarında şiirinin olduğunu ifade eden Eski, “Yapılan araştırmalarımızda hocamız kendi sağlığında 94 civarında şiir yazmış. Yani bizim lise (Abdurrahman Paşa Lisesi) önemli bir lise. Orhan Şaik, Arif Nihat gibi önemli hocalar burada yetişmiş” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN KAÇ TANE ORHAN ŞAİK’İ VAR?”
Dr. Mustafa Eski konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Şimdi gelelim bizim vefamıza. Burada İsmail Bey’in Milli Eğitim Müdürlüğü’ne vekalet ettiği zaman bir Orhan Şaik Gökyay Lisesi burada açılmıştı, iyi de oldu. Devam etti, devam etti ama bir gün bir şey oldu. Orası bir ortaokul oldu. Sonra ilköğretim okulu oldu. Hocanın adı liseden indi aşağıya. Ben de o zaman tepki koydum. O günlerde gazetede bununla ilgili çıkmış 2 tane yazım vardır. Bunu o günlerde hiç yakıştıramamıştım. Birinin adını bir yere verdiyseniz orada yaşamalı. Ama baştan bir ilkokula verebilirsiniz. Orhan Şaik Gökyay İlkokulu olarak hiç sakıncası yok. Ama adını sil bunu ortaokula indirgerseniz bu biraz ayıp olur. Sonra neyse o hatadan döndüler. Bunu düzelterek ismini Güzel Sanatlar Lisesi’ne verdiler. Burası da hocaya yakıştı. İsim tam da yerine oturdu. Hocamız bir edebiyatçıdır, sanat adamıdır, bilim adamıdır. Orada şimdi ismi yaşıyor. Yani bizim de kendi insanımızı sahip çıkma konusunda biraz tuhaf bir yapımız var. Yani millette seyrediyor orada. Ya niye seyrediyorsun. Her şeyden evvel bunu Milli Eğitim’in seyretmemesi lazım. Bu adam öyle sıradan bir adam değil ki. Türkiye’nin kaç tane Orhan Şaik’i var? Türkiye'nin kaç tane Arif Nihat’ı var? Bugün yetiştirebiliyor musunuz? Sağdan soldan işte bir takım ideolojik sıkıştırmalarla işte büyük adam yaratmaya çalışıyor toplum oda gitmiyor. Yani bir yere kadar şişiriyorsunuz ama bir yerden sonra o da duruyor. Ama bunların arkalarında şu güç, bu güç yok. Kendi güçleriyle bu noktaya kadar gelmiş insanlar. Dolayısıyla bu lise adı da Orhan Şaik hoca bakımından iyi oldu. İnşallah bir daha lisenin başına böyle bir kaza bela gelmez. Böyle bir şey olursa vebali günahı herkesin üzerine olur Herhalde birileri buna sahip çıkar İnşallah.”