Çoban ateşi biçimsel olarak ele alındığında; yalnızca yaktığı ateşle ısınan çobanın keyfini anlattığı algılansa da aslında kurtuluşun yolunu işaret eder.
Ne demişti Karaoğlan? "CHP, Misak-ı Milli'den ve Kuvayi Milliye'den doğmuş, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü korumak için and içenlerin kurdukları partidir. Türkiye'yi bölmek isteyenleri sırtında Meclis'e taşımış bir parti, asla CHP'nin mirasçılığı iddiasında bulunamaz."
Bu millet siyaseti kişisel ikbal ve menfaati için araç olarak görenlerden çok çekti. Liderine yalakalanarak, bir dönem daha vekilliği nasıl garanti ederim hesabı yapanların sayısı ne yazık ki çok fazla. Sayıları az da olsa, damarlarında asil kan dolaşan gerçek vatan evlatları, kuvayi milliye ruhuna sahip siyasetçilerimiz de var.
Hakkını teslim etmek lazım. CHP de değişimin yolunu açan çoban ateşini ilk yakanlardan biri de 27. Dönem Karabük milletvekili Dr. Hüseyin Avni Aksoy olmuştur. Avni bey 40 yıllık bir hekimdir. Çocuk hastalıkları uzmanıdır. Kuvayi milliyeci bir dedenin torunudur. Dedesinden kalan istiklal madalyasını göğsünde gururla taşımaktadır. Siyasetten nemalanmak gibi bir derdi asla olmamıştır.
2018 seçimleri ile meclise girdikten sonra, CHP'nin hastalığına hekim kimliği ile teşhisini koymuş, CHP nin o dönemki liderini yazılı ve sözlü olarak uyarmıştı. Meclis kürsüsünden de rahatsızlığını defalarca dile getirmişti. Siyasetten nemalanmak gibi bir hesabı olsaydı, lideriyle ters düşmeyi göze almaz, bazılarının yaptığı gibi, lidere yalakalanarak bir dönemini daha garanti ederdi.
Partinin Atatürk'ten uzaklaşmasının, terörle arasına mesafe koyamamasının, milli unsurları ötekileştiren yaklaşımının, ittifak politikalarının partiye zarar verdiğini defalarca haykırdı. 8 Aralık 2020 de TBMM kürsüsünden Türk milletini ve partiyi bir kez daha uyardı. "Atatürk demekten imtina edenleri, milli ordumuza dil uzatanları milletimizin takdirine bırakıyorum" dedi. Bunlar ve daha fazlası meclis kayıtlarında mevcut. Kılıçdaroğlu Kasım 2020 de Safranbolu'da kanaat önderleriyle bir toplantı yapmıştı. Kanaat önderlerinden biri de bendim. Konuşma sıram geldiğinde, Hüseyin Avni beyin uyarılarının bir benzerini Sn. genel başkanın yüzüne karşı bir kez de ben ifade etmiştim. Sessizce not almıştı.
Avni bey tüm çabalarına rağmen, uyarılarının dikkate alınmadığını gördüğünde, yarım asırlık bir CHP li olarak partisinden istifa etmek zorunda kaldı. Seçim bölgesinde; birlikte yol yürüdüğü arkadaşlarının ve seçmenlerinin ağır eleştirilerine hatta hakaretlerine maruz kaldı.
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan genel seçimlerde CHP yeni genel başkanı ile ilk sınavını verdi. % 25 barajını aşamaz denilen parti % 37'nin üzerinde oy aldı. Üstelik ittifak olmadan...
Emeklilerin tepki oyları, sandığa gitmeyen AKP seçmeni sonucu elbette etkiledi. Fakat CHP deki değişimin sonuca etkisini görmezden gelemeyiz. CHP bu defa öz güvenle, ittifak yapmadan seçime girdi.
DEM parti ile arasına biraz daha mesafe koyması milliyetçi CHP seçmenini olumlu yönde etkiledi.
Artık açık ve net görülmüştür ki, CHP Atatürk'e ve kurucu değerlerine sahip çıktığı oranda oyu da artacaktır.
Ne yazık ki, CHP'nin 13 yılı, girdiği bütün seçimleri kaybeden Kılıçdaroğlu ile heba olmuştur. Sadece CHP nin mi 13 yılı heba oldu?!
Bugün parti yönetiminde söz sahibi olanlar ve CHP seçmeni: Avni bey gibi Kuvayi milliyecilerin torunlarının yaktığı bu çoban ateşinin öneminin farkında bile değil. Umarım, siyaset tarihi; kral çıplak diyerek, çoban ateşini yakanları bir gün yazar.
