Vali Meftun Dallı “Kastamonu’nun tanıtım eksikliğini fark ettik” tespitinde bulundu, farklı düşünüyorum, Kastamonu’nun tanıtım değil liyakat sorunu var…
Tanıtmakla mükellef olanlarda sorun.
Tanıtım uğruna ne Arap diyarı kaldı gidilmedik ne de tabiri caizse diyarı Rum, hani “geri dönüşü” bu gidişlerin, turizm geliri nerde?...
Ver Allah’ım ver.
Fuar kalmadı ülke içinde adım basılmadık…
“Tanıtım” yapılmadık.
Kastamonu’nun tanıtımını yapmakla mükellef kamu görevlilerinin evvela “turizm” alanındaki diplomalarını görelim…
Liyakat bunu gerektirmez mi?
Sadece mülki idarenin kamu görevlileri değil…
Belediyelerin turizm tanıtımından sorumlu amirlerinin de diplomalarını görelim.
“Görelim” derken…
Atamaları yapanlar görsün elbette.
“Turizm” üzerine 5 dakika konuşabilsinler misal…
Kopya çekmeden.
Yok “liyakat” yok “şeffaflık” yok “hak hukuk”…
Elimizde fener Diyojen’e döndük.
(“Liyakat” sadece tanıtım ile ilintili değil şüphesiz…
Savaşın kaybedilmesinin kökünü komutanının atının nalındaki çivinin kopmasına bağlayan hikayede olduğu gibidir liyakat, amirine mevzuya hiç uymayan bir “sufle” verir memur, ayıkla pirincin taşını sonra.
Gazeteci halkın gözü, kulağı, dilidir…
Vicdanıdır.
Ne kulağının üstüne yatması “caiz”…
Ne ağzını kavutla doldurması.
Hz. Peygamber hadisinde ne işaret buyuruyor…
“İnsanlar zalimi görürler de duyarsız kalır onun zulmüne mani olmazlarsa, hiç şüphe yok ki Allah’ın azabı herkesi kuşatır”.
Gazeteciliğe dair fetva olacaksa…
Tam da budur.
Gazeteci görmez, duymaz, söylemez, vicdanını kir tutarsa…
Hesabını Allah sorar.)
Not: Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2019 yılının muayene sayısı “1 milyon 53 bin 40”…
2024 yılının ilçelerle birlikte kamu hastanelerindeki toplam muayene sayısı “2 milyon 614 bin 478”.
5 yılda oluşan “fark” bu…
“İki buçuk kat”.
Dr. Galip Vidinlioğlu’nun 2023 yılında basına yansıyan açıklaması… “15 sene önce devlet hastanesinde başhekim yardımcısıyken o gün bir senede baktığımız hasta sayısı Kastamonu nüfusuydu. Geçenlerde rakam aldım eskiden bir yılda baktığımız hasta sayısına şimdi iki ayda bakıyoruz. 15 yıl içerisinde 6 kat daha sağlıksız hale gelmişiz. Onun için bunu masaya yatırmamız lazım. Bizim sürdürülebilir tarıma hem de sağlıklı gıdaya ihtiyacımız var”.
Dr. Vidinlioğlu’nun bu kaydı belediye başkanlığı döneminde dile getirmesi “kıymetli”…
Ne üstünü örtmüş şehrin sağlık sorunlarının ne de halının altına süpürmüş.
Bir il, nüfusunun 7 katı muayene sayısına sahip olur mu, ki özel hastaneler ilave edildiğinde belki de 10 kat…
Toplum sağlığı alarm veriyor.
Kastamonu’nun toplum sağlığı neden arızalı?...
Nasıl onarılacak?
(“Halk sağlığı” mevzusunun “direkt” muhatabı “birinci basamak sağlık kuruluşları” olsa gerek…
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aile Hekimliği Uygulama ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı “birinci basamak sağlık hizmeti” tanımını yapıyor: “Sağlığın teşviki, koruyucu sağlık hizmetleri ile teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin bir arada verildiği, bireylerin hizmete kolayca ulaşabildikleri, düşük maliyetle etkin ve yaygın sağlık hizmeti sunumudur.”
2003 yılından itibaren…
“Aile hekimliği” uygulaması var.
Keza…
Toplum Sağlığı Merkezi ve bağlı birimler var, bölgesindeki topluma yönelik sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyerek bunların düzeltilmesi ve/veya önlenmesi için çalışmalar yürütüyorlar, tam derde deva.
Biraz daha açalım…
“Toplum Sağlığı Merkezleri, bölgesinde yaşayan toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek maksadıyla sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bunlarla ilgili düzeltici ve önleyici faaliyetleri gerçekleştiren; birinci basamak koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini koordine eden ve bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulmasını izleyen, değerlendiren, denetleyen ve destekleyen; bölgesinde bulunan sağlık kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlayan sağlık kuruluşlarıdır”.
Grevlerden başını kaldırıp…
Alarm veren durumlara kafa yormak lazım.)