Kastamonu Valiliği himayesinde Kuzeykent Fuar Alanı’nda Kastamonu “Tarım Tanıtım Günü” etkinliği düzenlendi. 

Etkinlikte düzenlenen yarışmada En Güzel Buzağı Eymür Köyü’nden Aydın Mahmutoğlu’nun buzağısı birinci, en Güzel Kuzu yarışmasında Devrekani Mütevelli Köyü’nden Mehmet Çatak’ın kuzusu birinci ve en kaliteli sarımsak birincisi Çoroğlu Köyü’nden Hakkı Türkmen’in sarımsağı seçildi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından katılımcı protokol tarafından açılış kurdelesinin kesilmesi ile birlikte sinevizyon gösterisi yapıldı. Programda Vali Meftun Dallı, Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu konuşma yaptı.

Ardından da buzağı, kuzu güzellik yarışması ve sarımsak yarışması yapıldı. Kırsal Kalkınma Destekleri Makine Ekipman teslim töreni ve yarışmada dereceye girenler içinde ödül töreni düzenlendi. Kuzeykent Fuar Alanı’nda yer alan stantlar gezildi. 

En kaliteli sarımsak birincisi Çoroğlu Köyü’nden Hakkı Türkmen, ikincisi Alatarla Köyü’nden Yunus Ulu ve Çetmi Köyü’nden Halil Akgün.

En Güzel Buzağı Yarışmasında birinci Eymür Köyü’nden Aydın Mahmutoğlu, ikinici Kamil Genç, üçüncü Yolkonak Köyü’nden Ziya Kımızoğlu’nun buzağısı seçildi. 

En Güzel Kuzu Yarışmasında birinci Devrekani Mütevelli Köyü’nden Mehmet Çatak, ikinci Eymür Köyü’nden Dede Bekiroğlu, üçüncü Elmayakası Köyü’nden Ahmet Avanoğlu’nun kuzusu derdceye giren kuzular oldu. Dereceye giren yarışmacılara hediye ve ödülleri katılımcı protokol rtarafından verildi. 

BEKİR YÜCEL TANRIKULU 

Açılış konuşması yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Öncelikle tarih boyunca nice kutlu devletleri kuran aziz ve büyük milletimizin 100. Yılını kutladığımız bugünlerde Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ilelebet payidar olsun, 100. Yılımız kutlu ve mübarek olsun inşallah, Geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizin devletimize ve milletine sahip çıkacağından hiç şüphemiz yok. 

Damarlarındaki asil kanda her ne şartlarda olursa olsun devletine milletine sahip çıkan bir imanlı bir gençliğimiz olduğuna yürekten inanıyoruz. Bir kez daha devletimizin banisi Atatürk ve silah arkadaşları, canlarını-kanlarını devlet ve millet için bir an bile düşünmeden seve seve veren aziz şehitlerimizi gazilerimizi saygıyla yad ediyoruz. Ruhları şad olsun.

Evet biz büyük bir aileyiz dedik.. çiftçimiz, yetiştiricimiz, makine ve teknoloji firmalarımız, üretilen ürünleri pazarlayanlar, toptancılarımız, perakendecilerimiz, ve bereketli topraklardan üretilen ürünleri işleyip sofralarımıza sunan gıda üreticilerimiz. Kastamonu Tarım Zinciri halkası olarak sizlerle beraber çok geniş ve büyük bir aileyiz. Bugün buradaki fotoğraf görüntü işte tam da bu. Özellikle ben ve arkadaşlarımızın istediği arzu ettiğimiz görüntüyü oluşturdunuz. 

Birliğimiz ve beraberliğimiz daim olsun inşallah. Öncelikle düzenlemiş olduğumuz bugünü, etkinliğimizi kırmayarak  buraya katılım sağlayarak, bugünü şenlik festival havasına çeviren tüm paydaşlarımıza, çiftçilerimize, firmalarımıza, kooperatiflerimize birliklerimize, derneklerimize yürekten şahsım ve kurumum adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…

Kastamonu olarak da ne kadar güçlü olduğumuzu, Kastamonu olarak ne kadar birlik olduğumuzu, Kastamonu’muzun  tarımda  ne kadar güçlü bir altyapısının olduğunun bugün bir kanıtı  olmuştur….. İnşallah bugün burada aldığımız işaret tarımda Kastamonu’nun gelecek yıllarımızda daha da söz sahibi olacağını, daha da büyüyerek festival şenlik havasında bugünün kutlanacağını göstermiştir. 

