Bu kararın temel sebebi, özellikle Ortadoğu ve Ukrayna'dan gelen savaşlarla hızlanan göçmen akınına karşı panikleyen ülkelerin gümrük kontrollerini tekrar devreye sokma ihtiyacı.
Hırvatistan, 1 Ocak 2023'te Schengen Bölgesi'ne katılan en son ülke olmuştu. Ancak önceki yıllarda AB üyesi olmasına rağmen Schengen'e dahil olmayan ülkelerden komşu Slovenya ve Avusturya'ya karayoluyla seyahat edenler, özellikle yaz aylarında pasaport kuyruklarında saatlerce bekleyebiliyordu. Ancak, 31 Aralık 2022'de gümrük kapıları kaldırıldı ve serbest dolaşım başladı. Serbest dolaşımın ardından, Balkan rotasını kullanarak AB ülkelerine kaçak girişlerin artması üzerine, Almanya, Avusturya, İtalya gibi ülkeler komşularıyla sınırlarını daha sıkı kontrol etme kararı aldı.
Bu kapsamda, İtalya, Slovenya'ya, Slovenya da Hırvatistan'a gümrük denetimini tekrar başlattı. Bu durum, Hırvatistan'ın doğu komşuları Bosna-Hersek ve Sırbistan'ın, Balkan rotasının AB'ye geçişte en çok tercih edilen ülkeler arasında olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Schengen Bölgesi'nde normalde serbest dolaşım sağlanan bölgede şu anda geçici olarak sınır kontrolleri uygulayan 11 ülke bulunmakta: İtalya, Almanya, Avusturya, Slovakya, Çekya, Polonya, Slovenya, Danimarka, Norveç, İsveç ve Fransa. Bu durum, 27 Schengen ülkesinde yaşayan 400 milyondan fazla kişinin "sınırsız seyahat" imkanına getirilen kısıtlamayı simgeliyor.
Göçmen akınındaki artış nedeniyle, gümrük polisi kaçak göçmen avına çıkmış durumda. Ancak Hırvatistan, bu uygulamaların mağduru olduklarını belirtiyor.
AB sınır kontrol ajansı Frontex'e göre, 2022'de 300 binden fazla göçmen, "Balkan rotası" olarak adlandırılan yollardan AB'ye kaçak giriş yaptı. Bu, 2015-2016'da 1 milyondan fazla Suriyelinin Almanya'ya geldiği dönemden bu yana en yüksek rakamı temsil ediyor.
Frontex'e göre, bu rotadan Batı Avrupa'ya seyahat edenlerin çoğunluğunu Afganlar oluşturuyor, onları Türk, Fas ve Pakistan vatandaşları izliyor. Bu göçmenler, genellikle Hırvatistan üzerinden zengin Avrupa ülkelerine geçmeye çalışıyorlar. Göçmen akını ve buna bağlı olarak alınan sert tedbirler, Avrupa'da özgürlüklerin kısıtlandığı, sınırların ve duvarların güncellendiği ve göçmen karşıtı aşırı milliyetçi söylemlerin ve partilerin güç kazandığı bir döneme işaret ediyor.
Financial Times, bu durumu "Avrupa'nın sorunu ne?" sorusuyla ele alıyor ve cevap olarak "Çok çekici olması"nı veriyor. Çelişkiyi şu şekilde özetliyor: "Göçmen karşıtı sert tedbirler ve kaygı yaratan söylemlerle aslında, yaşlı kıta kendi değerlerine ihanet ediyor."
Reuters'in raporuna göre, Avrupa'daki birçok ülke, çeşitli gerekçelerle sınırlarını kontrol etmeye yönelik çeşitli yöntemlere başvurmuştu. Örneğin, Avusturya, silah kaçakçılığı tehditleri ve Ukrayna'daki savaşla bağlantılı suç şebekelerini gerekçe göstererek sınır kontrollerini uzatmıştı. Danimarka, Kuran yakma olayları sonrasında güvenliği artırmak amacıyla sınır kontrollerini sıkılaştırmış ve terörizm, organize suçlar, yabancı istihbarat casusluğu ve Ukrayna'daki savaştan kaynaklanan tehditleri öne sürmüştü.
Almanya ise sığınma taleplerindeki artış ve güvenlik tehditleri nedeniyle Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre ile olan kara sınırlarında kontrolleri ilan etmiş ve Avusturya ile olan kara sınırı kontrollerini uzatmıştı.
İtalya, Balkan rotası üzerinden transit geçiş yapan göçmenlerin terörist olabileceği endişesiyle Slovenya ile kuzeydoğu kara sınırında polis kontrollerini başlatmıştı.
Norveç, Schengen bölgesine feribot bağlantısı olan limanlarda sınır kontrollerini başlatmış ve bu kontrollerin 5 Mayıs 2024 tarihine kadar sürmesini beklemekte.
Polonya, göçmenlerin yasadışı yollardan giriş yapma çabalarını gerekçe göstererek Slovakya sınırındaki geçici kontrolleri uzatmıştı.
İsveç, sınır polisine daha fazla yetki vererek sınır kontrollerini uzatmıştır. Fransa, terör tehdidi gerekçesiyle Schengen üyeleriyle olan sınırlarında kontrolleri yeniden başlatmıştı.
Slovakya, Macaristan sınırındaki geçici kontrollerin devam etmesini onaylamıştır. Slovenya, Schengen üyeleriyle olan sınır kontrollerini uzatmıştı ve altı ay boyunca bu sınırlarda kontrollerin yeniden başlatılması planlanmakta.
Finlandiya ise 24 Kasım'da Rusya'ya açılan 8 yolcu kapısından 7'sini geçici olarak kapatmış, çünkü kısa bir süre içinde 700'den fazla göçmenin farklı sınır kapılarına ulaşması endişe yaratmıştı.
Bu gelişmeler, Avrupa'da serbest dolaşımın kısıtlanması ve ülkelerin sınırlarını tekrar kontrol etme kararı almasının yarattığı endişeleri yansıtmakta.