Konuyla ilgili farkındalık oluşturmak için Kastamonu TUREB tarafından düzenlenen toplantıda, Kastamonu’nun bu değere sahip çıkması gerektiğine değinildi.
Kastamonu Turizm Endüstrisi Birliği (TUREB), merkeze bağlı Kasaba köyü Mahmut Bey Camii’nin UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınmasının ardından bir farkındalık toplantısı düzenledi. Toplantıya Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmenoğlu, Hanönü Belediye Başkanı Serkan Uçar, TUREB Başkanı Fikri Yazan, Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Muharrem Avcı, sanat tarihçisi Dr. Hatice Demir, TUREB kurucu üyelerinden Süleyman Yücel ve dinleyiciler katıldı. Bu başarının geniş halk kitlelerine aktarılması ve konuyla ilgili farkındalık oluşturarak
Kastamonuluların değerine sahip çıkması istenen toplantıya moderatörlük yapan Süleyman Yücel, “Camimiz M.S. 1366 yılında yaptırılmış. Gerçekten çok büyük bir hadise. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesi Kastamonu için çok büyük önem arz ettiği noktasında bu toplantıyı yapıyoruz. Çünkü UNESCO listesine girmesi için alan yönetim planının çıkarılması gerekiyor. Bir alan yönetim planı 3 senede ancak çıkar ve milyonluk bütçeler lazım. Buradan bizim haberimiz olmadan bu çalışmaları yapan insanlara bizim bir Kastamonu vatandaşı olarak teşekkür borcumuz var” dedi.
“Kastamonu bir UNESCO şehri durumuna geldi”
Mahmut Bey Cami’nin Riyad’daki 45. UNESCO Toplantısı’nda kabul edildiğine değinen Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Muharrem Avcı, “Türkiye’den daha önce teklif edilen ahşap camiler projesi olgunlaşmamıştı. Riyad’daki 45. UNESCO Toplantısı’nda kabul edildi. Kastamonu bir UNESCO şehri durumuna geldi. Bundan sonraki süreçte şuna dikkat etmek lazım. UNESCO girişi açıklandığı zaman insanlar hemen oralara gidiyor. Toplumu hazırlamak, topluma buraları sahiplendirmek lazım. Siz ne kadar anlatıp kabul ettirebilirseniz gelen insanları da iyi ağırlayabilirseniz o zaman kültür açısından gelişirsiniz” diye konuştu.
“Mahmut Bey Camii, özgünlüğü korunarak gelebilmiş”
Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ne nicel sayı olarak çok sayıda eseri birden ilk kez sokabildiğini belirten sanat tarihçisi Öğretim Görevlisi Dr. Hatice Demir, “Daha da önemlisi 5 cami aynı dönemde, aynı plan tipolojisinde. Sadece ahşap cami değil, ahşap kirişli, ahşap tavanlı camiler olarak da geçiyor. Ben buradaki 5 camiye biri diğerinden üstün gözüyle bakmıyorum. Sanat değeri olarak elbette zenginleştirici birbirinden farklı özellikleri olduğunu düşünüyorum. Peki bu ahşap camiler içerisinde Kasaba Köyü Camii’ni diğerlerinden ayıran ne? Mimari olarak baktığımızda çok fazla maliyet içermeyen bir yapı görüyoruz. Ama iç mekana baktığımızda Mahmut Bey Camii’ni diğerlerinden farklı kılan ne? Birbirini tekrarlamayan ve en önemlisi günümüze kadar özgünlüğü korunarak gelebilmiş” şeklinde konuştu.
“Öncelikle Mahmut Bey’i pamuklara saralım”
UNESCO listesine girmenin daima bu listede olacağımız anlamına gelmediğini belirten Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmenoğlu, “Mahmut Bey’le ilgili şunu söyleyeyim. Benim fakülteme dışarıdan gelen herkesi 2 lokasyona götürüyorum. Şehir turu da yaptırıyorum. Buraya gelen 40 farklı üniversitesinden 150 civarındaki hoca Hazreti Pir’i tanıyorlar. Tanıtımla ilgili bizim bir eksikliğimiz var. Bizim bununla ilgili hem bilimsel yönden hem de faaliyet yönünden çalışma yapmamız lazım. Öncelikle Mahmut Bey’i pamuklara saralım ondan sonra başka nereleri öne çıkarabiliriz onlara bakalım. Ayrıca bizim doğal alanları da miras olarak listeye alma şansımız var. Özellikle Taşköprü’deki Pompeopolis Antik Kenti için başvuru yapmamız gerekiyor ama önce oradaki kazıların belli bir aşamaya gelmesi gerek. Bu da çok uzun bir süre. Ama adaylık başvurusu sürecine getirdiğimiz zaman oraya başvurabiliriz. Bu listede olmak daimi bu listede olacağınız anlamına gelmiyor. Eğer buradaki camimiz özelliklerini yitirirse, yıpranırsa, bozulursa bu listeden çıkarılıyor. Biz eserimizi öncelikle koruyacağız. Bununla ilgili yapmamız gereken çalışmalar var. Bizim burasının taşıma kapasitesini belirlememiz gerekiyor. Burası butik, özel ve ahşap bir cami. Herkesin bu camiye girmemesi gerekiyor. Orada camiyle ilgili açıklama yapacak birisinin olması gerekiyor. Aynı anda camiye kaç kişi girebilir, kaç kişi gezebilir hesaplanması gerekir. Camiye galoşla girilmesi gerekir. Bunlarla ilgili mutlaka çalışma yapılması lazım. Bizim insanların gözüne batacak şekilde tabelalandırma sistemimizi yapmamız gerekiyor. Burada da ciddi manada UNESCO’ya vurgu yapmamız gerekiyor. Şehrin her yerine UNESCO amblemli yol tarifi yapan levhaları koymamız gerekir. Bu binayı ciddi anlamda korumamız gerekiyor. Burada çevre düzenlemesi yapılması gerekiyor. Tur araçlarının rahatça manevra yapabilmesi gerekli. Biz elimizden gelen her şeyi üniversite olarak yapacağız. Bu Kastamonu’ya gelinmesi için tek başına bir sebeptir” ifadelerini kullandı.
Bu toplantının yapılmasından mutluluğunu ifade eden Hanönü Belediye Başkanı Serkan Uçar, “Mahmut Bey Camii’nin UNESCO listesine girmesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Bizler de Mahmut Bey Camii’yle ilgili gerekli donanım ve bilgiye dabipo değiliz ve bunun eksikliğini yaşıyoruz. Ama bugün dünyada tanınır bir hal alacak camimiz. Taşköprü’deki Pompeopolis Antik Kentimiz de inşallah kalıcı miras olarak devam edecektir. Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii’ni biz ilkokuldan itibaren çocuklarımıza ziyaret ettirmemiz lazım. Yıpratmadan, düzenli olarak” dedi.
(Serdar ÜNAL-Ozan Furkan Atlamaz)
Editör: Serkan Kebecioğlu