Türkiye cumhuriyetinin ikinci yüzyılında Türkiye Yüzyılında Kastamonu sadece orman ürünlerinde değil tarım da da iddialıyım demiştir. Tüm hedefimiz Ot da da et de de süt de de Kastamonu’yu  marka yapmak olacaktır.

Bizler her daim sizlerin yanında sizlerle beraber olduk, olmaya da devam edeceğiz, gerek eğitimlerimizle, gerek danışmanlık yaparak, tarlada ürün başında mühendislik yaparak, ahırda buzağısın sağlığı için hekim olarak , gerek direk proje katkılarıyla, gerekse denetimlerle kontrollerle halkımıza güvenli gıdaya erişim sağlanmasında, her alanda birlikleriyle kooperatifleriyle dernekleriyle odalarıyla her türlü örgütüyle çiftçimiz için tarımsal üretimin duraksamadan devamı için ter dökmeye devam edeceğiz.

Dünyadaki yaşanan son 5 yıla bakıldığında hastalık savaş durumları gösterdi ki tarım ve dolayısıyla gıda olmazsa olmazımız, kendi kendimize yetmemiz lazım, insanımızın her türlü gıdaya erişiminin sağlanması lazım, bizim bu topraklardan ve ahırlardan çıkmamamız lazım, üreteceğiz bereketli topraklarımızda üretime durmadan devam edeceğiz, toprağımızı ve işletmelerimizi bir fabrika;her üreticimiz, her çiftçimiz her firmamız bir iş insanı olarak düşüneceğiz,,, sadece fabrikalarda üreten kişi iş insanı olmaz,, toprakta üreten de iş insanıdır, hayvancılık işletmesine sahip olanda iş insanıdır, sevgili gençler çocuklar toprak berekettir, toprak alın teri ile helal kazançtır, toprak üretimdir, varsın elimiz toprakla kirlensin, toprak geleciğimizdir, toprak eğer uğrunda ölüm varsa vatandır, dolayısıyla bir karış toprak uğruna çok şehitlerimiz var, çok gazimizin kanı var her metrekaresinde, toprağımızı bırakmayalım, terk etmeyelim.

Eksikliklerimiz olabilir, hatalarımız olabilir, ama bizler her daim sizlerin yanındayız, sizin kazancınızı arttırmanız bizim en büyük hedefimiz ve mutluluğumuz, sağlıklı toplumların oluşması için sağlıklı beslenme şart, sağlıklı beslenme içinde doğal organik dediğimiz kimyasal hiçbir şey eklenmeden üretimi yapılan gıdalarımızı insanımızın tüketimine sunmamız şart,,,,,

Cenabı Allahın Kuranı Kerimde Araf süresinde yer alan“Yiyiniz içiniz İsraf etmeyiniz” emri gereği israf etmeden ürettiklerimizi tüketmeliyiz…

Videomuzu hep beraber izledik, küçük dokunuşlarla, neler başarıldı gördünüz, milyon dolarlık yatırımlara gerek yok, ufak ufak bütçelerle hazırladığımız sunduğumuz projelerle insanımızı tarımın üretimin içinde tutmaya çalışıyoruz,sizlerin üretin yeter diyoruz, 

Bura da bir husus önemli; ürettiğiniz alın teri döktüğünüz her ürünün, sahip olduğunuz her canlının sağlığının devamlılığı önemli, bu sebeple her türlü olumsuz durumlarda emeğinizin gayretinizin heba olmaması için onları lütfen sigortalayalım, TARSİM sigortası sizlere çok avantajlı olarak devletimiz desteği ile sizlerin tarımsal ürünlerinizi ve hayvanlarınızı garanti altına alıyor, inanın yapacağınız sigortalama ile alın terinizi koruma altına alabilirsiniz. 

