Prof. Dr. Olgaç, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre akciğer kanserinin erkeklerde ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en yaygın nedeni olduğunu ifade ederek, "2020 istatistiklerine göre Türkiye, akciğer kanseri görülme sıklığı açısından erkeklerde birinci, her iki cinsiyette ise beşinci sırada bulunuyor. Ne yazık ki, akciğer kanserinden ölüm hızında Türkiye, dünya genelinde dördüncü sırada yer alıyor" dedi.
Akciğer kanserinin temel risk faktörünün sigara tüketimi olduğunu vurgulayan Olgaç, ayrıca radon, asbest, arsenik, berilyum, uranyum gibi çevresel faktörler ile genetik yatkınlığın da risk oluşturduğunu belirtti. Yaş, ailede akciğer kanseri öyküsü, göğüs bölgesine radyasyon uygulaması, hava kirliliği ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi durumların akciğer kanseri riskini artırdığını ifade etti.
Bilgisayarlı tomografi (BT) taramasının önemine dikkat çeken Olgaç, her dört kanser ölümünden birinin akciğer kanserine bağlı olduğunu belirterek, hastalığın erken evrede tespit edilmesinin uzun süreli sağ kalım açısından kritik olduğunu söyledi. BT taramasının düşük dozda radyasyon içerdiğini belirten Olgaç, bu tarama yönteminin dünya genelinde akciğer kanserine bağlı ölümleri azaltma konusunda önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.
Ayrıca, akciğer kanserinin belirtileri arasında sürekli veya kötüleşen öksürük, kanlı balgam, göğüs veya sırt ağrısı, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve anlamsız kilo kaybını sıralayan Olgaç, bu belirtileri yaşayanların derhal bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini vurgulayarak, tedavi yöntemlerinin hastanın durumuna ve hastalığın evresine bağlı olarak değişebileceğini ifade etti.