Sevindirici bir haber

Abone Ol

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi (EDAM) “Türkiye için Bir Rekabetçilik Endeksi 2023” raporunu yayımladı...

81 il arasında sıralaması ve rekabetçilik gücü 2014 endeksine göre en fazla yükselen üç ilden biri “Kastamonu”.

81 içinde 37’inciyiz…

2014’te 51’inciydik.

14 ili ardımızda bıraktık…

10 senede.

“İl bazlı rekabetçilik endeksi” oluşturmak için “sekiz” farklı alt endeks verisi bütünleniyor…

“Makroekonomik istikrar”, “piyasa büyüklüğü”, “finansal derinlik”, “emek piyasaları”, “insan sermayesi”, “yaratıcı sermaye”, “sosyal sermaye” ve “fiziki altyapı”.

Zaten “rekabet” bu alanlarda oynanan maçlar sonucu ortaya çıkmıyor mu?..

“Altyapı” ve “üstyapı” varlığı.

(“Altyapı” derken “kanalizasyon” vesaire ifade etmiyorum...

“Üretim” araçlarını anlatıyorum.

“Üstyapı” derken de “apartman” demiyorum…

“Üretim ilişkileri”.)

Moral veren bir sıralama…

10 yılda 14 basamak “yukarı nasıl” çıktık?

14 il mi “aşağı indi” yoksa?..

Olur mu olur.

E raporun her satırını okuyacak halim yok…

Okuması gereken kamu görevlileri olsa gerek.

Not: Diğer bir sevindirici haber var…

“Batı Karadeniz, rekabet gücünü en çok artıran bölge olarak dikkati çekerken, Ege, Batı Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin rekabetçilik düzeylerinde düşüş yaşandı.”

Karabük 15’inci sırada…

Bölgemizin “lider ili”.

Zonguldak…

“22”.

Bartın…

“33”.

Görüldüğü üzere…

Batı Karadeniz’in “batısı” amiral gemisi olmuş durumda.

Kastamonu “37”…

“Yükselişte” ama.

Not 2: Raporun amacı…

“Bu araştırma raporu, bölgesel rekabet edebilirliği geliştirmeyi ve Türkiye genelinde yatırımların, üretimin bölgesel düzeyde dengeli bir şekilde artmasına olanak tanıyan politika değişikliklerine ışık tutmayı hedeflemektedir. Bölgesel rekabetçilik endeksindeki iyileşmenin; bölgeye yatırım çekme, üretimde verimlilik artışı ve gelirlerde yükselmeyle sonuçlanması beklenmektedir, bu da bölgedeki insanların refah düzeyini artırır. Bölgesel politikaların temel hedefi, halkın refahını artırmak için bölgeye yatırımları çekmek ve üretimde verimliliğin artmasını sağlayacak koşulları oluşturmaktır. Rapor çalışmamız 2014 yılındaki çalışmadan sonra son 10 yılda Türkiye’nin il düzeyinde rekabetçiliğe dair evrimi de ortaya koymaktadır.”

“Kıssadan hisse”…

“Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunlarından birisi de ekonomik faaliyetin ve refahın, bölgelerimiz ve kentlerimiz arasında adaletsiz dağılımıdır. Ülkemizin rekabet gücünü artırmada önemli bir faktör, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılmasıdır. Gelişmişlik farklarının azaltılmasında en kritik unsurlardan biri yerel kalkınmadır. Yerel ekonomik dinamiklerdeki ataleti kıran yerelden kalkınma yaklaşımı, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan ‘orta gelir ve orta demokrasi’ tuzaklarının da panzehridir. Bu nedenledir ki bölgesel kalkınma ve rekabetçilik ülkemizin en önemli gündem maddesidir.”

Not 3: “2023 rekabetçilik endeksinin son 10 sırasındaki iller 2014'e göre anlamlı bir değişiklik göstermezken, yalnızca kendi içlerinde yer değiştirdi. Tümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde olan 10 il, sondan geriye doğru sırasıyla Ağrı, Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Bitlis, Van, Siirt, Hakkari, Mardin ve Batman oldu”…

Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde “feodal” yapının sürdüğünün nişanesidir yukarıdaki cümle.

Bir tarafta “toprak ağalığından günümüz sektörlerine geçiş yapmış feodal sınıf”…

Diğer tarafta “dün olduğu gibi bugün de yoksul halk”.

“Postmodern feodalizm” mi desek?..

Doğu ve Güneydoğu illerinin bitmeyen çilesi.

Hazin…

Bitmeyecek çilesi.

Not 4: Yukarıda ipuçlarını verdiğim raporu kıyı bucak incelemek elzem…

Bunu da “kamu” yapmalı.

Güçlü ve eksik yanlarımızı tahlil etmemiz lazım…

“Yol haritası” vesaire.

Bilindik cümleler işte…

Laf ola beri gele.