Bakanlık olarak tarımsal üretim planlaması ve sözleşmeli üretim metotlarıyla hem ülkemizin ve halkımızın ihtiyacı olan ürünlerin üretimini sağlamak, hem sizlerin ürettiği ürünü pazarlama sıkıntısı yaşamadan elinden çıkarabileceği yeni bir döneme geçiş yapacağız. 2024 yılı ile birlikte yıllardan beri konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen üretim planlamasını uygulamaya başlayacağız,,, 

Tabi burada özellikle su kısıtlı konusunun ülkemiz için planlama da en büyük belirleyici faktör olacağı kesin,,, suyumuzu mutlaka ama mutlaka idareli kullanmaya mecburuz, en büyük su tüketimimiz tarımsal sulama, bizler sizlerin her türlü üretimi yapmanızı istiyoruz ama suyumuzu lütfen tasarruflu kullanalım, lüksümüz olan bir konu değil bu husus dikkatinizi tekrar çekmek istedim. Tarla içi sulama alet ve ekipmanlarımıza desteğimiz var % 50 hibe olarak.Bu konuyu aklınızın bir köşesinde unutmamanızı istirham ediyorum.

Sözlerime son vermeden önce,  fuar alanı için ve teknik her konuda yardımları ve katkıları için başta Sayın Belediye Bakanımız ve çok kıymetli ekibine,  organizasyon firmamıza, bizleri kırmadan bir an bile düşünmeden alanda yerlerini alan tüm makine ekipman firmalarımıza, kadın kooperatiflerimize, orman bölge müdürlüğümüze, el sanatlarımıza müdürlüğümüze, yerel eylem grubu derneklerimize, Damızlık sığır yetiştirici birliğimize, damızlık koyun keçi yetiştirici birliğimize, destek ve katkı veren Kastamonu ziraat odası başkanlığımıza, Taşköprü ziraat odası başkanlığımıza, buzağı/kuzu ve sarımsaklarını buraya getirerek etkinliğimize destek veren katkı sunan alanımızı şenlendiren çok değerli çiftçilerimize, çocuklarımızın ve gençlerimizin aramızda olmasını sağlayan tüm okul müdürlerimize öğretmenlerimize ve sayın İl milli Eğitim Müdürümüze, Yine ikramlarımızda da katkı veren destek olan Pınarbaşı- İhsangazi - Devrekâni belediye başkanlarımıza, bizleri sahada yalnız bırakmayan çok kıymetli muhtarlarımıza ve her daim yanınızda sizlerle beraber ter döken emek veren çok kıymetli mesai arkadaşlarıma sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum, 

Bizlere desteklerini hiç esirgemeyen telgrafı ile de bizleri onurlandıran hemşerimizSayın Bakanımıza,Sayın Valimize, Sayın Vekillerimize, Çok kıymetli İl başkanlarımıza bir kez daha şükranlarımı arz ederim. Allah yar ve yardımcımız olsun, Günümüz bereketli, geleceğimiz aydınlık olsun” ifadelerini kullandı. 

