“Saygı abidesi”

Abone Ol

Çeyrek yüzyıla yaklaştı tanışıklığımız, seyrek aralıklarla rastlaşırdık ama her defasında o eşsiz “saygın” duruşundan daha fazla etkilenirdim, kendime çekidüzen verirdim…

“Saygı abidesi” bir insandı.

Tanısın tanımasın çevresinde kim varsa, börtü böceğe, daldaki yaprağa saygı duyardı…

Ne sesi ne de edası incitirdi karıncayı.

Ilık bir yel misali…

Esse de sadece ferahlık verirdi.
 

“Selma Zeydan”…

“Hakim Hanım”.

Emekli hakim olduğunu seneler sonra öğrendim…

Semtine kibir hiç uğramadı.

Gözleri gülerdi…

Dilinden sadece iyilik kelimeleri dökülürdü.

“Saygı” kelimesi ete kemiğe bürünsün diye…

Dünyaya gönderilmiş bir melekti.

İnsan kırmayı bırakın…

Kuru dal kırmamıştır.

“Anadolu Kadını” yahut “Cumhuriyet Kadını”…

İsmini ne koyarsanız koyun, hayatın her alanına dair bilgiyle kuşanmıştı, ilim de vardı bilim de çıkınında.

Biz uzun uzun konuşuyoruz kavramlar üzerine…

Damıtmıştı o, çok konuşmazdı, yaşardı kavramları.

3 kitap hediye etti bana…

Hatırası daim.

Okurdu…

Yazardı belki de.

Gazetemizin abonesiydi…

Her yazımı okuduğunu biliyorum.

Kim bilir ne hatalarımı yakalamıştır da hayata dair cümlelerimde…

Yüzüme hiç vurmadı.

Saygı abidesiydi…

Anısı baki kalacak.

“Saygı” kelimesini her işittiğimde…

Aklıma Hakim Hanım gelecek.

Not: Maarif sezonunda ilk yarı sona erdi…

Öğrenciler tatilde.

Maarif il teşkilatının web sitesine baktım…

İl Müdürü “iade-i ziyaret” turunda.

İlk 10 haberin 7’si iade-i ziyaret…

İdareciler tatilde.

İlk yarının “başarı” durumu ne okullarda?..

“Ölçme-değerlendirme” deniyor buna.

Misal akademik liselerde, tek dert ders başarısı olduğuna göre, puan ortalamaları ne?..

Kaç “takdir” var?

Yahut meslek liselerinde, atölye envanteri ne, ne imal edildi?..

“Çıraklık” koşusunda durum ne?   

Spor yaptık mı?..

Resim çizdik mi?

Okullaşma oranımızın ibresi yukarı istikamette kıpırdadı mı?..

Okul öncesi kapasitemiz arttı mı?

“Yaz” diyorlar “yaz”…

Kimi kurumlarda üç otuz paraya öğretmen çalıştırılıyor(muş).

“Hadi oradan” diyorum…

İçime de bir kurt düşmüyor değil.

Maarif idareciliğinin özü “ölçme değerlendirme” ve istatistik” olsa gerek…

“İade-i ziyaret” de nedir?

E tabii “hesap sormak” da lazım…

O da maarif idarecilerinin üstündeki makamların sorumluluğu olsa gerek.

Çeyrek yüzyıldır yazarım…

“Kar-zarar” hesabının yapıldığını hiç görmedim maarifte.  

Bu sebepledir ki…

Eğitimde jet hızıyla giden emsal illere hayranlık ve şaşkınla bakar dururuz senelerdir.