RAHMİ GALİP VİDİNLİOĞLU

Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu Tarım Tanıtım Günü Etkinliğinde yaptığı konuşmasında, “Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını birlikte idrak ettik. Türklerde devlet ebed müddettir. Dolayısıyla devletimiz hep var idi ve Cumhuriyetimizle birlikte İnşallah Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet payidar olacaktır. Bugün onun için sevgili yavrularımızı, gençlerimizi aramızda görmek ziyadesiyle mutlu etti. Çünkü son dönem gençliğin çok kapsama alanında olan bir konu değil bu konu. Ama çok da önemli bir konu niye atıfta bulunarak söze girdim? Çünkü erkeklerinin büyük çoğunluğunu kaybetmiş, gençlerini büyük oranda kaybetmiş ve tabii ağırlıklı olarak Anadolu'nun cefakâr, vefakâr kadınları üzerinde Cumhuriyet ilk yıllarında yol almış. Büyük Atatürk köylü milletin efendisidir demiş. Ama artık son dönemde ne yazık ki ziyadesiyle nüfus olarak çok azalmış bir köy nüfusuyla karşı karşıyayız. Devletimiz kurulurken yüzde 70 oranında olan köy nüfusu bugün yüzde 30’lara belki de daha aşağısına düştü. Şu son 3-5 yılın içerisinde yaşadık ve gördük, pandemiyi birlikte yaşadık, seli birlikte yaşadık, depremi iliklerimize kadar hissettik ve tabii burada en önemli şeyin de üretmek olduğunu gördük. Bir defa bunu iyice idrak etmemiz lazım. Tabii bu konu derya deniz bir konu. Tarım tarım dediğiniz zaman tarımsal girdiler, sulanması, gübrelenmesi, organik ürün elde edilmesi ve tabii çağın gereği bunun pazarlanması ve tabii işin bir kısmında da aynı zamanda geleneksel ürettiğimiz ürünler dışında yeni yeni ürünlerin de buna ilave olması ve bir şeyi daha öğrendik. Yaşadığımız şu süreçte ben yer yer buna atıfta bulunuyorum. Tekrar gibi olacak ama Sevgili Doğan Başkan çok sever. 180 defa tekrar etmek lazım. Doğallığın organik üretimin sağlıklı beslenmenin ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Başka neyi gördük? Suyun çok kıymetli olduğunu gördük. Şimdi Allah nasip ederse yarın Tarım Bakanlığı'nda bir toplantıya iştirak edeceğiz. Bu işte iklim değişikliğiyle ilgili, sel baskınlarıyla ilgili. Tabii gündemi bunlar artık oluşturuyor. Şimdi özellikle Kastamonu tarım ve hayvancılık üzerine çok fazla yoğunlaşmış bir ilimiz idi. Hele hele eskiden hasıla girdik deyince bir aydan 45 günden önce hasıl bitmezdi. Şimdi birkaç günün içinde bitiriyoruz. Allah'a şükürler olsun. Teknoloji aldı başını gitti. Artık 3-5 günde yapacağımız işleri 3-5 saatin içerisinde sığdırıveriyoruz. Ama biz aynı oranda da köyden uzaklaşıyoruz. Elbette ki hayatı kolay yaşamak hepimizin arzusu. Ama boş kalan her toprak parçası da beni derinden üzüyor. Şimdi toplum olarak bazı şeyleri başardık, bazı şeyleri başaramadık. Şimdi bunda örnek teşkil etmek lazım. Hep iyiliği, güzelliği teşvik etmek lazım. İşleri de kolaylaştırmak lazım. Bu anlamda Tarım Müdürlüğü’müzün yaptığı bu çalışmayı ben çok kıymetli buluyorum. Buna biz de partner olmaktan dolayı ziyadesiyle mutluyuz. Tarım benim özel ilgi alanımdı zaten. Dört senedir bizde daha henüz pandeminin başlangıcında bile bunun çok önemli olduğunu ben dile getirmiştim. Bu dört yıl zarfında da rakamı herhalde 400-500 bini bulmuştur, atalık tohumlardan elde ettiğimiz fidelerimizi kıymetli hemşehrilerimizle buluşturduk. Çünkü organik beslenmediğiniz müddetçe sağlıkta problemler yaşıyorsunuz. Hekim olmam hasebiyle ben bunu yaşadım, gördüm. 15 yıl önce hastanede bir Kastamonu nüfusuna bakılırken bugün 15 yıl sonra bu rakam dehşete düşürüyor. Tam altı katına çıktı. Devlet hastanemizde artık altı kat daha fazla hastalık oluyor. E tabii bunun getirdiği birtakım problemler de oluyor. Sıra bulamadık diyen oluyor ama bundan çok daha önemlisi bizim altı kat daha sağlığımızdan olduğumuz gerçeği. Bunun için sertifikalı ürünler organik üretim bu işin en önemli kısmı. Teknolojiyi alabildiğine kullanarak işleri kolaylaştırmak ama doğal ürünleri elde etmek hepsinden daha kıymetli. Biz de bu anlamda yaptığımız işte Park Bahçeler Bileşkemizde bunu hayata geçirmek, teşvik etmek için çaba içerisindeyiz. Burada geçende sayın bakanımız geldiğinde de dile getirmiştim. Herhalde Türkiye'de çok sayılı sayıda vardır. Bizim Park Bahçeler Bileşkemizde. Biz gri su denilen yağmur suyu ve kar suyu hasadıyla sulamamızı yapıyoruz. Yine çok önemli dediğimiz özellikle tarım havzamız olan Şeker Fabrikası Germeç’e kadar olan havalede bizim sulama yaptığımız suyumuz çok kirliydi. Allah'a şükürler olsun işte hem İller Bankası üzerinden hem hükümetimiz üzerinden işleri hızlandırdık, kolaylaştırdık. Atık su arıtmayı da devreye soktuk. Özellikle sevgili öğretmenlerimiz burada. Onlardan özel istirhamım atık su arıtma tesisine mutlaka öğrencilerimize gösterelim. Ulaşımda sıkıntı varsa da biz ulaşımlarını sağlarız. Onun mutlaka görülmesi lazım. Çünkü öncesinde çok kirli olan bir atık suyu biz artık neredeyse içilebilir kıvamda bir su seviyesine getiriyoruz. Üç fazlı bir arıtmayla da tarlalar ormana sunuyoruz. Yani toprağa düştüğü andan topraktan aldığımız ana kadar tarımın organik yapılması lazım. Şimdi bazen şu söyleniyor. Efendim Öbür fideden beş kilo alıyorsam bundan iki kilo alıyorum. Kardeş iki kilo al. Ama sağlıklı al. Çünkü o beş kilo aldığın ürün üç gün sonra sana yol, su elektrik olarak orandan buramdan hastalıklar peydah oluyor. Öyle dönüyor. Bunu doğru yapmak lazım ve ikinci bir konumuz da suyu mutlaka doğru kullanmamız lazım. Türkiye su zengini bir ülke değil su fakiri bir ülkede değil ama suyu doğru kullanmakta elzem. Ben diğer yer yer dile getiriyorum. Bunu da tekrar etmiş olacağım ama önümüzdeki süreçte Allah ömür verirse yaşayıp göreceğiz. Önümüzdeki dönemin ana konusu sağlıklı beslenme ve su üzerine olacaktır. Bunu ne kadar yakalayabilirsek o kadar geleceğe de güvenle bakabiliriz. Çünkü sağlıklı nesillerle ancak yol alabiliriz ve tabii dedim ya bu konu ne kadar uzatırsanız o kadar uzar. Tarım Müdürlüğümüz ve bu konuda emeği geçenler çok ciddi bir konuyu ele almışlar. Bu konuyu gündeme getirmişler. Bir farkındalık oluşturmak adına bu tarz toplantıların daha sık olması dileğim. Bu konuda biz her türlü iş birliğine hazırız. Zaten bu organik fidelerin dağıtımında da tarım müdürlüğümüzle işbirliği içinde koordineli çalıştık. Biz hem Ziraat Odamızla hem İl Tarım Müdürlüğümüzle hem Orman Müdürlüğümüzle hem Milli Eğitim Müdürlüğümüzde hem Valiliğimizle bu konuda ortak her türlü çalışmaya varız. Ben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum ve tekrar sözün başında dile getirdiğim gibi nice 100 yıllara diyorum. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar olsun diyorum. Başta büyük Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, toprakları bize vatan yapan bütün şehidin, şühedanın, cümle ecdadımızın ruhları şad olsun. Mekânları cennet olsun. Hepinizi de Allah'a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun” diye konuştu. 

MEFTUN DALLI

Vali Meftun Dallı da düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmasında, “ Evet az önce de ifade edildi. Kastamonu bir tarım kenti aynı zamanda. Tarım toprak bildiğiniz gibi tarihten bu tarafa servetin servet edilmenin zenginliğin en başta gelen kaynağı olmuş. Medeniyetlere baktığınızda Nil'e, Mezopotamya'ya, başka yerlere, Çin aynı şekilde. Nerede üretim ve elverişli bir havza toprak varsa büyük devletler, medeniyetler hep oralarda kurulmuş ve gelişmiş. Anadolu da bu coğrafyalardan bir tanesi. Şimdi zaman içerisinde özellikle sanayi devriminden sonra belki biraz tarım böyle geri plana düşmüş gibi görünse de sonuçta az önce de ifade edildiği gibi pandemide gördük ki aslında ne üretirseniz üretin. İşte ne kadar teknolojiniz gelişmiş olursa olsun, iş dönüp dolaşıp neye geliyor? gıdaya. Çünkü yemeden yaşayamıyoruz değil mi? İnsanoğlunun en stratejik ihtiyacı olan şey bir kere her şeyden önce gıda. Kendi kendimize yeter bir seviyede olmazsak bu coğrafyada özellikle bizim Anadolu'da çok büyük sıkıntılarla karşılaşacağımız belli. Onun için bizim tarım konusunda, devlet olarak şimdiye kadar verdiğimiz her türlü teşvik, destek vesaireyi daha artırarak bir kere bu stratejik konuda, bu milli güvenlik sorunu haline gelen gıdaya hem ulaşım, hem güvenli ulaşım, hem sağlıklı ulaşım konusunda kendimizi güvenceye almamız şart. Devletimiz de bunun farkında bu konuda her türlü desteği, bütün kurumlara aracılığıyla hükümetimiz, devletimiz vermeye devam ediyor. Tabii Kastamonu olarak bizim bu konudaki sorunlarımızın başında öyle zannediyorum ki nüfus konusu geliyor. Yani burası Kastamonu, Sinop işte bu bölge en çok dışarıya göç veren illerin başında geliyor. Ben buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Dışarıda olan İstanbul'da, Ankara'da, başka yerlerdeki kıymetli hemşehrilerimize diyorum ki bakın artık Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Kastamonu'nun bütün ilçelerine doğal gazda geliyor. Artık İstanbul'da orada bir işiniz, gücünüz kalmadıysa gelin, dedenizin, babanızın toprağına, köyünüze, ilçenize yerleşin. Buralardan özellikle sermayesi olan, ekonomik gücü olan hemşehrilerimize, gelin buraya yerleşin ve artık bir üretim yapın ilinizde hem buradan para kazanın, hem dediğim gibi bu stratejik konuda ülkemize, milletimize bir katkıda bulunun. Kastamonu'muza bir katkıda bulunun. Bu işi gittiği bu yanlış noktadan böylece hep beraber geriye çevirelim diye bir çağrı yapmak istiyorum. Tabii bu konuda özellikle kadınlarımıza çok büyük bir rol ve iş düşüyor. Yani bizim hemşehrilerimizi ikna etme konusunda eminim biraz destekleri olursa çok büyük bir katkı olacaktır, ivme kazandıracaktır bu harekete diye düşünüyorum. Tabii tarımda özellikle birtakım stratejik ürünler de var. Az önce tarım müdürümüz bahsetti. Özellikle onlara yoğunlaşarak bu dediğim şeyi yapmak lazım. Üretime girerken. Devrekani’de biliyorsunuz bir hayvancılık, besi ihtisas organize sanayi bölgemiz ihalesi yapıldı. En kısa zamanda yapılacak. Orada böyle bir hayvancılıkla uğraşmak isteyen hemşehrilerimiz için böyle bir potansiyel var. Meralarımız boş. Her tarafta işin hayvancılık kısmını da ihmal etmemek lazım diğer şeyle birlikte. Kastamonu'da özellikle bu çok önemli. Orman bölge teşkilatımızın bu konuda çok ciddi katkıları var. Yani ormanın kendi değerliliği bir tarafa orman meyveleri var, kestanemiz maalesef bu sene işte çok sıkıntılı bir durumda ama böyle güzel ürünlerimiz de var, bölgemize mahsus. Bunların arttırılması lazım. Bu konuda artık bu seneki sıkıntı nereden iklimden mi kaynaklandı, belli bir hastalık mı var, bilmiyorum Bunlarda araştırılacak.  Diğer şeylerle birlikte neyse sıkıntı onunla mücadele etmek lazım, hastalıklarla birlikte. Ben sizleri saygıyla, sevgiyle selamlarken bir kere daha bu etkinliğimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Özellikle sizlere çiftçilerimize başarılar diliyorum.  Çeltik gibi, kenevir gibi stratejik ürünlerimizle şeker pancarımızda bayağı bir artış olmuş. Çiftçilerimize, üreticilerimize  bu üretim artışının güzel bir şekilde devam etmesini tekrar temenni ediyorum, kolaylıklar diliyorum., çocuklarımızın gözlerinden öpüyorum. Özellikle milli eğitim müdürümüze çocukların buraya gelmeleri önemliydi. Onu düşünmüş olmanız da güzel bir şey. Katkınız için sağ olun. Etkinliğimiz hayırlı uğurlu olsun” dedi.

(Cengiz MUHZİROĞLU)